Foto (soldan sağa): Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Kenan Kızıltan, Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat
Özgür, Gazeteci-Yazar Rıdvan Akar
59 yıllık bir geçmişe sahip olan ve Türkiye’den dünyaya açılan Kale Kilit markasının kurucusu ve Kale Endüstri
Holding’in Onursal Başkanı Sadık Özgür’ün yaşam
öyküsü, Rıdvan Akar’ın kaleminden “Benim
Kale’m” adıyla kitaplaştırıldı. Bugün (01 Şubat Çarşamba)
gerçekleştirilen kitap tanıtım toplantısında konuşan Kale Endüstri Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, babası Sadık Özgür’ün 83
yıllık hayatına bir dünya markası ve binlerce başarıyı sığdırdığını belirterek
“Kale Endüstri Holding’i geleceğe taşımada aldığım sorumluluk, Sadık Özgür’ün
oğlu olarak daha da artmaktadır. Sadık Özgür’ün başlattığı bu yolculukta bugün
onun değerlerine tutunarak, onun yolunda ilerliyor olmaktan gurur duyuyorum”
dedi.
Toplantıda söz alan Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Kenan Kızıltan ise Sadık Özgür’ün Cumhuriyetin ilk yıllarında
iğnenin bile ithal edildiği dönemlerde iş hayatına atılarak çok zor koşullarda
ayakta kalmayı ve büyümeyi başaran sayılı sanayicilerden biri olduğunu
vurguladı. Kızıltan, “1953 yılında Sadık Özgür tarafından temelleri atılan Kale
Kilit, 1988 yılında bütün şirketlerini Holding çatısı altında toplamış ve
100'den fazla ülkeye ihracatı ile bir dünya markası olmuştur. 59 yıllık bu
başarı dolu yolculukta 1970 yılından bu yana Sadık Özgür beyle omuz omuza
yürüyor olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu azim ve başarı dolu hayat
mücadelesinin gelecek nesillere örnek ve rehber olmasını diliyorum” dedi.
Sadık Özgür’ün hatıraları, fotoğrafları ve onu tanıyan 50’den fazla isimle
görüşülerek, anı ve anekdotlar kaynak alınarak hazırlanan “Benim Kale’m”,
1950’li yıllarda ülkemizin sanayileşmesine önderlik eden girişimcilerden biri
olan Sadık Özgür’ün yaşam öyküsüne paralel olarak Türkiye’de sanayinin yapısal
dönüşüm hikâyesini de gözler önüne seriyor.
Kale Endüstri Holding
Kale Endüstri Holding 1953 yılında temelleri atılmış, 1979’da Kale Kilit ile
atağa kalkmış, 1988 yılında tüm şirketlerini holding çatısı altında toplamış,
yeni yatırımlarıyla büyümeye devam eden bir kurum. Bugün, Kale Endüstri Holding
çatısı altında Kale Kilit, Kale Kilit Dış Ticaret A.Ş, Kale Çelik Eşya, Kale
Kapı Pencere Sistemleri, Kale İnşaat, Kale Yapı ve Ticaret, Kale Sigorta
Acenteliği adı altında hizmet veren yedi ayrı firma bulunuyor. 2011 yılını 300
milyon USD ciro ile kapatan Holding, her yıl düzenli olarak dünyanın 4 kıtasında
72 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Bin 800 kişiye istihdam sağlayan Kale
Endüstri Holding’in 2011 yılı ihracat rakamı ise 60 milyon USD olarak
açıklandı.
"Benim Kale'm"den satır başları
Sadık Özgür, Sivas’ın Divriği ilçesinde doğdu, büyüdü. Bugün yarattığı dünya
markasının ilk hayallerini buradaki Kale Dağı’nın gölgesinde kurdu. 9
yaşındayken ailesini geçindirmek üzere dana çobanlığı yapmaya başladı. 1991
yılında yaptırdığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na hibe ettiği ilkokulda adının
önünde yer alan 'Danacı' lakabı işte bu günlerden gelmektedir. Ardında Divriği
Cürek Maden Ocağında tornacı çırağı olarak işe başladı. Bu, hayatının belki de
en önemli dönüm noktası oldu. Bir dünya markasını yaratmasına sebep olan
zanaatını burada öğrendi. Azmi, çalışkanlığı ve saygısıyla kısa sürede
çıraklıktan ustalığa yükseldi.
150 kuruş maaşla başlayan ve 300 milyon dolar ciroluk bir dünya
markasına uzanan yolda Sadık Özgür’ün dönüm noktaları
Çocuk yaşta Cürek Madenlerinde çalışan Sadık Özgür, usta olduğunda tam 150
kuruş maaş bağlandı. Diğer ustalar kadar kazanmadığını, emeğinin karşılığını
almadığını düşündüğünde genel müdüre bir dilekçe yazdı ve aylığı 3,5 liraya
çıktı. İşte bu 3,5 lira Sadık Özgür’e İstanbul’un yolunu açtı. Hayallerini
gerçekleştirmek için İstanbul’a yola çıktığında cebinde tam 52 lira bulunuyordu.
Maaşından arta kalanlarla biriktirdiği 52 lira.
İstanbul’da iş bulması kolay olmadı. Hamallıkla başlayan İstanbul macerası
Devlet Deniz Yolları’nda müdürün odacısı olan bir hemşerisinin Sadık Özgür’ü
müdüre tavsiye etmesiyle hayallerine giden yolda ilk önemli adım haline geldi.
