STRONG>Kent merkezinde Ankaralı’nın rahatça yürüyebileceği geniş
kaldırımlar yok...
Ankaralı yurttaşlar belediyenin yaptığı
çalışmalar sonucu 50 santimetreye kadar daraltılan kaldırımlarda yürümek zorunda
kalırken, kaldırımların çoğu bugün otopark ya da büfe olarak kullanılıyor. Bu
durum yurttaşların kaldırımlarda yürümesini zorlaştırıyor.
Ankara’da kent
içi yaya ulaşımlarının vazgeçilmezi olan kaldırımlar gittikçe yok oluyor.
Kaldırımlar, ya işgal ediliyor ya da belediyelerin yaptığı çalışmalar sonucunda
daraltılıyor. Anakent Belediye Başkanı tarafından 2007 yılında yaşama geçirilen
Kuğulu Altgeçitleri nedeniyle, önceden yurttaşların rahatlıkla
yürüyebildiği Kuğulu Park’taki kaldırımların genişliği bugün 50 santimetre.
Kaldırımlarda iki insan yan yana zor geçiyor. Çankaya’daki bazı sokaklarda da
kaldırımların genişliği yine 50 santimetre civarında. Üstelik kaldırımların
sadece genişliği daraltılmıyor, kaldırımlar otopark olarak da kullanılıyor.
Kentin pek çok cadde ve sokaklarında yer alan Anakent Belediyesi’ne ait büfeler
de kaldırımları adeta “işgal” ediyor. Bu durumlar beraberinde kentte “yaya
ağırlıklı değil, taşıt ağırlıklı ulaşıma öncelik verildiğini” kanıtlıyor.
‘Kaldırımları kullanamaz olduk’
Peyzaj Mimarları
Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, kaldırım sorununun
sosyolojik ve politik süreçlerin yaşamımıza yansıdığı en küçük kentsel
unsurlardan biri olduğunu belirtti. Yaya değil, taşıt ağırlıklı planlamalar
yapıldığını belirten Kolçak, “Sadece Kuğulu Park ve çevresinden örnek verecek
olursak, Melih Gökçek’in yönetiminden önce Ankara’da insanlar geniş
kaldırımlarda yürüyebiliyordu. Toplumsal birlikteliğin ve paylaşımın yaşandığı
kaldırımlarımız bugün 50 santimetre genişliğe düşürülerek, iki insanın yan yana
geçemeyeceği alanlar haline getirilmiş”diye konuştu. Ankara’nın halen bir ulaşım
planının olmadığını da belirten Kolçak, sözlerine şöyle devam
etti:
“Kaldırımların daralmasını ve yok olmasını ideolojik planlama
olgusu olduğunu düşünüyorum. Kaldırımların yok olması kentliyi sosyalleşmeden ve
toplumsallaşmadan uzaklaştıran ve düşünen, paylaşabilen toplulukları birbirinden
uzak tutabilmenin en etkili aracıdır. Gerici zihniyetler için de önemli bir araç
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun kent yöneticilerinin merkezi planlamasıyla
alakalı olarak ortaya çıkıyor. Özellikle son 10 yılda kaldırımları kullanamaz
olduk.”
‘Yayalar unutuldu’
Şehir Plancıları
Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun, Ankara’da yayaların
unutulduğunu belirtti. Ankara’da tüm ulaşım anlayışının özel araçlara göre
planlandığını söyleyen Sarıaltun, “Hem kent merkezinde hem de mahallelerde,
sokaklarda kaldırımlar işgal altında. Maalesef kaldırımlarda özel araçları,
trafoları, taksicileri görüyoruz. Bu da yayaların hakkı olan kaldırımların
gittikçe yok olmasına neden oluyor” diye konuştu. Tüm dünya kentlerinde ulaşımın
öncelikle yayalara ait olduğunu dile getiren Sarıaltun, “Bazı semtlerde ya
kaldırım yok ya da kaldırımlar büfe ve reklam panoları tarafından kullanılıyor.
Yayaların hakkı olan kaldırımlar belediyeler tarafından düzene sokulmuyor. Eski
alışkanlıklar devam ediyor” dedi. Her zaman yaya öncelikli düşünmek gerektiğini
söyleyen Sarıaltun, “Kaldırımı olmayan sokaklara kaldırım yapılması ve
kaldırımlara otopark yapılmaması için otopark sorunun çözülmesi gerekiyor.
Planlama anlayışının düzelmesi gerekiyor” görüşünü dile
getirdi.
‘Rahat yürünebilecek yollar
olmalı’
Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı
Mehmet Gölge, Ankara’da kaldırımsız sokakların çok olduğunu ve
kaldırım bulunan sokakların çoğunda da bu kaldırımların işgal edildiğini
belirtti. Gölge, “Çoğu kaldırımlar sağlıksız olarak yapılıyor. Engelli
vatandaşlarımız geçmesi şöyle dursun sağlıklı vatandaş bile kaldırımlardan
geçemiyor” dedi. Gölge, insanların rahat yürüyebileceği alanların oluşmasını
belediyelerin kavraması gerektiğini belirtti. Kaldırımların daha insancıl bir
konumda olması gerektiğini kaydeden Gölge, “Örneğin Tunalı Hilmi Caddesi
bölgesindeki kaldırımların genişliği yarım metreye kadar düşmüş. İnsanlar rahat
ve sağlıklı yürüyemiyor. Kentte taşıt ağırlıklı değil, yaya ağırlıklı ulaşımın
olması gerekiyor” diye konuştu.
|