Ayazağa Yerleşkesi'nde yapılan İTÜ lisans mezuniyet töreninde yaşanan olayları protesto etmek ve sorumluların hesap vermesini talep etmek üzere bugün (11 Temmuz 2013) saat 12:30'da yemekhane önünden rektörlüğe yürüyen İTÜ Gezi Forumu, burada bir basın açıklaması yaptı.
"Yandaş rektör istemiyoruz", "Rektör Karaca İstifa", "Onlar İTÜ'lü değil demişsin. Senden daha İTÜ'lüyüz", "İTÜ asırlardır çağdaş; bir süredir yandaş", "Ticari rektör bekleme yapma", "Gezi'den İTÜ'ye direniş sürüyor", "İTÜ'lüler burada, Karaca nerede?", "Çare istifa" pankart ve sloganları eşliğinde Rektörlük binası önüne gelen İTÜ Gezi Forumu bileşenleri, yaptıkları basın açıklaması ile Rektör Mehmet Karaca'yı istifaya çağırdı.
İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden protestoya katılanlar, hazırladıkları "Mezuniyet Basma Teşkilatı" otobüs maketi ile basın açıklamasına destek verdi.
Açıklama metninin okunmasının ardından söz alan 2013 mezunu bir İTÜ öğrencisi, törende yaşadıklarını aktardı. Törende, geçtiğimiz aylarda haksız yere görevlerine son verilen 64 araştırma görevlisi için de protestoda bulunduklarını belirten İTÜ mezunu; "Bu, hocalarımıza boynumuzun borcuydu. Otobüsle törene gelenlerin İTÜ öğrencisi olmadığı aşikardır. Yanımızda olmayan tüm akademisyenlere teşekkür ediyoruz. Bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Bir şekilde mezun olacağız ama onların kaybedeceği çok şey var. Şu anda yaz okuluna rağmen oldukça kalabalığız. Okul yine açılacak, mücadele yeni başladı. Salı ve Perşembe günleri düzenlenen İTÜ Gezi Forumlarına katılım gösterelim." dedi.
Konuşmaların ardından yerleşkeden çıkan grup, öğrenci olmadıklarını savundukları kişilerin okula rahatça girebilmesini kınamak için kimlik kartı göstermeden turniklerin üzerinden atlayarak protestoda bulundu.
İTÜ Çalışanları, Öğrencileri ve Mezunları imzalı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
İTÜ Mezuniyetinde Yaşananların Hesabını Soruyoruz!
8 Temmuz 2013 günü Ayazağa Yerleşkesinde yapılan İTÜ lisans mezuniyet töreninde, büyük bir provokasyonun eşiğinden dönülmüştür.
Tören sırasında büyük çoğunluğu İTÜ mensubu olmadığı bilinen bir grup, cüppesiz sahaya inmesine izin verilmeyen stadyuma acil çıkış kapısından girerek, özel güvenlik görevlilerinin kontrolünde sahanın kenarında beklemiş ve daha sonra profesyonelce hazırlandığı belli olan dev pankartlar (Başbakan’ın resimleri ve sloganların yazılı olduğu) açarak kışkırtıcı sloganlarla sahaya girmişlerdir. Duruma müdahale etmeye çalışan araştırma görevlileri ve öğretim üyelerine, İTÜ Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa S. Yazgan tarafından hakaret edilmiş ve “size kim olduğumu göstereceğim” denilerek öğretim üyelerinin fotoğrafları çekilmiştir. Saldırgan grubun attığı taşlarla bir kişi yaralanmıştır.
Bu olaylar karşısında üniversite yönetiminin cevaplaması gereken birçok soru akıllara gelmektedir:
İTÜ öğrencileri ve çalışanlarının kimlik kontrolü olmaksızın giremediği kapıdan, mezuniyet töreni günü de olsa iki otobüs dolusu kişi (hiçbir öğrenci bütün mahallesini toplayıp törene gelmediğine göre) yanlarından getirdikleri devasa pankartlarla birlikte üniversiteye nasıl alınmıştır? Güvenlik görevlilerine tören alanı acil çıkış kapısının açılması emrini kim vermiştir? Bu grup rulo halinde sarılı pankartları ile tüm güvenlik görevlilerinin kontrolünde saha kenarında yaklaşık 10 dakika beklediği halde, bu süre zarfında olayın büyümesine engel olacak önlemler neden alınmamıştır? Öğrencilerin mütevazı pankartlarının aksine dev pankartlarını rulolar halinde stadyumun içine nasıl yerleştirmişlerdir? Saldırgan grubun özel güvenlik görevlileri ve sivil polislerin gözü önünde attığı taşlardan İTÜ Rektörlüğü sorumlu değil midir? Bir rektör, üniversitesinin mezuniyet töreninde öğrencilerin, velilerin ve öğretim üyelerinin gözleri önünde yaşanan bu olaylar karşısında “ben nasıl müdahale edeyim” diyebilir mi? Öğretim üyelerine ve araştırma görevlilerine pervasızca hakaret eden, “bu okulun güvenliği benden sorulur” diyen Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa S. Yazgan hakkında bu hakaretleri ve en hafif tabiriyle gereken önlemleri al(a)madığı için meydana gelen güvenlik skandalı sebebiyle bir işlem başlatılması gerekmez mi? Şimdiye kadar diğer üniversitelerin mezuniyet törenlerinde de gezi parkı protestoları yapılmışken, “üniversiteleri yedirtmeyiz” diyerek gelen bu provokatörlere yetkililer neden engel ol(a)mamıştır? Dışarıdan okula girmesine "izin verilen" ve saldırılarına "göz yumulan" grubun AKP ile bir ilgisi bulunmakta mıdır?
BU sorular da göstermektedir ki, bütün bu yaşananların, "yetkililer"in bilgisi dahilinde düzenlendiği gün gibi açıktır. Mezuniyet töreninde yaşananlardan dolayı İTÜ kamuoyu ve öğrenci velilerinden özür dilemesi gereken İTÜ yönetimi günler geçmesine rağmen tek bir açıklama yapma gereği duymamaktadır.
Bizler İTÜ akademik ve idari personeli, öğrencileri, mezunları olarak yaşananlardan en başta İTÜ Rektörü Mehmet Karaca'nın sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Göreve geldiği günden bu yana İTÜ çalışanlarını ve öğrencilerini dikkate almayan, tam aksine son örneğini GDO skandalında yaşadığımız üzere, İTÜ'nün itibarını zedeleyecek şekilde, siyasi iktidar olan AKP'nin etkisi altında bir yönetim sergileyen İTÜ Rektörü Mehmet Karaca, İTÜ kamuoyundan ve ailelerden özür dilemelidir. Yaşananların baş sorumlusu olan Rektör Mehmet Karaca ve Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa S. Yazgan bir an önce istifa etmelidir.
İTÜ Çalışanları, Öğrencileri ve Mezunları (İTÜ Gezi Forumu)
|