b>Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ihracata yönelik kiraz üretimi yapılan Bursa’nın Keles ilçesindeki Kozağacı Vadisi’ne termik santral kurma kararı köylüleri kızdırdı. Kelesliler, “Gerekirse Bergama gibi direniriz” diyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü, Bursa’nın Keles ilçesinde 7 köyü içine alan ve on binlerce kiraz ağacının bulunduğu vadiye termik santral kurma kararını uygulamaya koyuyor. Kurum, bölgedeki kömür madenlerini termik santral kurma şartı ile işletmeye vermeye hazırlanıyor. Ancak Keles köylüleri, kömür madeni işletilmesine de termik santral kurulmasına da karşı çıkıyor.
Keles’in Davutlar Köyü mevkiine yapılması planlanan santral, bu köyün yanı sıra Harmandemirci, Durak, Issızören, Yunuslar, Çayören ve Denizler Köyü’nü de içine alan ve Kozağacı adını taşıyan vadiyi baştan başa etkileyecek.
Vadinin en büyük özelliği son 20 yıldır devlet desteğiyle yürütülen kiraz projesinde büyük bir başarı elde edilmiş olması. Kirazın yanısıra vişne ve ceviz yetiştiriciliğinin de yapıldığı bölgeden her yıl yüzlerce ton napolyon kirazı AB pazarına servis ediliyor.
Üretim ihracata yönelik
Kozağacı Vadisi’ndeki 7 köyde yaklaşık 3 bin kişi yaşıyor. Bölgede istihdam sorunu olmadığı gibi tarımsal üretim nedeniyle mevsimlik işçi istihdamı da var.
Davutlar Köyü Muhtarı Mustafa Uyanık, 20 yılı aşkın süredir meyvecilik alanında yatırım yaptıklarını ve ihracata yönelik kiraz ürettiklerini anlattı. Uyanık, sadece Davutlar Köyü’nde geçen yıl 500 ton kiraz üretildiğini, bunun yüzde 70’inin ihraç edildiğini, kalanının da iç piyasaya sürüldüğünü belirtti. Kozağacı Vadisi’ndeki köylerden Bursa ve çevre illere göç olmadığını, aksine tersine göç yaşandığını söyleyen Uyanık, santralin bölgedeki meyveciliği tamamen bitireceğini savundu. Köylerinde 120 haneye karşılık 105 traktör ve 80 araç bulunduğunu dile getiren Uyanık, neredeyse tüm köy halkının tarım sigortası yaptırdığına dikkat çekti.
‘Termik santral cinayet olur’
Devletin ve kendilerinin bölgede meyveciliği geliştirmek için yaptığı yatırımı bir kenara atıp termik santral kurmasının doğru bir karar olmadığını belirten Uyanık, “AB uyum sürecinde en zorlu geçecek konunun tarım olduğunu biliyoruz. Biz bölge halkı olarak ürettiğimiz kirazla zaten AB’ye girdik. Diğer Avrupa ülkelerindeki üreticilerle kalite ve fiyat alanında rekabet ediyoruz. Devlete çok önemli miktarda döviz girdisi sağlıyoruz. Üstelik üretimimiz bu yıldan sonra katlanarak artacak. Tam yüksek verimli ürün almaya başlamışken termik santral yapılması kararı, kiraz vadisi olarak adlandırdığımız bölge için tam bir cinayet olur” dedi.
‘Bergama'yı örnek alıyoruz’
Davutlar Köyü sakinlerinden Ahmet Kayar da santralin ihalesine girecek firmaları uyararak, “Kiraz bahçelerini ne pahasına olursa olsun vermeyeceğiz” diye konuştu. Bergamalıların yaptığı direnişi örnek olarak kabul ettiklerini, buradaki direnişin daha sert olacağını anlatan Kayar, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşıyabileceklerini söyledi.
Kozağacı Vadisi’ndeki köylerde her hanenin en az 300 kiraz ağacı bulunduğunu belirten Kayar, “300 kiraz ağacı her yıl 12-15 bin YTL arası gelir getirir. Bu da sadece kiraz ile geçimini sağlayan bir aile için aylık 1000 YTL gibi bir para yapar. Termik santralde hangimize ayda 1000 YTL verecekler? Üstelik 50 yaşından sonra bizi çalıştıracaklar mı?” diye konuştu.
Çevrecilerden destek talebi
Çevreci örgütlerin kendilerine destek olmasını isteyen bölge sakini emekli öğretmen Muzaffer Selçuk da 15 yıl elektrik üretecek bir santral için 3 bin kişinin geleceğinin tehlikeye atılmasını akıllıca bulmadığını ifade ederek, sadece termik santral değil bölgede bulunan linyitin çıkarılmasının da bölgenin tüm ekolojik ve ekonomik yapısını çökerteceğini dile getirdi.
Muhtar Yanar: İzin vermeyeceğiz
Bölgenin yıllarca mahrumiyet bölgesi olarak kaldığını ve kendi olanakları ile bölgeyi kalkındırdıklarını anlatan Harmandemir Köyü Muhtarı Mustafa Yanar, “Yıllarca dağ köylerini kalkındırma söylentileri dolaşıp durdu. Biz Kozağacı bölgesinde bulunan köyler olarak bunu başardık. Burada hiçbir köylünün işe ihtiyacı yok. Biz artık ürünümüzü toplamak için işçi istihdam ediyoruz. Amaç bölgeyi geri bırakmak mı? Bu kadar insan hiçbir yere taşınmayacak. Yıllarca harcadığımız emeğin meyvelerini yemeye başlayacakken termik santrale izin vermeyeceğiz. İhaleye girecek firmalar iyi hesap yapsınlar bu topraklar oldukça değerli ve verimlidir. Hiçbir köylü arazisini bırakmayacak bu konuda fikir birliği içinde olduğumuzu herkes bilsin” şeklinde konuştu.
İş vaadi ile kimsenin kendilerini kandıramayacaklarını ifade eden Durak Köyü Muhtarı Nuri Baban da, hasat zamanı olan 45 günlük sürede her köyden günde 5-7 arası meyve kamyonunun yüklendiğini anlattı. İşe ihtiyaçlarını olmadığının altını çizen Baban, oldu-bitti ile topraklarından vazgeçmeyeceklerine değindi.
Baban, “Eğer illa da enerji santrali kuracaklarsa, rüzgar santrali ya da hidroelektrik santrali kursunlar” diyerek, termik santralin binlerce kişinin geleceğini aydınlatmak yerine karartacağını söyledi.
|