Japon inşaat firması IHI adına köprünün elektromekanik müteahhitliğini üstlenen Siemens, tüm köprü yapısının, trafik kontrol bileşenleri ve sistemlerinin geliştirilmesi, montajı ve devreye alınmasından sorumlu. Ayrı bakım hatlarına sahip altı şeritli köprü, İstanbul ve İzmir’i birbirine bağlayacak otoyol projesinin bir parçası.
Tamamen çelikten inşa edilen ve ana açıklığı 1550 metre olan köprü, İstanbul’un güneyinde, yani deprem olasılığı olan bir bölgede, Marmara Denizi üzerinde 64 metre yükseklikte asılı duruyor. Bu nedenle sarsıntıyı, hareketi ve yükü sürekli ölçerek normalin dışındaki tüm olayları köprü operatörüne bildiren özel bir teknolojiyle donatılmış yapıya sahip.
Siemens köprüyü, durumu sürekli izleyen ve aşırı sarsıntıda alarm veren 390’a yakın sensörle donattı. Sensörler ana açıklığa giden yol kesitlerindeki stres yükünü ve dikey ve yanal gerilimi devamlı olarak ölçüyor. Köprüde bulunan özel GPS sensörleri, köprü kazıklarındaki tüm salınımı milimetrik olarak kaydediyor, bunun yanında rüzgar ve sıcaklık ölçümü birimleri de sunuluyor.
Köprüdeki değişimler ve potansiyel hasarlar da anında sensörler tarafından tespit ediliyor, örneğin çelik yapıdaki korozyon sürekli kontrol ediliyor. Köprünün iç odalarında, kulelerinde, tabliyelerinde ayrıca kılıflı askı kablolarında bulunan özel bir sistem, çeliği paslanmaktan korumak için havadaki nemi kontrol ediyor ve yüzde 40’ın altında kalmasını sağlayacak şekilde düzenliyor.
Köprü ile İstanbul ve İzmir arasındaki 409 kilometre uzunluğundaki otoyol inşaatı Türkiye’nin şimdiye kadarki en büyük çevreyolu projesinin bir parçası konumunda bulunuyor. Gebze ve İzmir arasındaki yeni otoyol, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından görevlendirilen “Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş” (Nurol-Özaltin-Maykol-Astaldi-Yüksel-Göcay), tarafından 22 yıllık bir süre için Yap-İşlet-Devret sözleşmesi şartlarına uygun olarak yönetilecek. Yeni altı şeritli köprü bağlantısı iki şehir arasındaki yolculuk süresini sekiz saatten üç saate düşürecek.
|