BR> Ayvansaray Türk
Mahallesi
Ayvansaray Türk Mahallesi Yenileme Projesinde 15'i
tescilli 60 ev bulunduğunu belirten Demir, bunların ahşap, özgün Osmanlı
mimarisinin günümüze kadar ulaşan örnekleri olduğunu söyledi.
Demir, şu
bilgileri verdi: ''Her kış evlerin biri tahrip edildi. Çok güzel bir köşk
vardı, gözlerimizin önünde gitti. Orada oturanlar ısınmak için güzelim köşkü
değerlendirdiler. Burası çok güzel bir yer. Bir girişi, bir çıkışı var.
Projeleri bitti, kurul tarafından onaylandı, uygulama projeleri bitti, yakında
ihalesi gerçekleştirilecek. Burayı 2012 yılı sonunda
bitireceğiz.
Ayvansaray Türk Mahallesi, Anemas Zindanları'nın hemen
bitişiği. Ayvansaray kültür güzergahının önemli noktalarından birisi. Proje
sonunda vatandaşlar, Kariye Müzesi'nden Tekfur Sarayı'na, Anemas Zindanları'na,
Türk mahallesine, Balat'a, Fener'e, Patrikhane'ye yürüyebilecek. Bunun hayali
bitti. Mülkiyet problemi ile karşılaşmayacağımızı düşünüyoruz. Süre bürokrasi ve
büyük bir inşaat için''.
Yalı Mahallesi
Demir,
Yenikapı kazı alanı ile Kennedy Caddesi arasında kalan bölümde yer alan Yalı
Mahallesinin de yenileme alanı olarak ilan edildiğini anımsatarak, projenin 50
bin metrekarelik bir alanı kapsadığını, 2-3 katlı binaların çoğunun tescilli
eserlerden oluştuğunu söyledi.
Burada avan projenin bittiğini, mülk
sahipleriyle görüşmenin devam ettiğini kaydeden Demir, ''Projenin bitmesi 2014
yılını geçer. Burayı Fatih Belediyesinin kendi şirketi yapabilir'' dedi.
Kentsel dönüşümde alan boşaltılmadan yakınına yapılacak çok katlı bir binaya
insanların taşınabileceğini ve sonra mekanın ele alınabileceğini, yapılan
dairelerin de satılarak, ciddi para kazanılabileceğini anlatan Demir ''Ancak
yenilemede bir tas su ve bir kap var. Biz cambazlık yaparak, fedakarlık yaparak,
her bir yenileme alanını kendine özgü düşünerek, her probleme bir çözüm üreterek
yola devam ediyoruz'' diye
konuştu.
Süleymaniye
Süleymaniye Bölgesi Yenileme
Alanı Projesi hakkında da bilgi veren Demir, bunun Fatih Belediyesi, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ve KİPTAŞ'ın yürüttüğü bir proje olduğunu
bildirdi.
Süleymaniye'den İMÇ bloklarına kadar devam eden alanda 900
binayı ilgilendiren projede büyük bir mesafe alındığını belirten Demir,
belediyenin KİPTAŞ'ın çalıştığı 39 adada çalıştığını, bunların da 6'sının
inşaata hazır hale geldiğini söyledi.
Burada alanın çok geniş olduğunu,
yoğun bir yapılaşma bulunduğunu ifade eden Demir, şöyle
konuştu: ''Normalde 2-3
katlı binalar ama bakıyorsunuz zaman içinde 8-10 katlı iş yerleri yapılmış. İş
hanları içinde çalışma şartları inanılmaz kötü. Projede bütün bunların tasfiyesi
gerekiyor. Burada oturanların da Sulukule'de olduğu gibi alanın dışına
çıkarılması gerekiyor. Orada görüntü de çok hoş değil. Proje üzerinde uzun süre
çalışıldı, gerek proje oluşturulması gerek mülklerin alınması konusunda ciddi
paralar harcandı. Burada hedef; Süleymaniye'nin zaman içinde tekrar meskun
mahale dönüştürülmesi. Unkapanı'na çıkan ve Bozdoğan Kemeri'nin altından geçen
Atatürk Bulvarı'nı yok sayın, aslında Süleymaniye ve Zeyrek mimari olarak da
döneminde yaşayan insanların sosyo-ekonomik düzeyleri de aynıdır. Fakat Atatürk
Bulvarı bıçak gibi kesince birisi Süleymaniye, birisi Zeyrek olarak kalmış. İki
ayrı semt gibi ama onlar birbirini tamamlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş'ın da kabul ettiği ve onayladığı bir proje var. Atatürk
Bulvarı'nı yer altına almayı öngören proje gerçekleşirse Zeyrek ve Süleymaniye
tekrar bir araya gelecek''.
Demir, Yedikule-Gazhane ile Nişanca ve
Sultanahmet bölgesinin de yenileme alanı olarak ilan edildiğini ve buralara
ilişkin çalışmaların da yakın zamanda başlayacağını
bildirdi.
Beyoğlu'nda Tarlabaşı
Beyoğlu Belediye
Başkanı Ahmet Misbah Demircan da yıllardır ihmal edilen, yok olmaya yüz tutan
Beyoğlu'nun Tarlabaşı semtini yeniden ayağa kaldırmak için ‘Tarlabaşı Yenileme
Projesi’ni hazırladıklarını ve projenin 213'ü tescilli olmak üzere toplam 278
yapıyı kapsadığını kaydetti.
Tarlabaşı'nda Bülbül, Çukur ve Şehit Muhtar
mahallelerinde proje kapsamında toplam 20 bin metrekarelik alanda 5 bine yakın
bina bulunduğunu, kendilerinin sadece yüzde 5'lik kısmı oluşturan 278 bina ile
ilgilendiklerini anlatan Demircan, ''Neden bu 278 bina? Çünkü Tarlabaşı'nda terk
edilmiş, yaşam yoğunluğunun minimumda olduğu, her an çökmeye hazır 278 binayı
özellikle seçtik. Her an yok olacak ve bitecek. Onun için bir an evvel en
kangren bölümü çözelim. Biz burayı çözersek, bundan sonrası kendiliğinden bir
ivmeyle, bir heyecanla döner diye bu bölümü seçtik. Bu alanda yaklaşık 500 mülk
sahibi var. Ancak 278 binanın yüzde 70'i boş. Geriye kalan yüzde 30'un bir
bölümü de ticaret erbabına ait'' dedi. Mülk
sahiplerinin yüzde 70'i ile anlaştıklarını, anlaşmaya varamadıkları yüzde 30'una
da kamulaştırma davası açıldığını belirten Demircan, mülk sahipleriyle kat
karşılığı anlaşma ya da satın alma şeklinde anlaşanların olduğunu
söyledi.
Tarlabaşı'nı Paris'teki Champs Elysees'ye dönüştürmeyi
hedeflediklerini belirten Demircan, projesinin kültür mirasını koruyan bir proje
olmanın yanı sıra deprem için de yapılan bir proje olduğunu ifade
etti.
|