Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Bölüm Direktörü
Marek Belka, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali
Babacan'ın açıkladığı İstanbul'un finans merkezi haline
getirilmesi hedefiyle ilgili olarak, "İstanbul cazibe noktası olabilir
ama ciddi trafik sorunu var" mesajı verdi. Türkiye'de etkin bir bankacılık
sistemi bulunduğunu ve kriz ortamında dahi bankaların sağlam bir yapısı olduğunu
vurgulayan Belka, trafikten dert yandı. Marek, yıllık toplantıların yapıldığı
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nin dışına çıktığında her yere
gitmek için taksi kullanmak zorunda kaldığını ve en yakın mesafenin dahi 1 saati
alıyor olmasını esprili ama dertli bir şekilde anlattı. Belka, "Şehrin içinde
olmaktansa kongre merkezinde bu kadar zaman geçirmek zorunda olmamızdan
memnunum" diye konuştu ve bu sorunun İstanbul'a özgü olmadığını ancak kent için
çok açık bir problem olduğunu söyledi. Türkiye 2010'da iyi
büyüyecek
Belka, Babacan ile görüşmesinden önce Referans'ın sorularını yanıtlayarak,
Türk ekonomisi ve Avrupa ekonomisine yönelik önemli mesajlar verdi. IMF ve
Türkiye arasındaki konuların yıllık toplantılar sırasında görüşülmemesine
yönelik hükümetin politikasına destek veren ve bunun daha sağlıklı olduğunu
vurgulayan Belka, Babacan ile yeni finansal yapı ve Avrupa Bölgesi'ni
ilgilendiren konuları görüşeceklerini söyledi. Belka, Türk yetkililerin makro
ekonomik değerlendirmeleri ile IMF'nin değerlendirmelerinin aynı olduğunu ifade
ederek, "Bu yıl için yüzde 6.5 daralma gördük; Türk yetkililer ise yüzde 6
civarında. Ancak şuna dikkat çekmem gerekiyor ki Türkiye'nin gelecek sene yüzde
3.7 oranında büyümesini öngörüyoruz. Bu Avrupa'nın en yüksek büyüme oranı
olabilir" dedi. Yeni finansal sistemin
ipuçları
Belka, İstanbul'daki yıllık toplantılar çerçevesinde ortaya konacak olan
"yeni finansal sistem"e yönelik bazı ipuçları da verdi. Belka, bunun işbirliği
anlamında değerlendirilebileceğini belirterek, krizden herkesin etkilendiğini ve
bunun çok taraflı işbirliğini gerekli kıldığını söyledi. G-20 değerlendirmesinin
olumlu olduğunu kaydeden Belka, önce teşhis sonra da mevcut krizlerin gelecekte
yaşanmasının önüne geçilmesini sağlayacak bir sistem üzerinde durulduğunu
anlattı. Bu çerçevede ülkelerin de yeni sistemde nasıl oynayacaklarına göre
katkılarını sağlayabileceğini anlatan Belka, düzenleyici çatının nasıl
uygulanacağının da gelecekteki olası benzer krizlerin önlenmesinde büyük rol
üstlendiğini anlattı. Belka IMF ve G-20 ülkelerinin önemli görev üstleneceğini
söyledi. Belka, içinde Türkiye'nin de bulunduğu G-20 ülkelerinin görüşmelerinin
ise devam ettiğini kaydetti. AB üyeliği Türk ekonomisine
çok şey katacak
Belka, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediğini belirterek,
üyeliğin Türk ekonomisine neler katacağına bakmak için yeni üye ülkeleri
incelemek gerektiğini söyledi. Üyelik sonrasında bu ülkelerde güven ortamının
güçlendiğini anlatan Belka, krediye erişim maliyetinin azaldığını söyledi. Çok
geniş pozitif etkilerin bu ülkelerde görüldüğüne dikkat çeken Belka, bazılarının
ise onları eşit olmayan kriz ortamından koruyan Avrupa mali sisteminin bir
parçası haline geldiklerini anlattı. Belka, bu ülkelerin de benzer sorunları
yaşadıklarına dikkat çekerek, yerel yönetimlerin önemini vurguladı. Türkiye'de
de yerel yönetimlerin güçlendirilmeye çalışılması ile ilgili olarak Belka, "Bu
çok iyi bir fikir. Yerel yönetimlerin güçlenmesi ekonomiyi ve politikayı
stabilize eder. Kriz karşında sivil toplumun gelişmesine yardım eder" dedi.
Belka, protesto gösterilerini ise doğal karşıladıklarını belirterek, ‘çok
renklilik' olarak nitelendirdi. Marek Belka
kimdir
Michael Deppler'den görevi devralan Belka, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği
destekle tanınıyor. Polonya'nın eski başbakanı olan Belka, daha önce IMF
Başkanlığı ve OECD Genel Sekreterliği'ne aday olmuş ama kazanamamıştı. Türk
ekonomisini iyi bilen Belka'nın Birleşmiş Milletler nezdinde de görevi
bulunuyor. IMF Avrupa Direktör Yardımcısı Ajai Chopra:
Türkiye ekonomisi iyileşme belirtisi veriyor
IMF Avrupa Bölümü Direktör Yardımcısı Ajai Chopra, mevcut dönemin bazı
reformların yapılmasını gerektirdiğini ve bunun özel sektörü destekleyeceğini
belirterek, Türkiye'nin dış ticaretinin ve sermayenin kötü etkilendiğini ifade
etti. Türk ekonomisinin geleceğinin ise küresel ekonominin ne olacağına bağlı
olduğunu ancak Türkiye'nin çok iyi entegre olduğunu ve iyileşme belirtileri
gösterdiğini vurguladı. Enflasyon ortamının da cesaretlendirici olduğuna dikkat
çeken Chopra, Merkez Bankası politikalarını destekliyor olacaklarını vurguladı.
Türkiye'nin geçmiş krizlerden ders aldığını ve bankacılık sisteminin güçlü bir
yapıya kavuştuğunu anlatan Chopra, yine de cari açığın ise yavaş bir seyirle
aşağıya indiğini ve cari hesabın ise biraz kötüleştiğini de söyledi. Hükümetin
açıkladığı orta vadeli programın kendilerini cesaretlendirdiğini anlatan Chopra,
2011 yılında borçların stabilize edilmesi hedefinin de olumlu olduğunu belirtti.
IMF anlaşmasının ne olacağı ile ilgili olarak Chopra, Babacan'ın son
açıklamalarını hatırlattı ve "IMF üye ülkelerini desteklemeye her zaman hazır"
dedi.
|