br />
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz
Kurt, Ajansın İstanbulluları kültür-sanat üretiminin bir parçası olmaya
yönlendirecek projelere ayrı bir değer verdiğinin altını çizerek, “İstanbul,
Türkiye’nin hatta dünyanın farklı yerlerinde doğmuş, iş için, okul için, bir
sebepten yolu bu kente düşmüş 15 milyon kişiyi barındırıyor. Başka bir deyişle
İstanbullu olmak demek, İstanbul’da doğmak, büyümek ve yaşamak anlamına
gelmiyor. İnsanın kendini bir kente ait hissetmesi için, kentin kültür-sanat
üretiminin ve tüketiminin içine girmesi gerekir. İşte bu sebeple, İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti olarak, hedeflerine büyük değer verdiğimiz, Dürbünümde
1001 İstanbul projesinin hayata geçmesi de destek vermekten mutluluk duyuyoruz”
dedi.
Bu projeye destek vermekten büyük mutluluk duyduklarını dile getiren İstanbul
2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sinema Belgesel Animasyon Yönetmeni
Yusuf Kaplan ise şöyle konuştu: “Atölye çalışmasının faaliyet
alanını göz önünde bulundurduğumuzda iki önemli çıktısını görüyoruz. Bunlardan
bir tanesi 2010 yılında Avrupa Kültür Başkentliliği unvanını paylaştığımız
Almanya ve Macaristan’dan gelecek yönetmenlerin İstanbul üzerine çekecekleri
kısa filmler olacak. Böylelikle sadece protokol gereği değil sanatsal olarak da
kalıcı bir bağ sağlanmış olacak. Bir diğeri de Işıl Hanım tamamlanan filmi 39
ilçedeki kahvehanelerde de göstererek isteyenlere de nasıl film çekilir üzerine
bir atölye düzenleyecek. Böylelikle atölyesinin de adı olan “herkes film
yapabilir” söylemini toplumun her kesimine ulaştırmış olacak”.
'Herkes Film Yapabilir – Işıl Özgentürk Film Atölyesi' kurucusu Işıl
Özgentürk, konuşmasında “Hayat her zaman sanatın önünde gider, biz onu
yakalamaya çalışacağız, hem de İstanbul’da…” diyerek projeye olan güvenlerini
bir kez daha vurguladı.
|