Pergel Yasası’yla birlikte mahalle statüsüne dönüştürülen
köylerde yaşayan yurttaşlar, yeni uygulamalar nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Kendi
olanaklarıyla yaptıkları su şebekesine Anakent Belediyesi’nin
yalnızca sayaç takmasının ardından su faturası ödemek zorunda kalan köylüler,
ahırlarını yaparken bile belediyeye başvurmak zorunda kalıyor. Kentsel dönüşüm
alanı ilan edilen köylerde, mütevazı evlerini yitiren yurttaşlar, daha pahalıyla
mal olan evleri üstüne para ödeyerek almak zorunda bırakılıyorlar. Köylüler,
“Kentli olmuşuz haberimiz yok” diye yakınıyorlar.
Kamuoyunda “Pergel Yasası” olarak bilinen uygulama ile Anakent Belediyesi
yetki alanına alınan bölgedeki 420 köyde sıkıntı yaşanıyor. Ankara’nın 25
ilçesinde nüfusu 2 binin altında olan köylerde yürürlüğe giren yasayla beraber
Anakent Belediyesi, su şebekeleri ve atık su kanalizasyon sistemlerine elini
sürmeden, üzerine sadece su sayaçlarını takarak, köylülerin yapmış olduğu
altyapıdan para alıyor. Köylerine yatırım yapmak isteyen köy sakinleri plan ve
proje hazırlatıp harç parası ve vergi ödemek zorunda kalıyor. Köylerin
artmasıyla nüfusu artan Anakent Belediyesi, nüfusa bağlı gelirden daha çok pay
alıyor.
‘Köylüye kendi toprağını satıyorlar
İl Genel Meclisi Grup Başkanvekili CHP’li Turhan Bulut,
kentsel dönüşüm projeleri adı altında köy meraları ve çayırlarının yok
edilircesine tahrip edildiğini belirterek, “Alanlar, TOKİ’ye konut yapımı olarak
veriliyor. Bu alanların küçültülmesiyle tek geçim kaynakları tarım ve
hayvancılık olan köylüler çok büyük zarar görüyorlar. Kent vatandaşı olmaktan
ötürü vergi ve harçlarındaki artış ciddi sorunlar oluşturuyor” diye konuştu.
“Kentlileşmiş gibi görünen köylülerin üzerinde ne varsa alınıyor” diyen Bulut,
şöyle konuştu:
“Onlara sadece papyon takılıyor ve ‘Sen kentli oldun’ deniliyor. Ama köylü
bugüne kadar sorumlu olmadığı vergilerden sorumlu tutuluyor. Hayvanlarına ahır
yapmak için bile belediyeye gidip oradan proje plan yaptırıyor. Ruhsatını alıyor
ve ancak öyle alıyor ahırını. Bu da sıkıntı yaratıyor.”
Bazı köyler bölündü
Bulut, mahalleye dönüştürülen köylerde incelemelerde bulundukları Bala’nın
Tol köyünde yaşanan “mağduriyeti” şöyle anlatı:
“1980 yılından önce köy merası olan alanları köylünün bilgisi olmadan Pergel
Yasası kapsamında ellerinden alınıyor. Arsa ofisine oradan TOKİ’ye devri
yapılıyor. ‘Vatandaş da köy bizim, burayı biz alalım diye devlete müracaat
ediyor’ Kaymakamlığa gidiyorlar. ‘Siz oraları ekip biçiyorsunuz ama artık oralar
sizin değil’ yanıtıyla şakına dönüyorlar. Bala’daki bir diğer alan Büyük
Davdanlı köyünde tek gelir kaynağı hayvancılıktır. Geçmiş yıllarda 15 bine yakın
küçükbaş hayvan üretimi yaparlarken, bugün 2 bin küçük baş hayvan kaldı
diyorlar. Hayvancılık da olumsuz etkileniyor. ‘Kentli olmuşuz bize soran
olmamış’ diyorlar.”
Uygulama ile bazı köylerin ikiye bölündüğünü belirten Bulut, “Büyükşehir
sınırında kalan yerlere altyapı gitmiyor. Bazı köylerin ‘Pergel’le ortadan ikiye
bölünmesi de o köylere hizmetin kim tarafından götürüleceği karmaşası
yaratıyor.”
420 köy mahalle oldu
Akyurt’ta 25, Altındağ’da 11, Ayaş’ta 24, Bala’da 46, Çankaya’da 3, Çubuk’ta
76, Elmadağ’da 25, Etimesgut’ta 2, Gölbaşı’nda 36, Güdül’de 1, Haymana’da 5,
Kalecik’te 19, Kazan’da 39, Keçiören’de 13, Kızılcahamam’da 30, Mamak’ta 14,
Polatlı’da 13, Sincan’da 22, Yenimahalle’de 16, toplam 420 köy “kentleşerek”
mahalle oldu.
|