Kadınların Kentte Görünmez Varlığı
Ayten Alkan'ın "Yerel Yönetimler ve Cinsiyet" isimli kitabı kadınların yerel yönetimle alakasını sorguluyor. Alkan bir kentte yaşayan kadın ve erkeklerin ayrı gereksinim, beklenti ve sorunlara sahip olduğunun altını Ankara çalışmasıyla çizim nasıl cinsiyet körü olunmayacağına işaret ediyor.
|
Yerel seçimin yaklaşmasıyla partiler aday adaylarını tek tek açıklamaya başlarken kadın hareketinin gözü yerel yönetimde kadın temsiliyeti üzerine odaklanmış durumda. Yerel hizmetin odağında kısmen kadın olduğu ancak aksine kadının görmezden gelindiği gerçeği yerel seçimlerde kadın oranının yükseltilmesini zaruri kılan bir talep.
Bu konudaki akademik çalışmalardan biri de Ayten Alkan'a ait: "Yerel Yönetimler ve Cinsiyet-Kadınların Kentte Görünmez Varlığı". A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeyken yaptığı Ankara araştırmasını kapsayan kitapta Alkan, hem kadınlarla hem yerel yöneticilerle görüşerek kentsel yaklaşımlarda cinsiyet körlüğünü ele alıyor. Serpil Sancar'ın yorumu şöyle: "Kadınlar kentsel çevreyi toplumsal cinsiyet kimlik ve rolleriyle bağlantılı bir biçimde tecrübe ederler. Bu durumda kadınların yerel/kentsel politika ve hizmet alanlarına ilişkin özgül gereksinimleri olacağı açıktır. Ne var ki bu gereksinimler kentin türlü açılardan düzenlenişinde, yönetiminde, yerel politikalarla yatırımlarda ender olarak yönlendirici olur. Yerel yönetimler ve hizmetler kadınların gündelik yaşamlarıyla aslında yakından ilişkilidir. Kadınların ve erkeklerin aynı yerlerde ama farklı biçimlerde yaşadığı, farklı koşullarda çevrelenmiş oldukları için farklı sorun, gereksinim ve beklentilere sahip oldukları, bu bilgiyi, yani kadınların bilgisini, yine ancak kadınların yerel yönetimler gündemine taşıyabileceği, bunun en az teknik bilgi ve donanım kadar önemli olduğu, yerel yönetimlere ve yerel politikaya talip olmanın aynı zamanda farklı politika tarzı yaratmaya da talip olmak anlamına geldiği sorularına yanıt aramaktadır. " Kitapsa yerel yönetim alanının kadınlar açısından nasıl deneyimlendiğiyle meşgul. Örneğin kent içi hareketlilik hakkında bir kadın şöyle diyor: "Alışveriş olsun, başka bir zevk için gitmeyiz oaralara. Zor bir durumda kalınırsa gidiliyor. Yoksa yok. yani durduk yere kalkalım da gezmeye gidelim bir oraları görelim, yok öyle bir şey." Bir başka kadın görüşmeci kent içi ulaşım için düşüncesini aktarıyor: "Şehirde alışverişi kadınlar yapıyor. Bir pazar arabasını düzgün bir biçimde sürükleyerek evine götüren bir kadın tanıyor musun?" Etüd/kreş merkezleri ya da sağlık hizmetleri için de kadınlar dertli: "Anla işte. Doğum yapmamak için, millet ne yapsın, korunmak için gidiyorlar o da bakmıyor." "Örneğin öyle bir şey olsa çok güzel, mahallede de olabilir. Mesela kadın pazara gidiyor, bir saatliğine çocuklarını bırakabilir oraya." Alkan'ın kaleme aldığı kitaplar şöyle: 2006/ Belediye Kadınlara da Hizmet Eder - Kadın Dostu Belediye Hizmetleri: Neden, Nasıl. |
