İstanbul’un Saklı Cennetleri: Korular

İstanbul Ajansı'nın haberine göre, adaları, boğazı, mimarisi ve sokakları ile benzersiz bir güzelliğe sahip olan İstanbul, koruları ile de ziyaretçilerini büyülüyor. Anadolu ve Avrupa yakasında şehrin keşmekeş ve stresinden kurtulmak isteyenler için güzel alternatifler sunan İstanbul koruları, aynı zaman da sahip oldukları eşsiz doğa örtüsü ile de tercih sebebi oluyor.

İstanbul’da şehrin genel olarak boğaza bakan tepelerinde bulunan korular, şehrin en korunaklı orman bölgelerini oluşturuyor. Bazılarının geçmişi Bizans dönemine dayansa da, İstanbul koruları genel olarak Osmanlı devlet adamlarının çiftlik olarak kullandığı bölgelerdir.

Büyük bir özenle korunan bu korularda çok nadir görülen çap ve boylarda ağaçlara rastlamak mümkün. İçlerinde akarsu ve geleneksel mimari özellikler taşıyan yapılarada sahip olan bu koruların bazılarını şimdi yakından tanıyalım

Emirgan Korusu

İstanbul Sarıyer’de yer alan koru 17.YY’da Osmanlı padişahı 4.Murat tarafından İranlı Emir Güne Han'a armağan edilmiştir. Daha sonra bir çok kez el değiştiren koru, 1940 yılında Lütfi Kırdar’ın girişimleri ile kamulaştırılmıştır.

Korunun içerisinde Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olmak üzere 3 köşk de bulunmaktadır.

Küçük Çamlıca Korusu

Üsküdar’a bağlı olan Küçük Çamlıca’nın eteklerinde yer alan korudur. 2. Mahmut döneminde av ve geziler yapılan koru, Sami ve Suphi paşaların özel mülkiyetindeydi. 1940 yılına gelindiğinde Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırıldı.

Fethipaşa Korusu

Üsküdar’ın Paşalimanı bölgesinde bulunan koru, boğaza bakan bir konumda bulunmaktadır. Koru adını, Osmanlı vezirlerinden Fethi Ahmet Paşa'dan almaktadır. Uzun yıllar boyunca bakımsız kaldıktan sonra, yenilenmiş ve halka açık park hâline getirilmiştir.

Yıldız Parkı Korusu

İstanbul ‘un Beşiktaş ilçesinde yer alan tarihi park, Balmumcu’dan Ortaköy’e uzanan bir bölgede yer alır. İçerisinde Malta Köşkü ve Çadır Köşk bulunmaktadır. Koru, Lale Devri döneminde düzenlenen eğlencelere de ev sahipliği yapmıştır.

Mihribat Korusu

Mihrabat korusunun ismini Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak 3. Ahmet’e hediye edilen Mihrabat Kasrı’ndan aldığı iddia edilmektedir.

Beykoz’un Kanlıca bölgesinde bulunan koru, Anadolu Yakasının en yeşillik alanlarından bir tanesidir.