stanbul'da beklenen olası büyük depremin, can ve mal kaybının yanı sıra ekonomi üzerindeki etkileri de ağır olacak. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, olası büyük bir deprem sonrasında İstanbul'da 200 bine yakın işsiz olacağını tahmin ettiklerini belirterek, özellikle küçük ölçekli sanayinin ağır zarar göreceğini söyledi.
'Sanayi kötü durumda'
Prof. Dr. Mustafa Erdik, İstanbul'daki büyük ölçekli sanayi tesislerinin genelde iyi durumda olduğuna vurgu yaparak, ''Zaten kendi zararlarını sigorta ile telafi edebilecek durumdalar. Küçük mikro ölçekli sanayi daha kötü durumda. Çünkü büyük bir çoğunluğu düzenli olmayan işyerleri. Önemli bir kısmının deprem sonrasında faaliyetlerini sürdürmesi mümkün değil'' dedi. Bu tip işyerlerinde 17 Ağustos 1999 depreminde de olduğu gibi işverenin doğrudan işletmesini kapatma yolunu seçtiğini anlatan Erdik, devletin kredi vermesinin de çözüm olmadığını ifade etti.
4-5 milyar dolar
İşletme yeniden açılsa da pazar kaybının telafi edilemediğini kaydeden Erdik, ''İstanbul'daki birçok küçük işletme Avrupa'ya fason iş yapıyor. İşler aksayınca pazar başka yere kayıyor. Devletin verdiği kredi ile pazarı bulamazsınız'' diye konuştu. Şu anda işleyen DASK sisteminin sadece konutları kapsadığını anımsatan Erdik, bu sistemin küçük sanayiyi de kapsaması gerektiğinin altını çizdi.
Erdik, aksi halde İstanbul'da büyük bir deprem sonrasında meydana gelecek endüstriyel hasarın 4-5 milyar dolar olacağını vurguladı. İşsiz sayısının da 200 bin civarında olacağını belirten Erdik şöyle devam etti:
''İstanbul'da büyük bir sanayinin durması demek tedarikçilerin de durması demek. Sanayi durunca işçilerin maaşı, vergiler ödenemeyecek. Bunlar zincirleme uzun süre devam edecek etkiler. Dünya konjonktüründe ufak bir dalgalanma oluyor borsa etkileniyor. Bugün İstanbul'da para piyasasının bir kısmı en azından Kapalıçarşı tespit ediyor. Kapalıçarşı'nın depremden sonra hangi durumda olacağı çok iyi bilinmiyor.
İstanbul'da depremin zararlarının azaltılması faaliyetlerini kamu ve özel sektör birlikte yürütmeli. İstanbul, Türkiye ekonomisinin can damarı. Mali kayıplar çok çabuk karşılanabilir. Bugün en büyük mali kayıp Doğu Almanya ile Batı Almanya'nın birleşmesi 200 - 300 milyar dolara mal olmuştur. Ama bu karşılanabiliyor. Aynı şekilde depremlerden sonra özellikle inşaat sektöründeki gelişmeler bunları telafi edebiliyor. Mali kayıp olarak bakmamak lazım.
Normal yaşama dönebiliyor muyuz, insanlar iş bulabiliyor mu ve faaliyetler verilen aradan sonra eski hızına kavuşabiliyor mu bunları önemsemeliyiz. İstanbul Sanayi Odası, Büyük Şehir ve ticaret bakanlığı depremin kentte yaratacağı işsizliği, ne kadar zamanda toparlanabilir sanayi gibi konuları araştırması gerekiyor. Küçük endüstriye devletin sahip çıkması, onları örgütlemesi gerek. DASK benzeri bir sigortalama sistemi getirmesi lazım. Ortaya çıkan iş kaybı bütün ülkenin kaybı oluyor.''
|