İzmir'de İnşaat Şirketlerinden...
İstanbul, Dönüşümde İlk Sırada
Rebul Eczanesi'nin Altı AVM,...
İstanbul 8 Milyar Lira 'Açık' Verdi!
Bilim İnsanları Uyardı: Bunlar...
Derbent'te Riskli Alana İptal,...
Barbaros Mahallesi'nde Konsept...
Danıştay Sordu: Risk Nerede?
Kentsel Dönüşüme Kurban Gitti
Mülk Mahal İnsan: İstanbul’da...
Kentsel Dönüşüm 'Eğitim' Konusu Oluyor
Kentsel Dönüşüme Avrupalı İlgisi
Kentsel Dönüşümde 1 Milyar...
Esnafın ‘Kentsel Dönüşüm’ İsyanı
Kentsel Dönüşüme Yeni Düzenleme Geliyor!
İstanbul’da “Dönüşüm”ün Fotoğrafı!
İstanbul’da “kentsel dönüşüm” uygulamaları hakkında bugüne kadar yapılan en kapsamlı saha araştırması kitaplaştırıldı.
Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Doç. Dr. Asuman Türkün’ün derlediği Mülk, Mahal, İnsan, İstanbul’daki “kentsel dönüşüm” uygulamaları hakkında bugüne kadar yapılan en kapsamlı saha araştırmasından elde edilen bulgular ışığında hazırlandı. 2008-2010 arasında TÜBİTAK’ın desteğiyle yapılan araştırmada “kentsel dönüşüm” uygulamalarının farklı aşamalarında bulunan altı dar gelirli mahallede anketler yapıldı, 6 bin 101 kişiyle ilgili ayrıntılı veri toplandı. Besime Şen, Şükrü Aslan, Binnur Öktem Uysal, Mücella Yapıcı, Aslı Sarıoğlu, Esra Kaya ve Hade Türkmen’in görev aldığı araştırmada mahalle dernekleri ve mahallenin kuruluş deneyimini doğrudan yaşamış kişilerle mülakatlar da yapıldı. Türkün, araştırmanın en önemli tartışma noktalarını şöyle özetliyor: “Kentsel dönüşüm projelerinin meşrulaştırıcı söyleminin gerçeklikle ne kadar örtüştüğü, mevcut konut sorunlarına bir çözüm getirip getirmeyeceği ve ne tür yeni toplumsal sorun ve gerilimlere neden olacağı...”
“Dönüştürülmeye çalışan mahallelerde kim yaşıyor?” sorusuna cevap niteliğinde birkaç bulgu: Tarlabaşı’nda kadınların yüzde 31,6’sı (erkeklerde yüzde 8,5) ve Bezirgânbahçe’de yüzde 22,1 (erkeklerde yüzde 5,1) okuma yazma bilmiyor. Tarlabaşı’nda lise mezunlarının oranı yüzde 4.3, Bezirgânbahçe TOKİ konutlarındaysa sadece yüzde 1,3. Araştırma, neoliberal kent politikalarının yarattığı adaletsizlik ve mağduriyeti sokakta gördüğü kadarıyla anlayan - ve anlatan - kentsel muhalefete kuşbakışı fotoğrafı gösterdiği için de çok değerli. Dönüşüm kıskacında beş mahalle Kitapta incelenen mahallelerin ortak noktası dar gelirli kesimlerin yerleşim alanları olması, fakat seçilen mahalleler birçok açıdan da çeşitlilik gösteriyor. Başıbüyük (Maltepe), Derbent (Sarıyer) ve Aydınlı (Tuzla), 1970’li ve 1980’li yıllarda gelişmiş gecekondu mahalleleri. Tarlabaşı, rant beklentisiyle Beyoğlu Belediyesi’yle GAP İnşaat ortaklığında yerle bir edilen eski bir kent merkezi. Tozkoparan (Güngören) ise 80’lerden sonra çoğunlukla kooperatiflerin yerleştiği, düzenli planlanmış, yeşili bol ve kentsel standartlar açısından örnek bir mahalle. Beş