Sürece başından beri karşı olduklarını ifade eden Songül Gürsel, “Çünkü bizim dahil edilmediğimiz bir süreç. İnsanların görüşü alınmadı. Onun için baştan sonuna kadar direneceğiz, karşıyız. 1980’den bu yana ben burada ikamet ediyorum. Bütün iyi kötü anılarımız buralarda geçti. Burada tuvalet çukurlarında çocuklar boğuldu. Bunların vebalini kim verecek? O zamanlar neredeydiniz, asıl o zaman ihtiyaç vardı. Şimdi buranın hiç ihtiyacı yoktur. Gerçekten burada yaşayan halklar, bizler bugün burayı çok güzel bir düzeye getirdik” dedi.
Evrensel Gazetesi'nden Metehan Ud'un haberine göre Gürsel, sözlerine şöyle devam etti:
“İstemediğimiz bir şeyi bize zorla dayatmasınlar. Buradan seçilip de 26 milletvekili gitti. Şu riskli alandan mecliste önerge versinler, burayı önce riksli alandan çıkartsınlar. Buradaki halkların taleplerini dile getirsinler. Tek başına da olsa bir kişi de kalsak asla yerimizden yurdumuzdan olmayacağız.”
‘Biz bu projeye onay vermedik’
Diğer bir Cennetçeşme sakini Bayram Yıldız da, “Sonuna kadar direneceğiz. Topluma sorulmayan hiçbir projeye onay vermeyeceğimizi defalarca söylemişizdir. Bundan sonra halkın olmayan bir projeyi buranın halkı kabul edemez. 30-40 sene burada oturan var. Biz su bulamadık, dışarıdan su getirdik, araba bulamadık, yürüye yürüye çıkardık evlerimizi. Çocuklarımıza ekmek, yemek yediremedik, giysi giydiremedik, yeter ki bir barınak kuralım çocuklarımıza, çocuklarımız yaşasın diye” dedi.
‘Elimizdeki tek varlığımız evlerimiz’
Ellerindeki tek şeylerin evleri olduğunu aktaran Yıldız şunları dile getirdi: “Başka bir şeyimiz yoktur. Yani bu toplum, burada yaşayan 85 bin kişinin bir tek geleceği yoktur. Bir tek evleri gelecektir. Onun için devlete de sesleniyoruz, halkın içinde olmadığı bir projeyi biz kesinlikle kabul etmeyiz. Riksli alan diyorlar, ben burada 40 senedir oturuyorum. Başka yerlerde deprem oluyor, evler çatlıyor. Bizim burada hiçbir şey olmuyor, biz hissetmiyoruz. Neden riksli alandır?”
‘Afet değil rant söz konusu’
Limontepe Salihomurtak Mahallesi sakini Zeynep Gökçe de, “Evlerimiz elimizden alınmak isteniyor fakat biz buna tamamen karşıyız. Çünkü İzmir Körfezi”ne hakim bir yer bölgede oturuyoruz. Evlerimizin bulunduğu yerler kayalık ve asla bir afet söz konusu değil fakat rant konusu malasef gündemde” dedi.
‘Halk korkutuluyor’
Fatih Kılıç (Cennetçeşme Sakini): Halkın gözünü korkutmak, yeni bir yer açmak, yeni inşaat şirketlerine peşkeş çekmek isteniyor burası. Halk burada memnun, kendi istediklerini her türlü şekilde yapabiliyor. Ben mesela apartmana alışmış bir insan değilim. Burda kendi evimiz var ve bize ‘Yasal olarak sizin daha önce bir hakkınız var, biz bu hakkı sizin elinizden alıyoruz, imarı bozmuşsunuz, size yeni bir tabu vermiyoruz’ diye bir şey uyduruyorlar şu anda. Ama bunun yasal bir gerekçesi yoktur.
Yeter Demirsoy (Bahriye Uçok Mahallesi): 30 yıldır burada oturuyorum. Ben başka yerden değil evimin olduğu yerde ev verilmesini istiyorum. Benim 3 katlı evim var, karşılığında yine 3 katlı ev verilecekse kabul ederimx yok tutup da benim senelerce olan emeğime karşılık bir daire verirse ve de beni başka bir yere gönderirse ben razı gelmem. Herkes karşı bu dönüşüme. Evlerimizin yerine villalar yapacaklar. Kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz.
|