ızla büyüyen İstanbul'un nüfus ve yapı yoğunluğundaki artışları "il sınırları dışına yönlendirme" çabalarına Trakya'daki yerleşmelerin tepkileri sürüyor. Eski Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci şöyle diyor: "İstanbul'un sorunlarını Trakya'ya yükleyecek bir planlamanın devreye girmesi kabul edilemez..."
Bu görüşleri aktardığımız 17 Şubat 2007 tarihli haberimiz üzerine açıklama yapan İMP Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan ise diyor ki: "Trakya İstanbul'suz, İstanbul da Trakya'sız planlanamaz. Bu, İstanbul için Trakya'yı gözden çıkarmak anlamına da gelmez..."
İMP'nin bu "güvencesi"ne rağmen, Trakya'ya "İstanbul'un arka bahçesi" olarak bakıldığı kaygısı, Çorlu Belediye Başkanı Altan Ersin'de de var. Başkan diyor ki: "Bu nedenle, İstanbul'dan Trakya'ya aktarılmak istenen nüfus ve yapılaşma alanlarına yerimiz yok; biz kendi yoğunluğumuzu azaltmaya çalışırken yeni baskıları kaldıramayız..."
'Besle kargayı' planı mı?
Çorlu, verimli topraklarından elde edilen zengin tarım ve hayvancılık ürünleriyle, denebilir ki Bizans'tan bu yana İstanbul'un "beslenme ve yaşam kaynağı"... Aklımıza ünlü halk deyişimiz geliyor. İMP planında, Çorlu konumundaki Trakya yerleşimleri için, "Besle kargayı oysun gözünü" sözünü anımsatmayacak bir özenin gösterilmesi gerekiyor... Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, işte bu özeni "bölgesel kalkınma hedefleriyle birlikte gösterdikleri"ni belirterek yeni planlamanın başlıca ilkelerini şöyle özetliyor:
- "Öncelikle çevresel sürdürülebilirlik temelinde bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması..."
- "İstanbul'un bölgesine rahatsızlık veren değil; kendi olanaklarını bölgesel yararlanmaya sunan bir metropol olması."
- "Bölgenin deniz, kara, hava ve demiryolu ulaşım altyapısının, dengeli yer seçimleri ve yeni yatırımlarla geliştirilmesi..."
İstanbul "batı" komşularına işte bu "söz"leri verirken Lüleburgaz'da yapılan "Trakya Geleceğini Konuşuyor" başlıklı toplantıda da İstanbul'un dünya emlak devlerine "gayrimenkul metropolü" yapılmak istenmesinin, Trakya'da da büyük bir yağma tehlikesi yarattığını vurguladılar... Mimarlar Odası Lüleburgaz Temsilciliği'nin 25 Şubat'ta düzenlediği panelde Temsilcilik Başkanı Turabi Kaya, Trakya'ya nüfus kaydırılmasının karşısında olduklarını belirtti.
Yaklaşık 7 saat süren toplantıda, Prof. Dr. Osman İnci, Prof. Dr. Emre Aysu, Prof. Dr. Cemil Cangir, Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, mimar Yıldız Uysal ve şehir plancısı Aydeniz Özüer değerlendirmeler yaptılar. Lüleburgaz'da yayımlanan Görünüm gazetesinin haberine göre, Belediye Başkanı Emin Halebak'ın yeni plan için "İMP'ye güvendiğini" söylemesine yanıt veren Prof. İnci şunu anımsattı; "Trakya Üniversitesi'nce hazırlanan 2004 onaylı planın yenilenmesinde, üniversitenin devre dışında tutulması kaygı yaratıyor..."
Panelde Prof. Doğan Kantarcı da Trakya'nın ekolojik yapılarından ve ormanlarından bağımsız planlanamayacağını belirtti. Katılımcılardan gazeteci Yalçın Bayer, bölge için böylesine önemli bir konunun tartışılmasına ilgi göstermeyen bölgedeki valileri, kaymakamları ve belediye başkanlarını eleştirirken AKP'den hiçbir temsilcinin bulunmaması da dikkat çekiyordu...
Sözün kısası, Anadolu'yu ve özellikle Doğu'yu kalkındırarak "göçü önlemek" yerine, göçle artan İstanbul nüfusunu "Trakya'ya taşıma" arayışlarına girilmesi, bölgede artık "gerilim" yaratıyor. Yıllardır sürdürülen "dengesiz kalkınma" yüzünden, Türkiye'nin yüzde 3'ünü kapsayan bir alanda ülke nüfusunun yüzde 20'si yaşarken bu oranı daha da arttıracak politikalara öncelikle "planlama"cılarımızın direnmesi gerekiyor...
|