Adalar Müzesi 2011’in ilk sergisini
açtı, ay sonuna kadar da açık kalacak. ‘Adalar Binalar
Mimarlar’ sergisi, Prens Adaları’nı “inşa eden”
mimarları ve eserlerini fotoğraflar, çizimler ve haritalarıyla bir arada
sunuyor. İstanbul ve kültür mirasımız adına kayda değer bir çalışma. Çünkü her
şeye rağmen Adalar, İstanbul’un yitirdiği geleneksel kent dokusunu olabildiğince
muhafaza edebilen tek ilçesi. Daha fazla kayıp yaşanmadan böyle bir belgeleme ve
bilgilendirmenin yapılması bu nedenle önemli.
Gelgelelim, görsel ve zihinsel hafızasında azımsanmayacak yeri olan kimi
yapılar sergide mevcut değil. Büyükada’da Kaymakamlık olarak kullanılan
Hacopulo Köşkü örneğin. Adaların en görkemli yapısı olmasına
rağmen mimarı bilinmiyor ve bu nedenle sergide yok. Kaymakamlık da, devleti
temsilen kullandığı kültür mirasının menşei hakkında bilgi sahibi değil. Bu
yazının konusu olan Taş Mektep de mimarı bilinmeyen yapılardan.
1925’ten 1970’lere kadar Büyükada İlkokulu olarak kullanılan ve en az 30 yıldır
boş olan 150 yaşındaki bu yapı nedeni belirsiz bir şekilde cezalandırılmasaydı,
İstanbul’un ilk kent müzesinin mekânı olabilirdi. ‘Adalar Binalar Mimarlar’
sergisi de belki, anlamını pekiştirecek bu tarihi yapıda açılabilirdi.
Taş Mektep’in Adalar Müzesi’ne tahsisinin ve sonra geri alınmasının uzunca
bir öyküsü var:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) mülkiyetindeki bina
2005’te, Adalar Belediyesi’nin talebiyle “müze ve sergi sarayı
olarak kullanılmak üzere” 10 seneliğine bu kuruma tahsis ediliyor.
Adalar Vakfı, Adalar Müzesi’nin kurulması ve binanın
restorasyonu için talip oluyor. Bunun için Adalar Belediyesi’yle birlikte proje
yapıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı’nın
kurulmasıyla kaynak sorunu çözülüyor. AKB Ajansı, Ocak 2009’da projeyi kabul
ediyor ancak protokolün imzalanması daha sonraya bırakılıyor. Adalar Vakfı,
harap durumdaki binanın kazanılması ve müze haline getirilmesi için proje
çalışmalarına başlıyor. Derken AKP’li Adalar Belediye Başkanı Coşkun
Özden, 29 Mart 2009’da tekrar aday olduğu seçimi kaybediyor. Ve Adalar
Belediyesi, Adalar Vakfı ve İstanbul 2010 AKB Ajansı arasındaki protokole,
CHP’li yeni başkan Mustafa Farsakoğlu 7 Nisan’da (görevi
devraldıktan üç gün sonra) imza atıyor.
Siyasi karar
Bundan sonra işler karışıyor: İBB’nin 2005’te Adalar Belediyesi’ne yaptığı
tahsisi yerel seçimlere 19 gün kala, 10 Mart 2009’da iptal ettiği ve bu durumu
20 Mart’ta Adalar Belediyesi’ne yazıyla bildirdiği ortaya çıkıyor. Dört yıl önce
yapılan tahsisin seçim döneminde kaldırılması, kararın siyasi olduğu yönünde
tartışmalara neden oluyor.
Kimse bilmiyor
Konuştuğum eski başkan Coşkun Özden iptal kararının
siyasetle ilgili olmadığı görüşünde: “Hatırladığım kadarıyla Taş Mektep’in
Adalar Belediyesi’ne veriliş şeklinde bir yanlışlık vardı. Bu nedenle İBB geri
aldı” diyor. Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu aynı fikirde
değil. “Sanırım seçim sürecinde Mustafa Farsakoğlu’nu desteklememiz ve bunu
saklamamamız bu kararın çıkmasında etkili oldu” diyor Bulutoğlu, “Adalar
Belediyesi’nin Büyükşehir Belediyesi’ndeki meclis üyesi de belli ki, kendi
belediyesinin ortağı olduğu projenin iptal edilmesine itiraz etmemiş” diye devam
ediyor.
