Çanakkale’nin Karabiga beldesine bağlı
Bekirli köyünde “doğal ve tarihi sit” alanı
üzerinde inşa edilen yeni termik santral, Kaz
Dağları ve Marmara Denizi’ndeki ekolojik
sistemi tehdit ediyor.
Çanakkale İdare Mahkemesi’nce Çevresel Etki
Değerlendirme (ÇED) Raporu’nun iptal edilmesine karşın süren santral
inşaatı nedeniyle hektarlarca orman alanı traşlandı. Eski Orman
Mühendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık ise kentte termik santral
sayısının 3’e çıktığını anımsatarak, “Santrallardan çıkan zehirli gazlar
nedeniyle 1980’lerde Muğla’da yaşanan toplu ağaç ölümleri yakın gelecekte Kaz
Dağları’nda da görülecek” uyarısında bulundu.
Hukuk savaşı
Çanakkaleliler, Çan ve Karabiga’nın Kemer Köyü’nde açılan iki termik
santralın ardından Bekirli köyünde İÇDAŞ tarafından inşa edilen
üçüncü termik santralın faaliyete geçmemesi için hukuk mücadelesi veriyor.
Aralarında, Çanakkale Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası’nın da
bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu Şubat 2008’de termik santral
inşaatının durdurulması için Çanakkale İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı.
Aralık 2009’da başvuruyu karara bağlayan mahkeme, “termik santralın çevreyi
ve tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyeceği, kül depolama alanı olarak
belirlenen alanla ilgili verilerin yetersiz olduğu ve temiz kömür
teknolojilerinin henüz gelişmediği” gerekçelerini haklı bularak santral
inşaatının “hukuka uygun olmadığı” gerekçesiyle ÇED raporunu iptal etti.
Mahkemenin iptal kararı ardından inşaatı durdurmayan İÇDAŞ, 4 Ocak’ta yeni bir
ÇED raporu için Çevre ve Orman Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Önceki gün yeni ÇED raporu için Karabiga’nın Kemer köyünde düzenlenen
bilgilendirme toplantısı ise protestolara sahne oldu. Jandarmanın robokoplarla
önlem aldığı bölgede gerginlik artınca toplantı erken bitirildi.
Ağaçlandırma alanı
Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden eski Orman Mühendisleri
Odası Başkanı Salih Sönmezışık, yeni termik santralın 1200 megavat
gücünde büyük bir tesis olduğuna dikkat çekerek termik santralın ağaçlandırma ve
araştırma bölgesinde ve Marmara Denizi kıyısında kurulmasını eleştirdi. Salih
Sönmezışık özetle şunları söyledi:
“Marmara Denizi’nden alınan soğutma suyu nedeniyle denizdeki kirlilik
belirtileri yükseldi. Santral bacasından çıkan zehirli gazlar nedeniyle da hava
kirliliği değerleri arttı. 1980’lerin başında Yatağan ve Yeniköy termik
santrallarından çıkan gazlar nedeniyle ‘toplu ağaç ölümleri’
yaşanmıştı. O zaman yapılan ölçümlerde ağaçlarda 8-10 bin ppm zehirli gaz tespit
edildi. ”
|