nkara Kalesi Derneği Başkanı Şevket Bülend Yahnici, kale
ve çevresinin yaşadığı sorunların çözümü konusunda yetkililer ile başkentli
işadamlarının ilgisizliğinden yakındı. Kalenin otopark, trafik ve güvenlik gibi
problemlerinin bulunduğuna dikkat çeken Yahnici, “Bunları çözdüğümüz zaman
burasının Suriye’deki Halep Kalesi’nden Paris’teki Monte Mario’dan bir eksiği
olmaz” dedi. Yahnici, kalenin Monte Mario ile “kardeş kale” ilan edilmesi
konusunda teklif aldıklarını ancak, yaşanılan sorunlar nedeniyle “kendilerinin
böyle bir teklifi cesaret edip de yöneticilere aktaramadıklarını”
açıkladı.
Başkan Yahnici, Ankara Kalesi ve çevresinin yaşadığı sorunları
Cumhuriyet Ankara’ya anlatırken, bunların çözülmemesi durumunda kalede turizm
faaliyetlerinin yapılmasının söz konusu olamayacağını kaydetti. Kaledeki
insanların zor şartlarda yaşadığını söyleyen Yahnici, “150-200 liraya kirada
oturan bu insanlardan kültür gayreti beklemek de mümkün değil” diye konuştu.
Esnafın beklentisinin alım gücü yüksek insanların buraya gelmesi olduğunu ifade
eden Yahnici, “Bunlar Ankara’da görev yapan yabancı misyon temsilcileri, yabancı
turistler ve kentte yaşayan belli alım gücüne sahip insanlardır. Bunların ilgisi
sağlanırsa buradaki potansiyel artacaktır” dedi. “Burada sıkıntı o kadar çok ki”
görüşünü dile getiren Başkan Şevket Yahnici, “10 senedir ilgililere buradaki
tuvalet sorununu çözün diyoruz. Bu sorun dahî çözülmemiştir. Turistin iç kaleyi,
kale sur dibini gezdiğinde tuvalete girebileceği bir yer yok. Tuvaletin olmadığı
yerde turizm olur mu? Çok basit gibi gözüküyor ama bunları söylemekten
utanıyorum” eleştirisinde bulundu. Turistlerin ilgisini kaleye çekmeye
çalıştıklarını söyleyen Yahnici, “Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne turist
otobüsleri gelir, oraya park eder. Turistlere sadece orası gezdirildikten sonra
turistler otobüslere bindirilip götürülür. Kaleye çıkarılmazlar. Biz senelerce
bas bas bağırıyoruz: Kale gibi yer varken bu imkânı mahvetmeyin” diye konuştu.
Otopark ve trafik sorunu da yaşandığını dile getiren Yahnici, şöyle
konuştu:
“Saat kulesinin
dibine gittiğinizde park etmiş arabalardan geçilmiyor. Dünyanın kalesi olan
hiçbir yerinde böylesi bir park alanı göremezsiniz. Suriye’de Halep Kalesi’nin,
Paris’te Monte Mario’ya araç girer mi? Belçika’da Brüj diye bir kenti
kapatmışlar. Dışarıda arabanızı park ediyorsunuz. İçeride başka araçlarla
geziyorsunuz. Kalenin çevresinde otoparklar yapılmalı. Öte yandan kalede muazzam
hareket eden bir trafik var. Hele hele insanlara kaleye gelin, burayı gezin
dediğinizde herkes arabasına atlayıp geliyor. O zaman bu arabaların seyrettiği
bir kale, karmaşaya dönüşüyor. Araç trafiğinin yoğunlaştığı yerlerde turist
‘İllallah’ diyor. İç kalede turist geziyor ancak esnaf araçla mal getiriyor.
Bütün sokağı esnafın minibüsü kaplıyor, turistin yürüyeceği yer kalmıyor. Turizm
amaçlı bir yerde turistin güvenliği, sağlıklı bulunuşu mu önemlidir yoksa bir
minibüsün geçişi mi? Bütün bunları çözdüğümüz zaman burasının bir Halep’ten bir
Monte Mario’dan eksiği olmadığı
inancındayız.”
|