|
İTO üyelerinin TSE'nin belge ve hizmetlerini indirimli almalarına yönelik anlaşmanın imzaları, İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar ile TSE Başkanı Hulusi Şentürk tarafından atıldı.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, imza törende yaptığı konuşmada, yatırımların önünü açacak ve ülkedeki büyüme dinamiklerini kuvvetlendirecek sinerjinin kamu ile özel sektör arasındaki işbirliğiyle tesis edileceğini söyledi. TSE ile İTO'nun kamu ve özel sektör arasındaki uyumu gösteren bir protokolün altına imza attıklarını belirten Çağlar, bu anlaşma ile İTO üyelerine TSE Deney ve Kalibrasyon Merkezi Başkanlığı'nın laboratuvarlarından alınacak deney hizmetlerinde yüzde 20, gözetim hizmetlerinde yüzde 30, kalibrasyon hizmetlerinde yüzde 40, eğitim hizmetlerinde de yüzde 30 indirim sağlanacağının bilgisini verdi. Çağlar, ayrıca İTO olarak TSE'den CE işaretlendirmesinde de indirime gidilmesini talep ettiklerini ve bu konuda da yüzde 20 indirim sağlanacağını aktardı.
"TSE aslında iş dünyasının bir teşekkülüdür"
TSE Başkanı Hulusi Şentürk ise yapılan protokolün sadece iş dünyası için değil TSE için de önemli olduğunu vurgulayarak, TSE olarak yıllardır iş dünyası ile güçlü bir paydaşlık ilişkisini tesis etmek için uğraştıklarını söyledi. Türkiye'deki kamu kurumlarında "kendisini patron, iş dünyası ya da diğer kuruluşları ise müşteri gören" bir zihniyetin hakim olduğunu anlatan Şentürk, yıllardır bu hakim zihniyeti değiştirmeye çalıştıklarını ifade etti.
TSE'nin zamanında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde iş dünyasının kendi ihtiyacını karşılamak üzere kurulduğunu ancak daha sonra kamu kurumu haline getirildiğine dikkati çeken Şentürk, "TSE aslında iş dünyasının bir teşekkülüdür. Dolayısıyla iş dünyası bizim için bir müşteri değil, paydaşımızdır. Bu konuda son yıllarda önemli oranda mesafe alabildiğimize de inanıyoruz" diye konuştu.
Şentürk, bu işbirliği kurulabildiği takdirde iş dünyasının uluslararası alanda önünün açılabileceğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Pakistan'da üretilen ürünler Avrupa'ya gidip, Avrupa üzerinden Türkiye'ye geliyor. Çünkü CE işaretlemesi ve diğer işaretlemelerden dolayı direkt Türkiye'ye gelemiyor. Avrupalılar bu sistemi kurmuş. Oysa direkt bize gelebileceği gibi bizim üzerimizden Avrupa'ya gidebilir. Yani yolu bizim tarafımıza çevirme imkanımız var. 2-3 ay önce Pakistan'daydım, tekrar gideceğim, çünkü teklifimize olumlu görüş geldi. Bütün bunları odalarımızın öncülüğü ve desteğiyle sağlamalıyız. Artık 'oda ayrı TSE ayrı' anlayışı bitmek mecburiyetinde. Aksi takdirde iki taraf da zarar edecek".
İTO üyelerine ciddi indirimlerle hizmet vereceklerini, bunun da işletmelerin girdi maliyeti düşüreceğini belirten Şentürk, "Ar-Ge faaliyetlerinin de bu kapsamda yer alması önemli. Bu şekilde kuruluşlarımız herhangi bir ürün geliştirmek istediklerinde TSE laboratuvarlarından ciddi indirimle kendi laboratuvarları gibi yararlanabilecekler" ifadelerini kullandı.
Şentürk, 15-20 yıl önce TSE'nin laboratuvar altyapısı müsait olmadığı için Türkiye'deki işletmelere kendi laboratuvarlarını kurma zorunluluğu getirildiğini anımsatarak, "Bu, bir yandan Türkiye'yi 'laboratuvar çöplüğü'ne çevirirken bir yandan da sanayicimizi aşırı bir maliyetle karşı karşıya bıraktı. Bu uygulamadan vaçgeçtik artık. Tam tersine biz sanayicimize zorunlu değilse 'Hiç onunla uğraşma, gel benim laboratuvarım senin laboratuvarın olsun' mantığıyla çalışıyoruz. Sanayicimiz üzerindeki yükü böylece kaldırmış olduk" değerlendirmesini yaptı.
TSE Başkanı Şentürk, tüm laboratuvarlarının ve testlerinin uluslararası geçerliliği bulunduğunu ve akredite olduğunu kaydetti. Şentürk, İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü'ne (SMIIC) İTO'nun ortağı olduğu Dünya Ticaret Merkezi'nde indirimle bir yer sağlanması yönünde İTO Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar'dan söz aldığını da sözlerine ekledi.
|
