Foto: Nadir Alp (AA)
İtalya'nın iki üniversitesinden ikisi profesör üç bilim insanı,
Kırklareli'nin Vize ilçesinde cami olarak kullanılan
Ayasofya Kilisesi'nden çıkarılan mimari eserler üzerinde
bilimsel çalışma yapmaya başladı. Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürü
Mustafa Akkaya, müzede basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 8
yıldır İstanbul Ayasofya Müzesi'ndeki eserler üzerinde araştırmalar yapan
İtalya'nın çeşitli üniversitelerinin öğretim üyelerinden oluşan bir grubun, bu
yıl Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan izinle Kırklareli'nin Vize ilçesindeki
Ayasofya Kilisesi'nin kurtarma kazılarında çıkarılan Bizans, Roma ve Osmanlı
dönemine ait mimari eserler üzerinde bilimsel çalışma yaptıklarını söyledi.
Kırklareli Müzesi'ndeki mimari eserler ve envanter kayıtları üzerindeki
çalışmanın, Roma Tor Vergata Üniversitesinden öğretim üyesi Prof. Dr.
Claudia Barsanti ve aynı üniversiteden öğretim üyesi Doç. Dr.
Silvia Pedone ile Roma Sapienza Üniversitesinden öğretim üyesi
Prof. Dr. Alessandra Guiglia tarafından sürdürüldüğünü ifade
eden Akkaya, üç öğretim üyesinin yaptığı çalışmaların bilimsel kongrelerde
bildiri olarak sunulacağını belirtti.
Müze Müdürlüğünün işbirliğiyle
yürütülen çalışmalarda grubun, Vize ilçesindeki Ayasofya Kilisesi'nde de
incelemelerde bulunacağını anlatan Akkaya, ''Elde edilen veriler, Kültür ve
Turizm Bakanlığının yayın organlarında yer alacak. Kırklareli, bu yönüyle Roma
Üniversitelerinde de en iyi şekilde tanıtılacak. Bir hafta sürecek çalışmalar,
gelecek yıl daha uzun bir süreye yayılacak. Bu çalışmayla Kırklareli ve Vize'nin
Bizans, Roma ve Osmanlı dönemlerinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılacak. Vize
Ayasofya'sının MS 6. yüzyılda yapılmış ve aynı tarihe ait İstanbul'daki dünyanın
8. harikası durumundaki Ayasofya ile ortak özellikleri dile getirilecek'' dedi.
Araştırma ekibi, müzedeki Bizans, Roma ve Osmanlı dönemine ait mimari
kalıntıların çizimini ve fotoğraflarını çekerek, tarihlendirmeye çalışıyor.
Vize Ayasofyası'nın
tarihçesi Gazi Süleyman Paşa Camisi
ismi ile tanınan yapı, MS 5-6. yüzyıllarda antik bir yapının kalıntıları üzerine
bazilika planında yapılmış bir Bizans kilisesi. Bu yapı aynı zamanda Küçük
Ayasofya olarak da tanınıyor. Ahşap çatılı taş ve tuğladan yapılmış, üç apsidli
bu yapının içerisi ilk yapımında üçer sütunlu iki dizi ile üç nefe ayrılmış,
sonraki yıllarda bu sütunların yerini payeler almıştır. Üzerini örten ahşap çatı
ise bir süre sonra yıkılmış 7-8. yüzyıllar da buraya yüksek kasnaklı bir kubbe
yapılmış. Bu kubbenin dışında kalan yerler de tonoz örtülü. Değişik dönemlerde
yapılan onarımlar sonucunda bu camide farklı bir plan düzeni ortaya çıkmış.
Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yapılan onarımlar yapının orijinalliğinden büyük
ölçüde uzaklaşmasına neden olmuş. Mimari yönden bakıldığında yapının altı
bazilika, üzeri de kapalı Yunan haçı planında.
Hadım Süleyman Paşa, Vize Ayasofya'sını 16. yüzyılda camiye çevirmiş ve
içerisine apsise göre biraz daha güneyine mihrap, minber ve narteksin güney
duvarına da bir minare eklemiş. Minber günümüze gelememiş. Mihrabın üzeri
geometrik kalem işleri ile bezenmiş. Caminin ahşap mahfillerinde ve üst kata
çıkan merdivenlerinin yalnızca izleri görülüyor.
15-20. yüzyıllarda
içerisi kalem işleri ile bezenen yapının 1952-1953 yıllarında onarılması
kararlaştırılmışsa da bu işlem uzun süre geciktirilmiş ve 1980'li yıllarda
restore edildi.
|