MMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin Basın Açıklaması:
İstanbul için 1/100.000 ölçekli planların yapım yetkisini elinde bulunduran Çevre ve Orman Bakanlığı; ülke çapında bütünleşik planlama çalışmaları yapma adına 1/50.000 ölçekli plan yapma yetkisini devralmış bulunan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nı atlayarak; 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı hazırlama yetkisini; 1.10.2004 tarihinde imzalanan bir protokolle üst ölçekli metropolitan plan yapımında yasal olarak yetkisiz kılınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, Belediye ise üstlendiği bu önemli kamusal görevi “BİMTAŞ”a devretmiştir.
300’ü aşkın bilim ve meslek insanı tarafından BİMTAŞ şirketi bünyesinde hazırlanmakta olan ve 1.10.2005 tarihinde bitirilmiş olması gereken, buna karşın henüz envanter çalışmalarının hazırlanması aşamasında olduğunu bildiğimiz –ve bu nedenle 6 ay daha süre verilen- İstanbul Metropoliten Alan Stratejik Planlama Çalışmaları henüz sonuçlandırılmamıştır. Çalışmalarda ülke ve bölge bağlamında gerek kentsel doğal yapı ve yaşamın sürdürülebilirliği, gerekse ulaşım ve lojistik işlevler hakkında saptanacağı bildirilen bölgesel planlama stratejileri henüz ortaya konamamıştır. Bu aşamalardan geçip plan üzerinde toplumsal uzlaşma sağlanmamış olmasına karşın; İstanbul, merkezi hükümetin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile yoğun bir “rant projeleri” ablukasına alınarak, belirsiz bir kaos ortamına sürüklenmektedir.
Dubai kuleleri, Karayolları 17.Bölge, Zeyport, Galataport, Haydarpaşaport, Tarihi Yarımada Müzekent Projeleri ve Ömerli İçme Suyu Havzası’nda Organize Sanayi Bölgesi planlanması gibi parçacı plan ve projelerin ardından, şimdi de Küçükçekmece ve Kartal Kentsel Dönüşüm Projeleri gündeme gelmiştir.
İstanbul’u metropoliten ölçekte planlamakla görevli olan İMP, planlama çalışmalarının tamamlanmasını dahi beklemeden, “Kartal Alt Merkez ve Kartal-Pendik Kıyı Kesimi” için Zaha Hadid, Massimiliano Fuksas ve Kişo Kurokawa’ya, “Küçükçekmece-Avcılar İç Dış Kumsal” alanı için ise, Kengo Kuma, Ken Yeang ve Windy Maas önderliğindeki MRVDV’deye birer Kentsel Dönüşüm Projesi hazırlatmıştır.
Altı yabancı mimara hazırlatılan bu projeler arasından seçim yapmak üzere hazırlatılan Değerlendirme Kurulu’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Ağa Han Mimarlık Ödülü Genel Sekreteri Süha Özkan, İMP Başkanı Prof. Hüseyin Kaptan, Amerikalı Pror. Michael Sorkin, Tayland’lı Sumet Junsai, İspanyol mimar Elias Tores Tur ve YTÜ’den Prof. Necati İnceoğlu yer alıyor. Sonuçlar bugün (05.04.2006/ Çarşamba) Kadir Topbaş tarafından kamuoyuna açıklanacak…
“İstanbul Metropoliten Planı”nı hazırlamakla görevli İMP’nin 30.03.2006 tarihinde Tepebaşı’ndaki merkezinde düzenlenen toplantı ile bu “plansız projeler”in tanıtımı yapılmıştır. Yaklaşımlardan “kentin planlı gelişimi” anlayışının İMP tarafından çoktan rafa kaldırıldığı anlaşılmaktadır… Planlama ile sorumlu bir kurum, bu sorumluluğunu yerine getirme yönünde çalışma yapması gerekirken, önceliği “plansız projelerin” hazırlanması ve tanıtılmasına vermektedir. Bu durum İMP’nin “küreselleşmenin planı, projeler toplamına indirgeyen yaklaşımı”nı benimsediğini ve çalışmalarını bu temelde sürdürdüğünü göstermektedir.
Kentsel Dönüşüm Projelerinin kent ve insan odaklı olmayıp; “İstanbul’un pazarlanması ve küresel şirketlere rant alanı sunulması” anlayışı temelinde gündeme getirildiklerini biliyoruz. İster uygulansın, ister uygulanmasın, bu şov projeleri ve bunların tetikleyeceği diğer “plansız projeler” İstanbul’un tarihsel, doğal değerlerine zarar verecek ve gereksinimi olan sağlıklı gelişiminin önünde engel teşkil edecektir.
Öncelikle yapılması gereken, söz konusu bu projelerin, kentin gelişimini belirleyecek bir plana dayanmadan hazırlanmaları nedeni ile hiçbir ön incelemeye tabi tutulmadan reddedilmeleridir. Bu projeler bu nitelikleriyle her şeyden önce “hukuk dışı”dır. Ayrıca projelere konu olan alanların nasıl bir kullanımla değerlendirilmeleri, İstanbul’un geleceği çerçevesinde ele alınması gereken bütünsel bir bakış açısıyla, kent bütünü içindeki konumları, çevreden etkilenmeleri ve çevreyi etkilemeleri de göz önüne alınarak ortaya konulabilir. Böylesi bir değerlendirme, yeterli analiz ve sentez çalışmalarına dayanarak oluşturulabilecek bir kent planı çerçevesinde yapılabilir. Kamuoyu böyle bir değerlendirme ve tartışmadan uzak tutularak, “kent bütününü göz ardı eden” yanlış ve tehlikeli bir pazarlama sürecine yönlendirilmektedir.
Öngörülen projelerde “planlama ve plan” tanımının içeriği boşaltıldığı gibi, “ekoloji ve ekolojik planlama” tanımlarının içeriği de boşaltılmıştır. Doğal sit alanlarının, göl ve deniz kıyılarının –hatta denizi doldurarak elde edilmesi öngörülen dolgu alanlarının- yapılaşmaya açılması ve bunun “ekolojik plan” tanımı ile pazarlanmasını planlama ilkeleri ile bağdaştırmak mümkün değildir.
Projelerin elde ediliş şekline baktığımızda; uyulması gereken ulusal ve uluslararası kurallara uyulmadığını görmekteyiz. Oysa yarışmaların UIA (Uluslararası Mimarlar Birliği), ACE (Avrupa Mimarlar Birliği), Mimarlar Odası kurallarına göre yapılması gerekmektedir ve bu kurallar yöneticileri ve meslektaşlarımızı bağlayıcı niteliktedir. Hukuka ve meslek etiğine aykırı olan bu uygulamaları kamu adına sorumlu yöneticilerin yapmaması; jürilerin bu sürece ortak olmaması ve mimarların bu amaçla kurulmuş olan jurilerin dışında kalması gerekir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni, İMP yönetimini, İMP’de görevli uzmanları ve yarışmaya katılan mimarları, Değerlendirme Kurulu adı ile görev yapan jüri üyelerini İstanbul’u yeni bir kaosa sürükleyecek olan bu tür plansız girişimlere karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB
MİMARLAR ODASI
İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ
|