Sadık Özgür, bu fırsatı iyi değerlendirdi. Artık Haliç Tersanesi’nde tornacı
ustasıydı. Yeteneği, azmi ve çalışkanlığı takdir topladı. İstanbul’daki ilk
maaşı günlüğü 120 kuruş oldu.
20 yaşında askere gitti. Zanaatıyla burada da çok çalışmaya devam etti.
Karyola borularını, muslukları tamir ediyor, subayların evlerine tamirata
gidiyordu. Askerliğini tamamladığında komutanlarının sivil işçi kadrosuna
almak istediği Sadık Özgür şansını sivil hayatta deneyeceğini söyledi.
Tersanedeki işine geri döndü. Mesai bittiğinde ise hamallık, garsonluk yaptı.
Ekmeğini taştan çıkarmayı bildi.
Kilit Fabrikası ile ilk tanışma
O dönem DP iktidarı dönemiydi, özel sektörün yıldızı parlıyordu. İstanbul’da
hızla yeni fabrikalar açılıyor ancak bu fabrikalarda çalışacak yetişmiş eleman
bulunamıyordu. Sanatkâr kolay yetişmiyordu. Meslek okullarının sayısı da azdı.
Sadık Özgür özel sektördeki gelişimi görerek bu alanda iş aramaya başladı.
Gazetede gördüğü bir ilan üzerine Faruk Demirbağ’ın kilit fabrikasındaki işe
başvurdu ve torna tesviye ustası olarak işe başladı. Sadık Özgür kazandığı her
kuruşu özenle harcadı, para biriktirdi. Artık yepyeni bir hedefi vardı. Kendi
işinin patronu olacaktı. Saadet hanımla kendisine bir yuva kurdu. 4 evladı oldu.
Sıra iş kurmaya gelmişti. 2500 lira sermayeyle Mercan’da 40 metrekarelik bir
bodrum katında sadece tek torna tezgâhı ile artık işinin sahibiydi.
Patronluk hayatına 2 çırakla başladı, bugün 1800 kişiye istihdam
sağlıyor
Sadık özgür Mercan’daki atölyesinde işe karyola borusu yaparak başladı.
Demire, çeliğe şekil vermek onun işiydi. Sonra gaz ocağı ızgarası ve
sessiz kafes imal etti. Ürettiği ocak ızgaralarını kardeşleriyle pazarda sattı.
1956 yılıydı. Ülkede yaşanan döviz krizi ithalatı vurmuş, pek çok ithal mal
karaborsaya düşmüştü. Sadık Özgür piyasanın en çok muhtaç olduğu ürünü anlamaya
çalışıyordu. Sonunda asma kilit üretmeye karar verdi. Türkiye’de kilit sanayinin
miladı işte o gün başladı. Ürettiği ilk yerli kilit olan asma kilit piyasada yok
sattı.
Sadık Özgür, sektöre kalıcı biçimde damgasını vurmaya karar verdi.
Markalaşması gerekiyordu. Sonra ürettiği bütün kilitlerin adını o
belirledi. “ Kale”. Kale sağlamlık demekti. Kale kolay kolay geçit vermeyendi.
Kale ele geçirilmesi en zor olandı. Kale dağındaki o düşlerini gerçekleştirmiş
ama o dağı ve yaşadıklarını hiç unutmamıştı. Piyasanın nabzını piyasada
tutarak, gömme kilitten, kasa emniyet kilidi ve daireler için gömme kilitle
ürünlerini çeşitlendirdi. Bugün Kale Endüstri Holding bünyesindeki
şirketler, 350 den fazla çeşit kilit üretiminin yanı sıra çelik kapı, çelik
kasa, pencere sistemleri de üretiyor.
Davetsiz gidilen İran yolculuğu 11 milyon dolarlık iş
getirdi
1983’te Türkiye’de ihracata dayalı, serbest piyasa ekonomisi benimsendiğinde
Sadık Özgür de şansını İran’da denedi. Savaş döneminde ihracatçılar için
en cazip ülkelerden biri İran’dı. 1982 yılında Turgut Özal ve işadamlarının
İran’a gideceğini öğrenen Özgür, hayatını değiştirecek bir girişimcilikte
bulundu. Kafileye kaçak olarak karışarak biletsiz pasaportsuz İran’a uçtu. Oraya
götürdüğü numuneler büyük ilgi gördü ve devlet kuruşu olan İranlı alıcı ile tam
11 milyon dolarlık anlaşma imzaladı. O zaman kadar Kale Kilit’in yaptığı toplam
ihracat rakamı ise sadece 1 milyon dolardı. Davetsiz İran ziyaretiyle açılan
ihracat yolunda Kale Endüstri Holding bugün her yıl 60 milyon dolar ihracatla,
100’den fazla ülkeye kalite ve yüksek standartları getiriyor.
Devlet Üstün Hizmet Madalyası
Sadık Özgür’ün memleketine, ülkesine
yaptığı yatırımlar ve yarattığı değerler sadece hemşerileri tarafından değil
devlet tarafından da saygı gördü. Sadık Özgür 2009 yılında “Devlet Üstün Hizmet
Madalyası” aldı.
|