Bulutoğlu’nun işaret ettiği, o dönemde İBB Meclis üyesi de olan Adalar
Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Bülent Mısırlıoğlu bir
itirafta bulunuyor: “Açıkçası seçim sürecinde Büyükşehir Meclisi’ndeki
toplantılara da pek gidemiyorduk. İptal kararını, 20 Mart 2009’da Adalar
Belediyesi’ne gönderilen yazıyla öğrendik.” Mısırlıoğlu buna rağmen Farsakoğlu
yönetiminin iptal kararını, seçimlerden önce alınmış gibi göstererek siyaset
malzemesi yaptığını söylüyor. Başkan Mustafa Farsakoğlu ise
cevabında, kararın Belediye personeli tarafından aylarca gizlendiğini söylüyor:
“Bilgimiz olmayan bir şeyi nasıl gizleriz? Belediyedeki mevcut kadrolar, bizim
başarısız olmamızı istedi. Bizde maalesef böyle bir kin duygusu var. Hukukçumuz
bile, dava açma süresi sona erdikten sonra bize haber veriyor.”
Engelliye engelli
Sonuçta 30 yıl sonra nefes almaya başlayan, projeleri, protokolleri yapılan
Taş Mektep, 20 Mart 2009 tarihli kararla tekrar sessizliğe gömülüyor. İBB,
tarihi binayı önce kendi bünyesindeki Müzeler Müdürlüğü’ne ve
11 Şubat 2010’da da “Fiziksel Engelliler Rehabilitasyon
Merkezi” kurulması amacıyla beş yıllığına Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne tahsis ediyor.
İBB, Adalar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün binayı bu amaçla talep ettiğini
doğruluyor. Ancak bu talep inandırıcı olmaktan hâlâ uzak. İlçe Müdürlüğü “Biz
orayı temizledik ve kendi uhdemize aldık. Ancak henüz okul için bir hazırlık
yok” diyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ise oraya bir okul yapılacağından
haberi yok. İlk Yatırım Bölümü “Böyle bir projeden haberimiz yok, bizim
haberimiz olmadan da gerçekleşmesi mümkün değil” cevabını veriyor. Kaldı ki
Kadıyoran yokuşu üzerindeki bina, gerek girişinin bulunduğu Türkoğlu Sokak’taki
merdivenler ve gerek binanın yüksek merdivenleri nedeniyle fiziksel özürlüler
için uygun bir seçim gibi görünmüyor. Ayrıca 2. derece tarihi eser statüsüyle
korunan binanın engellilerin kullanacağı şekilde düzenlenmesi belki de mümkün
değil.
Cezalı bina
Peki tekrar kazınımı için projeleri yapılan, daha da önemlisi restorasyonu
için İstanbul 2010 AKB Ajansı’ndan kaynak temin edilen bina, neden Adalar
Belediyesi’nden alındı? İBB’den bu sorunun cevabını bekliyorum. Adalar Müzesi
faaliyetlerini, merkeze uzak Aya Nikola mevkiinde, helikopter hangarından
sergileme alanına dönüştürülen prefabrik bir yapıda sürdürüyor. Aralarında
‘Adalar Binalar Mimarlar’ın da bulunduğu geçici sergilerini, Çınar Meydanı’ndaki
Adaevi’nin bahçesinde düzenliyor.
Bu haliyle bile görenleri heyecanlandırmaya aday Taş Mektep ise, askerdeki
“cezalı bina”ları andırıyor. Kapısı kilitli. Bahçesindeki ek binada bir bekçi
oturuyor, milli bayramlarda mektebin balkonuna bayrak asıyor. Memleketten
yurtdışına kaçırılan kültür mirasımızı geri kazanmak için son yıllarda
gösterilen çaba anlamlı olabilir. Keşke yurt içindekileri de unutmasak. İşe,
cezaları affederek başlasak.
|