Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Kendi Yaşamlarını Örüyorlar

Toprak ve su, insan yaşamının olmazsa olmaz iki elementi. Türkiye’nin ilk komünü adını bunlardan alıyor. Viranşehirli 48 aileye, başka bir dünyanın kapılarını aralayan bir çalışma bu. Ev inşasından ekolojik tarım yapılmasına kadar her şeyi birlikte yapacakları Toprak ve Su komünü, mayısta hayata geçecek.

Cumhuriyet Dergi
Kendi Yaşamlarını Örüyorlar

BR>
Kendi evini inşa etmek

Nurettin Lebe, dört kişilik ailesini inşaatlarda kalıpçı olarak çalışarak geçindiriyor. Kendi ev hayallerini başkalarının duvarlarında döküyor kalıba yıllardır. Şimdi komün sayesinde hayalleri gerçek olacak. Komün için en çok koşturanın o olması belki de bundan. Sabah altıda araziye geliyor, temelin kazılması, doldurulması, temel demirlerinin yapılması, kalıpların hazırlanması, kerpiçin dökülmesi... Her şeye yetişmek için koşturup duruyor gün boyu Nurettin Lebe. Saat altı olup da karanlık çöktüğünde, evinin yolunu tutuyor, ancak gün bitmiyor onun için. Karnını doyurup, bu sefer de para kazanmak için çalıştığı inşaata gidiyor, gece ikide ancak girebiliyor yatağa. Günde üç-beş saatlik uykuyla mı yaşıyor, varsın öyle yaşasın, o şimdi sadece kendi geleceğini değil, çocuklarının da geleceğini inşa ediyor çünkü. Bu kadar bilgi yeter, daha fazla konuşamaz, çünkü benle harcadığı her dakika onu biraz daha kendi evinden ediyor. O komündeki tek inşaat işçisi değil, Bedri Yağlı da onunla aynı kaderi paylaşıyor, hatta belki de daha da ağırını. Eşi Ayşe Yağlı’nın babası kendilerine bir oda vermese evsiz kalacak kadar yoksun bir yaşam bu. O, eşi ve üç çocukları bir odada yaşıyor. Bu komün çalışmasını duyduğundan beri tedirgin ve heyecanlı dolaşıyor sokaklarda. Komün sayesinde hayatında ilk defa kendi evi olacak, kendi arsası da. Heyecanı bundan. Tedirginliğiyse, şimdiye kadar istediği hiçbir şeyin olmayışından, ya bir sorun olursa diye hop oturup, hop kalkıyor.

Buraya kök salacağım

Bedriye Gençtan, yaşını bilmiyor, ama en az 60 varımdır diyor, yüzündeki kırışıklıkları sayıp, elindeki nasırlara bakarak… Beşi erkek, yedisi kız, 12 çocuk annesi. Şu anda dört çocuğu, eşi ve cezaevinde olan oğlunun altı çocuğuyla birlikte yaşıyor. 12 boğazın sorumluluğu 18 yaşındaki kızının omuzlarında, Viranşehir’deki Kadın Kooperatifi’nde çalışarak bakıyor onlara. Zaman zaman, bütün aile yollara düşüyor, mevsimlik işçi olarak Türkiye’yi dolanıyor, kâh fındık, kâh pamuk toplamaya. Geçim sıkıntısı dert değil, ama en çok köyünden zorla çıkarılmış olmak üzüyor Gençtan’ı. Köyünden bahsederken bir hüzün düşüyor sesine, “Kendi topraklarımızda olsak, ekip biçer, kimseye muhtaç olmadan geçinirdik” diyor. Bu komün çalışması onun için köyüne dönüş aslında. “Köyde zaten komün yaşıyorduk. Zorla çıkarılınca, burada göçmen olduk. Hiçbir zaman burası kendimize ait olmadı. Köyümüze gidemiyoruz, ama bu komün çalışmasıyla bu topraklarda oradaki yaşamı sürebiliriz. Üretir, paylaşırız” diyor. Bu iş tutar mı, sorusuna yanıtı kesin: “Hepimiz ele ele verip çalışırsak neden olmasın?”

Bu çalışmada en çok kadınlara güveniyor Gençtan, onlar bir şeye asılırsa olacağını biliyor. O çoktan işe asılmış bile, yaşına bakmadan taşınacak tahtaları sırtlıyor, kirece su katıyor. Onun tek dert ettiği, diğer yoksullar için de böyle bir imkânın açılması. “Umarım bunun gibi başkaları da olur” diyor.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/kendi-yasamlarini-oruyorlar_86479.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!