Yüzyıllar öncesine dayanan tarihi, eşsiz Boğaz manzarası ve doğal
güzellikleriyle, şiirlere, romanlara, şarkılara ilham kaynağı olmuş İstanbul,
Paşabahçe'nin 2010 'İstanbul Koleksiyonu'nda camlarda hayat buldu. Paşabahçe
Butik Ürün Yönetim Müdürü ve aynı zamanda koleksiyonun tasarımcılarından Aydan
Öner, İstanbul'un şehir olarak kendini diğer kentlerden ayıran bir sinerjiye
sahip olduğunu ve bu sinerjiden yola çıktıklarını söylüyor. Öner, "İstanbul'a
2010 Kültür Başkenti diyorlar ama bizim gözümüzde tüm zamanların kültür
başkenti. Biraz buna vurgu yapmak istedik." diyor.
İstanbul'un
simgeleşmiş yapıları, eşyaları, mabetleri, sütunları, lezzetleri, kıyafetleri,
çiçekleri, hatta canlıları bile yansımış bu tasarımlara. Paşabahçe'nin,
1997'deki "Osmanlı Koleksiyonu"ndan sonra dokuzuncu butik çalışması olan
koleksiyon, 8 farklı tema altında birleştirilmiş 32 parçadan oluşuyor. Sınırlı
sayıdaki özel koleksiyonda, her parçadan 1.299 adet üretilmiş.
Özel taşlar ve altın işlemeler kullanılarak yapılan eserler, vazo, lokumluk,
mumluk, kâse, ayna gibi objelerden oluşuyor. İstanbul'un tarihi ve mimari
simgelerinden olan saraylarda kullanılan eşyalardan esinlenerek tasarlanan
parçalar, koleksiyonun en dikkat çekici öğelerini oluşturuyor. Örneğin
"Çintemani Kaftan Vazo", Fatih Sultan Mehmet'in çintemani desenli, bal sarısı ve
kırmızı renkteki kaftanından esinlenerek tasarlanmış. El imalatı camdan üretilen
vazo, 24 ayar altın yaldız ve cam boyası kullanılarak dekorlanmış.
Saray kültürüne ait bir diğer dikkat çekici obje ise aynalar. Padişah
başlıklarını süslemede kullanılan sorguçlardan esinlenerek tasarlanan "Sorguçlu
ayna" göze hitap eden bir örnek. İstanbul'un simgesi haline gelen lale figürlü
tabanlıktan oluşan lokumluk ise çiçeğiyle, tatlısıyla bir bütün olan İstanbul
kültürünü simgeliyor adeta. El imalatı turkuaz cam üzerine, beyaz cam tozuyla
İstanbul'un simge kuşlarından martı deseni kondurulmuş vazo da görülmeye değer.
Ayrıca koleksiyonda kullanılan özel taşlar ve cam boncuklar tasarımların
albenisini ikiye katlıyor.
Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kırman,
devlet büyüklerinin ülkemize gelen yabancı devlet adamlarına verdikleri
hediyelerin çoğunu Paşabahçe'nin bu özel serilerinin oluşturduğunu söylüyor.
Birbirinden farklı kültürlerin bir arada yaşayabileceğine en güzel örneğin
İstanbul şehri olduğunu belirten Kırman, "Bizans'tan, Osmanlı'dan kalma tarihî
eserlerimiz var. Bunları tanımamız ve sahip çıkmamız gerek. Biz de bunu camla
yaptık." diyor.
|