Fotoğraf: Burak Kara
İstanbul Anadolu yakasının ‘toplu taşıma omurgası’ adı
verilen ‘Kadıköy - Kartal’ metro hattının kazım işlemi
tamamlandı. 1 Kasım 2010 tarihi itibariyle 2.17 kilometrelik güzergah kazısı
yapıldı ve ‘ışık’ göründü. Bir başka ifadeyle Türkiye’de bir defada
metro için açılan en uzun metro hattı oldu. 120 metro vagonuyla
birlikte toplam 1.5 milyar dolara mal olacak projenin kaba inşaatının
yüzde 76’sı tamamlanmış oldu. 31 Aralık 2011 yılına kadar tamamlanacak
projede ise sıra ray döşemeye, eloktromekanik hatların çekilmesine ve 16
istasyonun inşaasına geldi.
En hızlı tamamlanan
proje
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Müdürü
Yalçın Eyigün, projeye 25 Mart 2008’de başlandığını ve 45 ayda bitirelerek bu
alanda bir dünya rekoru kıracaklarını söyledi: “En hızlı inşaası tamamlanan
proje olacak. Bittiğinde günlük yolcu kapasitesi 1 milyon 260 bin olacak.
Ortalama günde 1 milyon yolcunun taşınacağını planlıyoruz. Böylece
Kadıköy-Kartal arası 29 dakikaya inecek. Ayrılıkçeşme İstasyonu ile de Marmaray
ile bağlantı kurulacak ve Avrupa yakasına geçiş sağlanacak.”
Yenikapı’da fırça
Eyigün’e, 'Bu proje 45 ayda
bitecek ancak Yenikapı’da tarihi eserler yüzünden hala inşaat başlamadı. Bazen
çalışmalar bu kadar hızlı yürümüyor' deyince tepkisi şöyle oldu: “Orada fırçayla
çalışılıyor burada TBM’le (tünel açmak için kullanılan özel cihaz) kazılıyor.
Ancak Yenikapa’daki gemilerin de çoğun kaldırıldı ve orada da hızla çalışmalara
başlanacak. Şimdiye kadar gemilerin kaldırılması için 45 milyon dolar harcandı.
Zaten bizim inşaat hızımızı düşüren 3 etken var. Birincisi tarihi eserler,
ikincisi istimlak üçüncüsü ise zemin. Kadıköy-Kartal hattı E5 altından yapıldığı
için çok fazla sorun yaşanmıyor”.
Laparaskopi
yöntemi
Yalçın Eyigün, metro çalışmalarının E5 hattında
yapıldığını ve trafik akışının engellenmesesi için farklı inşaat tekniklerinin
kullanıldığını söyledi, “Bizim bir istasyonumuz yaklaşık 8 bin 100 metrekareden
oluşacak. Bunların sayısı 16 olacak. Bu istasyonları yapmak izin normalde E5’in
kapatılması ya da daraltılması gerekiyor. Ancak biz bunu yapmadık. Çapı 10 metre
olan delikler açarak yer altına indik. Bu deliklerden ilerleyerek 8 bin 100
metrekareden oluşan istasyonları kurduk. Bir nevi doktorların ameliyatta
kulladıkları laparoskopi tekniğine benzeyen bir sistem
uygulandı”.
|