İzmir Fayı’nın Depremselliği...
İzmir’de Faylar Hendekler...
İzmir, Depreme Karşı Dirençli...
“Doğu Anadolu Fay Zonu Deprem...
İzmir’de Parklar Deprem Toplanma...
Doğudaki Fay Hareketliliği...
Mekansal Planlama için Aktif...
İzmir'in Fay Haritasını ODTÜ Çıkaracak
Bingöl’de Yeni Konutlar Fay...
İzmir'de İlk Kez Bir Fay Hattının...
“Aktif Fay Üzerine Konut Yapılması...
“İki Fay Birden Kırılırsa,...
Bornova’da Yapılacak Binaların...
İzmir'deki Fay Hatlarının Röntgeni Çekiliyor
ODTÜ öncülüğünde 2,5 yıl sürecek "İzmir İli Depremsellik ve Mikrobölgelendirme Araştırma Projesi" kapsamında uzmanlar, denizdeki ve karadaki fay hatlarından karot topluyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt koordinatörlüğünde çeşitli üniversite ve kurumlardan 62 kişilik uzman ekip, İzmir'de deprem üretme potansiyeli olan sismik kaynakları araştırıyor. ODTÜ öncülüğünde Gazi, Hacettepe, İstanbul Teknik, Munzur, Çanakkale Onsekiz Mart, Cumhuriyet, Abdullah Gül, Osmangazi ve Çin Yerbilimleri üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden (MTA) akademisyenler, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan "İzmir İli Depremsellik ve Mikrobölgelendirme Araştırma Projesi" için bir araya geldi. Ekibe, Ankara Üniversitesi ve TÜBİTAK-MAM'dan uzmanlar da dahil oldu. İzmir'in zemin yapısı, geçmiş deprem ve tsunamilerin izleri ve fayların deprem üretme potansiyellerinin değerlendirileceği proje kapsamında geçen ay kolları sıvayan ekip, karadaki fay hatlarında hendek açıp depremlerin izlerini araştırıyor. Ekip, İzmir Körfezi tabanından da karot alıyor. Çalışmaların 2,5 yılda tamamlanması hedefleniyor. "Fay sayısının bilinenden daha fazla olduğunu gördük" Projenin temel amacının İzmir'in depremselliğini ortaya koymak olduğunu vurgulayan Bozkurt, şöyle konuştu: "Projemiz kapsamında İzmir metropolünü referans alan 100 kilometre çapındaki bir dairesel alan içinde kalan tüm fayları ayrıntılı bir şekilde haritalandıracağız ve bu fayların deprem üretme potansiyellerini, eski deprem kayıtlarını, depremlerin tekrarlanma aralıklarıyla ilgili ayrıntılı çalışmalar yürüteceğiz. Bu alan içinde şimdiye kadar tanımlanmış 40'tan fazla fay var. Biz ilk çalışmalarımızda bu fay sayısının bilinenden daha fazla olduğunu gördük. Bu konuda da ayrıntılı çalışmaları yürütmekteyiz." Yaşanan coğrafyanın zemin koşullarının iyi bilinmesinin depreme hazırlıklar konusunda büyük önem taşıdığını ve bu projede jeoteknik, hidrojeolojik ve jeofizik içerikli çok disiplinli araştırmalar gerçekleşeceğini aktaran Bozkurt, şöyle devam etti: "Bu kapsamda binlerce sondaj açılacak, gerek arazide gerekse laboratuvarda yüzbinlerce deney ve test yapılacak. Bunlara ilaveten, bölgede toplum sağlığı için risk oluşturabilecek jeolojik oluşumların tespit edilmesi, toplumu ve ilgilileri bilgilendirerek gerekli önlemlerin alınmasında öncü rol üstlenmek için ayrıntılı tıbbi jeoloji çalışmalarına da başladık." Eski tsunamiler de araştırılacak "Deprem master planına altyapı oluşturacak" Projenin bir üniversitenin tek başına gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle projeye 12 üniversite ile 2 kamu kurumunun katkı koyduğunu aktaran Bozkurt, şöyle konuştu: "Ayrıca, Çin Yer Bilimleri Üniversitesinden arkadaşlar da projeye ilerleyen aşamada bizzat Türkiye'ye gelerek dahil olacak. Önümüzdeki dönemde Avrupa, Amerika ve Balkanlar'dan da bazı arkadaşları katkı koymaları için davet edeceğiz. Bu çalışmalar sonuçlandığında bölgenin geçmişteki 2500-3000 yıl ve daha öncesi dönemlere ait deprem tarihçesini ortaya koyacağız." |