mahallede de ya dönüşüme başlanmış, ya da başlamak için ciddi baskı söz konusu. TOKİ’ye yerleşince yüzde 54 işini kaybetti Altıncı mahalle ise dönüşüm sonrası tabloyu anlatan Bezirgânbahçe (Küçükçekmece). Ayazma ve Tepeüstü’ndeki gecekonduların yıkılarak burada yaşayanların 2006-2007’de Bezirgânbahçe’de inşa edilen TOKİ’lere yerleştirilmesi İstanbul’daki ilk kapsamlı “gecekondu dönüşümü” uygulaması olarak biliniyor. Buradaki araştırmanın sonuçları, dönüşümün sorunları çözmek yerine gözden uzaklaştırdığı ve derinleştirdiğini gösteriyor: Yirmi yıl borçlandırılarak TOKİ’ye yerleştikten sonra çalışanların yüzde 54’ü işini kaybetti, Türkiye genelinde işsizlik yüzde 14’teyken Bezirgânbahçe TOKİ’de işsizlik oranı yüzde 29’a çıkmıştı. İş yerlerine erişim zorluğu (uzaklık ve toplu taşıma olmayışı), işsizliğin artmasında önemli bir faktör oldu. Bezirgânbahçe TOKİ’ye yerleşmek zorunda bırakılanların yarısı asgari ücretin altında kazanırken, yaklaşık dörtte biri de ayda 300-500 TL arasında gelire sahipti. Bankaya aylık 200-400 TL arasında borç ödemesi ve sitede oturmanın getirdiği ek maliyetler (aidat, ısınma) TOKİ’lere taşınanları daha da yoksullaştırdı, araştırmanın sonuçlandığı 2010 yazında bin 400 aileden yaklaşık 600’ü borçlarını ödeyemeyerek siteden ayrılmıştı. 2012 Ağustos’ta Radikal’de çıkan Sibel Cingi imzalı haber, Bezirgânbahçe sakinlerinden alıntılarla TOKİ’de yaşamı özetliyor: “‘Gücümüz yeter mi yetmez mi diye sormadan taşıdılar bizi bu evlere’ … ‘Ütü yok, fırın yok. 70 lira elektrik parası geliyor’ ... ‘Başımızda bir de adiyat (aidat) belası vardır’ ... ‘Oğlum dayanamadı sattı, kiraya gitti. Şimdi de biz gideceğiz...’” Ayazmalıların eski yaşam alanında şimdi Ağaoğlu’nun “My World Europe inşaatı yükseliyor. Tarlabaşı ve 200 lira kira... Türkiye’de kamunun neredeyse hiçbir zaman ucuz kiralık konut sağlamaya yönelik politika üretememesi ve mülk edindirme odaklı bir konut politikası izlemesi kitapta dikkat çekilen noktalardan biri. TÜİK’in 2011 verilerine göre, Türkiye’de nüfusun yaklaşık dörtte biri kiracı. En çok kiracının yaşadığı il olan İstanbul’da nüfusun neredeyse üçte biri kirada. Bazı mahallelerdeyse kiracı oranı çok daha yüksek. Kitabın omurgasını oluşturan saha araştırmasının sonuçlarına göre, Tarlabaşı’nda yıkım öncesinde nüfusun yaklaşık yüzde 65 kirada yaşıyordu, kiracıların yaklaşık beşte biri ayda 200 TL’den az bedel ödüyordu. Tarlabaşı’nda hanelerin beşte birinin geliri 500 TL’nin altındayken, dönüşüm sonrası buraya yerleşmesi beklenen gelir grubu belli: Beyoğlu Belediyesi-GAP İnşaat ortaklığında satışa sunulan ‘360 Ofis’te metrekare satış fiyatı 7 bin 500 dolar. Hem Tarlabaşı’nda, hem de buradan çıkmak zorunda bırakılanların yerleştiği civar mahallelerde (örneğin Hacıahmet) kiralar şimdiden artmış durumda. |