sı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER'in, Çevre Bakanlığı için hazırladığı raporda, küresel ısınmanın yavaşlatılabilmesi için binalara ısı yalıtımı yapılması gerektiği belirtildi.
İZODER Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen ve Teknik İşler Sorumlusu Timur Diz imzasıyla Çevre Bakanlığı’na gönderilen “Yalıtım ve Küresel Isınma” konulu raporda, yalıtımla iklim değişikliği bağlantısı ele alınıyor.
Raporda ABD, Avustralya ve İngiltere’deki bazı düşünce kuruluşlarının da dikkat çektiği gibi ısı yalıtımı uygulamasının yakın gelecekteki küresel ısınma tehlikesine karşı alınacak önemli önlemlerden biri olduğu kaydediliyor.
Rapora göre, birincil enerji kaynaklarının hızla tükenmesi nedeniyle tüm ülkeler, enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma yöntemlerini araştırdı. Araştırmalarda, enerjinin büyük bir bölümünün ısınma amacıyla kullanıldığı ve binaların daha az yakıtla ısıtılması durumunda açığa çıkan sera gazlarının da azalacağı saptandı.
Isınma amacıyla tüketilen yakıtın azalması için binalara yapılacak yalıtım uygulanması ile ortalama yüzde 50 enerji tasarrufu sağlanabileceği sonucuna ulaşıldı. Buna bağlı olarak açığa çıkan sera gazlarının da yaklaşık yüzde 50 oranında azalacağı belirlendi.
Türkiye’de başta sanayi ve konut sektörlerinde olmak üzere, enerji tüketiminin her geçen yıl arttığını vurgulayan raporda şu görüşler dile getirildi:
“Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı, ısınma amaçlı olarak tüketilmektedir. Bu enerjinin; etkin kullanılması, ısı yalıtımı ile sağlanabilir. 1998 yılında ülkemizde karbondioksit (CO2) emisyonu 187,5 milyon ton seviyesindeydi. Bu rakamın önemli bir bölümü konutlarda ısıtma amacıyla tüketilen yakıttan kaynaklanmaktadır.
Konut kaynaklı CO2, 1980 yılında 18 milyon ton/yıl iken 2000 yılında 55 milyon ton/yıl rakamına ulaşmıştır. Türkiye’nin rakamları, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) tehlike rakamlarına kıyasla düşük olmasına rağmen artış çok hızlıdır ve mutlaka bu artışın önüne geçilmelidir.”
Küresel ısınma tehdidi ve hava kirliliğini azaltmanın, günümüzün en önemli konularının başında geldiğinin savunulduğu raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Küresel ısınmanın oluşumunda sera gazının etkisi büyüktür. Sera etkisinin ana sebebi (%55 oranında) atmosfere atılan CO2’dir. Söz konusu CO2, güneşten gelen ışınların bir kısmını absorbe ederken, kalan kısmını yansıtmaktadır. CO2 miktarı arttıkça, absorbe edilen enerji artar ve yansıyan ışın miktarı azalır. Böylece atmosfere atılan CO2 dünyanın ısınmasına neden olmaktadır. Doğadaki bu denge değişimi; buzulların erimesine ve iklim şartlarının değişmesine yol açmaktadır.”
Raporun “Enerjinin Verimli Kullanılması” başlığını taşıyan sonuç bölümünde, etkin enerji tasarrufu politikaları uygulanmazsa, gelecekte enerji ve çevre sorunları ile karşı karşıya kalınacağına işaret ediliyor. Binalarda Enerjinin verimli kullanılması için ısı yalıtımı yapılması, bina kabuğunda yalıtımlı doğrama ve camların kullanılması öneriliyor. Isı yalıtımıyla ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen yakıt miktarının yarı yarıya düşürüleceğine yer verilen raporda, böylelikle hava kirliliğinin de en az yarı yarıya azaltılacağı belirtiliyor.
|