b>Resmi Gazete'nin 21 Temmuz 2006 tarih ve 26235 sayılı nüshasında bu konuda bir yönetmelik yayımlandı. Eski yönetmelik yürürlükten kaldırıldı. Bu yönetmelik kamu taşınmazlarının turizme tahsisi ile ilgili esasları düzenliyor.
Hangi bölgelerdeki kamu taşınmazları turizme tahsis edilecek?
a- Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, b- Bu bölgelerin planlarla belirlenmiş alt bölgeleri, c- Turizm merkezleri içinde ve dışındaki bölgeler.
Turizme tahsis nasıl olacak?
Yukarıda sayılan bölgelerdeki taşınmazlar;
a- Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek. Yani bakanlığın tasarrufuna geçecek. b- Özel mülkiyete konu olanlar kamulaştırılacak. c- Daha sonra Hazine adına tapuya tescil edilecek. d- Bundan sonra yatırımcılara tahsis, irtifak hakkı tesisi, kiralama, işletme ve devir işlemleri bu yönetmeliğe uygun olarak yapılabilecek.
Turizm alanlarının belirlenmesi için neler yapılacak?
Yukarıda sayılan bölgelerdeki kamu taşınmazlarından tarihi, kültürel ve doğal değerler, turizm potansiyeli, altyapı kolaylığı, sektörel kalkınma, planlı gelişme, turizm çeşitliliği, mahalli özellikler gözetilecek ve turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülenler bakanlıkça saptanacaktır.
Turizme ayrılan alanların bakanlık tasarrufuna alınması nasıl olacak?
- Özel mülkiyete ait yerler kamulaştırılacak. Hazine adına tescil edildikten sonra Maliye Bakanlığı'nca Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek.
- Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde kalan yerler için ''acele kamulaştırma'' yapılabilecek.
- Bu bölgelerde kamuya ait taşınmazlar bedeli bakanlık bütçesinden karşılanmak suretiyle kamulaştırılacak ve bir bedel karşılığında yatırımcılara tahsis edilecek.
- Kamulaştırma bedelini eğer yatırımcı karşılamışsa toplam yatırım bedelinin on binde beş oranında bir bedelle yatırımcılara bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakları tesis edilebilecek.
Turizm yatırımı yapmak isteyenler tahsis talebinde nasıl bulunacaklar?
- Bir kere bakanlık yukarıda sayılan alanları, bakanlık tasarrufuna alınmış yerleri, girişimcilere tahsisi uygun görülen yerleri, imar durumunu, altyapı durumunu, krokiler, yatırım tamamlama süresi ve tahsis için başvuru şekillerini kamuoyuna duyuracaktır.
- Yatırımcı (girişimci) tahsis şartnamesindeki istenen bilgi ve belgeleri hazırlayacak.
- Toplam yatırım maliyetinin yüzde 5'i tutarında kesin ve süresiz teminat mektubu verecek.
- Bakanlığın istediği şartları ve yükümlülükleri yerine getireceğine dair taahhütname imzalayacak.
Bu açıklamalarımızı ve tahsisin nasıl sunuçlanacağını bir örnekle açıklayalım.
Güncel olduğu için Yüzme İhtisas Kulübü'nün yerini örnek verebiliriz. Burası İstanbul İl Özel İdaresi'nin mülkiyetinde bir yer.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı burayı kamulaştıracak ve Hazine adına tescil edecek.
- Maliye Bakanlığı bunu Turizm Bakanlığı'na tahsis edecek.
- Bakanlığın duyurularında mutlaka bu yer olacak. Çünkü yer kültür ve turizm yönünden çok önemli bir yer. Acele kamulaştırma yapılacak yerlerden bir yer. Zaten Boğaz'da böyle yerlerin sayısı çok azaldı.
- Daha sonra siz bir yabancı yatırımcı bulacaksınız ve buraya talip olacaksınız. Diyelim ki burayı tarihi dokusunu koruyarak Çırağan gibi bir otel yapacaksınız. Yatırımın toplam maliyeti 20 milyon dolar olsun.
- Siz eğer kamulaştırma bedelini (Oranın değeri ne ise, diyelim ki 50 milyon dolar) karşılarsanız tahsiste avantajlı durumda olabilirsiniz. 20 milyon dolarlık bir yatırım da yaparak 20, 30 veya 49 yıllığına buranın irtifak hakkı sahibi olursunuz.
- Eğer buraya 3 kişi talip olmuşsa, bakanlık komisyonu bu 3 kişiyi görüşmeye çağıracak. Mali ve yeterlilik durumunu inceleyecek ve sosyal ve teknik altyapıya en fazla katılan kişiye burası verilecek.
Temennimiz:
Doğanın korunması, kültür ve turizmin gelişmesi adına yapılacak bu tahsislerin samimi olarak, sübjektif değerlendirmeler yapmadan hak edene değerinde verilerek, kimseye peşkeş çekilmeden yapılması. Çünkü buralarda hepimizin hakkı var. Bu haklar haksız bir şekilde hak etmeyenlere verilmemeli. Bunun da sorgulamasını vatandaş olarak biz yapmalıyız. Haksızlıklara müdahale etmeliyiz.
Gerçi Ortadoğu kan gölüne dönmüşken, Güneydoğu'da her gün ölümler olurken hâlâ biz kapı zili çalsa bile şıkır şıkır oynayabiliyorsak karamsarlığa düşmemek de elde değil.
Mustafa PAMUKOĞLU
|