"İstanbul'un Son Orman Alanlarını Yok Etmeyin"

Gezi Parkı eylemlerinin ardından gözler bu kez ‘3. Köprü Projesi’nde. Proje kapsamında ağaç kesimlerinin büyük bölümü gerçekleşmiş olsa da ‘Kuzey Ormanları Savunması’ hâlâ sürecin tersine çevrilebileceğine inanıyor. Talepleri ise net: “3. Köprü Projesi’ni onaylayan bilirkişi raporunu imzalayan 7 bilim insanı ile görüşmek.”

‘Kuzey Ormanları Savunması’ 31 Mayıs’tan önce olsa belki sıradan bir çevre platformu olarak görülecek bir hareketti, onu farklılaştıran Türkiye’de ağaç ve orman algısını değiştiren Gezi Parkı eylemlerinden sonra ortaya çıkması.

Başta sadece bisikletlerle gidip ağaç kesimlerine şahit oldular. Ardından gördüklerini halkla paylaştılar. 7 Temmuz’da ‘Buralar eskiden dutluktu’ pankartlarıyla pedal çevirdiler. Bir hafta sonra 13 Temmuz’da öldürülen ağaçların helvasını dağıttılar İstanbul’da. 19 Temmuz’da süreci yargıya taşıdılar, Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunarak…

Zamanla büyüyen platforma halk da destek verdi, TEMA, Greenpeace, WWF, Buğday gibi sivil toplum kuruluşları da, Şehir Plancıları Odası gibi meslek odaları da. Bugün yüzlerce kişi tarafından desteklenen platform son olarak 7-8 Eylül’de Riva’da kamp yaptı. Fakat bir türlü çıkardıkları ses Ankara’da karşılık bulmadı.

‘Kuzey Ormanları Savunması’, 4 Ekim’de ormana gidecek, kesim alanında 3 gün boyunca yürüyecekler. 3. köprü çevresindeki eylemleri ise tam bir hafta sonra, 6 Ekim’de fiili ağaç kesiminin sürdüğü Çekmeköy’de olacak. Siyasi amaçları olmadığının altını çizen Kuzey Ormanları Savunması’nın önemli bir talebi var: İstanbul’da var olan son orman alanlarının yok edilmemesi.

İstanbul için doğaya zarar vermeyen ulaşım çözümlerinin uygulanmasını savunuyorlar. Bu nedenle “3. Köprü”ye karşı TEMA’nın açtığı davada bilirkişi raporuna imza atan 7 bilim insanı ile bir araya gelmek istiyorlar. Onlarla yapılacak bir çalıştayın tartışmaya bilimsel zemin katmasını hedefliyorlar. TEMA’nın 2011 yılında açtığı dava kapsamında Temmuz 2013’te mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda “Köprü etrafında yerleşimler oluşmazsa çevreye abartıldığı kadar zarar vermeyecek. Köprü yapılmazsa, sıkışan trafik nedeniyle meskûn mahallerde daha büyük çevre kirliliği yaşanacak” şeklinde ifadeler yer alıyor. Bilirkişi raporu ‘davalı’ konumdaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları’nın raporlarını da dayanak olarak gösteriyor.

KUZEY ORMANLARI SAVUNMASI NE İSTİYOR?

'Geri dönülemeyecek noktada değiliz’

Radikal Gazetesi'nden Serdar Koruyucu'nun haberine göre, Kuzey Ormanları Savunması’nın taleplerini platformun üyelerinden Ali Yıldırım taleplerini anlattı.

Her şey için geç kalınmadı mı? Kesimin büyük bölümü bitmedi mi?

Kesim, oranın orman vasfını kaybettiği anlamına gelmiyor. Çünkü ormanlar kendilerini hızla yenileyebilir. Biz ilk dönemde kesimin yapıldığı bazı bölgelerde yeşilliğin bugüne kadar arttığını gördük. Yani henüz geri döndürülemez bir süreç yok. Asfalt dökülmediği sürece…

‘Biz İstanbulluyuz ve bir derdimiz var’

Platformunuza ana muhalefetin desteği var mı?

Bize destek olan sadece bir CHP milletvekili var, o da Aykut Erdoğdu. Onun desteği de sadece bireysel.

Diğer partilerden görüşme talebi gelse kapınız açık mı?

Bizim kesinlikle siyasi duruşumuz, amacımız yok. Bir AK Parti’li vekil bizimle görüşsün istiyoruz. BDP ve MHP ’liler de gelsin tabii ki. Biz İstanbulluyuz ve bir derdimiz var. Zaten siyasilerin görevi bizleri dinlemek değil mi?

Görüşünce neleri anlatacaksınız?

Bir kere mesele sadece ağaç değil. Orada bir orman yok ediliyor. Bu su havzaları, tarım alanları, vahşi hayvanlar ve yaprakları çürüten mantara kadar bir ekosistem demek. Yani “5 milyon ağaç söktük, ama o kadarını diktik” ile sorun çözülmüyor. Otoyol kenarına dikilen ağaçla orman birbirinden farklı.

Başbakan’ın bir çıkışı ‘ormanda yaşamak’ üzerineydi. Yanıtınız?

Biz ormanda yaşayacağız. 4 Ekim’de ormana gideceğiz, kesim alanına kadar 100-120 km’lik yolu 3 gün boyunca yürüyeceğiz.

Size destek veren bilim insanları arasında kimler var?

YTÜ Ulaştırma Anabilim Dalı’ndan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zerrin Bayraktar ve İTÜ İnşaat Fakültesi’nde Haluk Gerçek gibi akademi dünyasının saygı duyduğu isimler destek veriyor. TEMA’nın davasına konu olan bilirkişi raporu çıkana kadar 3. köprü lehine devlet kurumlarının tek bir raporu bile yoktu. Proje tamamen kapalı kapılar ardındaydı. Halbuki bu kent herkese ait. Hepimiz doğru karar için mücadele vermeliyiz. Düşman olmaya gerek yok. Beraber doğruları bulalım. Biz tarafların bir çalıştayda bir araya gelmesini istiyoruz. Köprüyü savunan 7 kişilik bilim insanı gelsinler bize de tezlerini anlatsınlar. Attıkları imzaya güveniyorlarsa bizi ikna etsinler. Fikir birliği çıkarsa ortak görüş bizim için etkili olur.