Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kalkınma Bakanlığı ve DEİK arasında kurumsal işbirliğine ilişkin çerçeve protokolü imzaladı.
İmza töreninde konuşan Yılmaz, bu protokolün ardından kalkınma ajanslarının DEİK ile tek tek protokoller imzalayacağını belirterek, böylece kalkınma ajansları ağıyla DEİK'in sahip olduğu ağın birleşmiş olacağını ve çok daha geniş bir çerçevede sinerji oluşturacak şekilde bir işbirliğini hayata geçirmiş olacaklarını bildirdi.
Yılmaz, Türkiye'nin çok büyük hedefleri bulunduğunu ve hızlı büyümek durumunda olduğunu belirterek, yerli sermayenin ve doğrudan uluslararası sermayenin Türkiye'ye çekilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Bunun için siyasi istikrar, makro ekonomik istikrar, piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren eğitim politikası gibi uygun yatırım ortamının sağlanması gerektiğini ifade eden Yılmaz, tek başına uygun yatırım ortamının da bu hedeflere yetişmekte yeterli olmadığını, Türkiye'nin potansiyelini değişik coğrafyalara da anlatmak gerektiğini dile getirdi.
Yılmaz, bu konuyla ilgilenen çeşitli kurumların çalışma yürüttüğünü belirterek, şöyle konuştu:
''TOBB ve DEİK aslında bizim ortağımız. Bu laf olsun diye söylediğimiz bir şey değil, kalkınma ajanslarına hem bütçeden para veriyoruz, hem de TOBB yönetimde yer alıyorlar ve fiilen mali katkı sunuyorlar bu sisteme. Dolayısıyla her bakımdan ortağız bu süreçlerde. Şimdi bu ortaklığımızı biraz daha derinleştireceğiz inşallah. DEİK'in dünyanın çeşitli bölgelerinde çeşitli ülkelerde yürüttüğü çalışmalarla kalkınma ajanslarımızın kapasitesini ilişkilendiren bir protokolü hayata geçireceğiz. Böylece sadece kamu içerisinde bir koordinasyon değil, kamuyla özel sektörün enerjisini bir araya getiren ve ortak hedefler doğrultusunda bunları değerlendiren bir işbirliği protokolünü hayata geçirmiş olacağız.''
Yılmaz, önlerine hep bir sorun çıktığını, yatırımcılara Türkiye hakkında genel bilgiler vermenin yeterli olmadığını, bunun ötesine geçilmesi ve yatırımcılara, bölgesel ve daha detaylı bir şekilde bilgi verilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Yılmaz, ''Yatırımcılar yüzeysel bir takım figürlerin rakamların ötesinde belli bir aşamaya kadar olgunlaştırılmış bazı proje fikirlerini de masada görmek istiyorlar. (Siz gelin bizim ülkemize yatırım yapın) demek, kusura bakmayın ama (ne iş olsa yaparız) gibi bir anlayış'' dedi.
Kalkınma ajanslarının bu anlamda bir bilgi kaynağı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bölgelerinde çok ciddi analizler yaptığını belirtti.
Kalkınma Ajanslarının bu konudaki çalışmalarını mali destek projelerinden daha fazla önemsediğini ifade eden Yılmaz, yatırımcılara bu bilgiler sunulduğunda alınacak sonucun çok daha farklı olacağını bildirdi.
''Uzmanlaşma ve derinleşme sürecine giriyoruz''
İmza töreninin ardından kalkınma ajanslarının deneyimleri konusunda bir çalıştay yapacaklarına dikkati çeken Yılmaz, burada, ajansların faaliyetlerinin değerlendirileceğini, neler yapılabileceğinin planlanacağını, artı ve eksilerin belirleneceğini, ortaklıkları nasıl geliştireceklerini, ajansları nasıl daha etkili ve verimli hale getireceklerini tartışacaklarını belirtti.
Yılmaz, ajanslarla ilgili üç aşama öngördüklerini, bunun birinci aşaması olan kuruluş amacını geçtiklerini belirterek, ikinci aşamanın kurumsallaşma aşaması olduğunu ve kurumsallaşmada da önemli bir yere gelindiğini kaydetti.
Ajanslarla ilgili üçüncü aşamanın ise ''uzmanlaşma ve derinleşme'' olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''Bir taraftan kurumsallaşmayı tamamlıyoruz, bir taraftan da uzmanlaşma ve derinleşme sürecine giriyoruz'' dedi.
Ajanslar ile bu yılı analiz yılı ilan ettiklerini dile getiren Yılmaz, 2012'de daha fazla analiz yapılmasını ve daha fazla bilgi üretilmesini planladıklarını belirtti. Yılmaz, ajansları kadrolarıyla, işbirlikleri ve çalışmalarıyla birlikte uzmanlaştırmaya devam edeceklerini söyledi.
''Tek kanatlı kuş uçamaz''
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Kalkınma Bakanı olan Cevdet Yılmaz'ın özel sektör için çok büyük bir şans olduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 5 farklı sosyo-ekonomik bölgeye ayrıldığında, en gelişmiş bölgenin milli gelire katkısının yüzde 45 civarında iken, sonuncu bölgenin payının ise sadece yüzde 3,9 seviyesinde bulunduğunu, bunun önlem alınması gereken bir tablo olduğunu belirtti.
Tek kanatlı kuşun uçamayacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, her bölgenin eşit seviyede kalkınmasının Türkiye'yi hedeflerine götürecek anahtar olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, kalkınma ajanslarının kurulmasının Cumhuriyet tarihinin devrimsel adımlarından biri olduğunun altını çizerek, imzalanan protokolün kamu-özel sektör işbirliğinin müthiş bir örneği olarak, Türkiye'yi daha parlak bir geleceğe ulaştıracağını kaydetti.
Toplantıda verilen bilgi notunda, söz konusu protokolün, DEİK'in, Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda faaliyetlerini sürdüren ve 2006 yılında yürürlüğe giren ''Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu, ve Görevleri Hakkında Kanun''u takiben yurt sathında kuruluşunu tamamlayan 26 Kalkınma Ajansı ile yürütülmesi öngörülen işbirliği faaliyetleri için temel oluşturduğu ifade edildi.
|