br >
MÜSİAD Genel Başkanı Olpak: İstihdamı hizmet sektörü
sırtlıyor
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel
Başkanı Nail Olpak, istihdamı hizmet sektörünün sırtladığını
ifade etti. Mayıs 2012 işsizlik oranlarının Mayıs ayında açıklanan Sanayi
Üretimi Endeksi ve İhracat rakamları ile de paralellik gösterdiğini kaydeden
Olpak, ''Zira, sanayi üretim endeksi mayıs ayında son yılların en yüksek Mayıs
ayı değerine ulaşmış, ihracat rakamları da 2012 yılının aylık olarak en yüksek
seviyesine çıkmıştır'' dedi. ''Sanayi üretimindeki canlılığın yanı sıra,
istihdam üzerinde hizmet sektörünün payını giderek artırması, işsizlik oranında
görülen bu gerilemeye büyük katkı sağlamıştır'' diyen Olpak, ''Sanayi üretimi ve
ihracatta yakalanan ivme hizmet sektörünü olumlu yönde etkilemekte, bu durum da
hizmet sektörünün istihdamı sürükleyici bir rol oynamasına imkan vermektedir.
Mevsimsel etkiler de göz önünde bulundurulduğunda, 4. Çeyreğe kadar işsizlikte
benzer oranları görmek mümkündür. Son olarak, 2008 krizinden sonra istihdam
artışına yönelik olarak yapılan düzenlemelerin de etkisini göz önünde
bulundurmak gerekir'' ifadelerini kullandı.
BETAM Direktörü Gürsel: İşsizlik verilerinde ciddi mevsimsel etki
var
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi
(BETAM) Direktörü Seyfettin Gürsel, ''Verilerde ciddi
bir mevsimsel etki var. Yaz aylarına doğru doğal olarak istihdam artar işsizlik
düşer. Esas mevsim etkisinden arındırılmış veriye bakmamız gerekir. Orada da
yatay bir seyir var ve işsizlik aslında yaklaşık yüzde 9 oranında''
dedi. Gürsel, veriler üzerindeki mevsimsel etkilere rağmen, Türkiye
ekonomisinin hala istihdam yaratmaya devam ettiğini kaydederek, sözlerine şöyle
devam etti: ''Geçen yıla kıyasla ekonominin
büyümesinin düştüğü kesin, ama büyümede düşüş olsa bile bunun ekonomik verilere
olan yansıması gecikmeli olacaktır. Aslında oran sürpriz değil. Mevsimsellikten
arındırılmış verilere baktığımız zaman, sanayide az da olsa bir büyüme var.
Fakat bu daha çok ağırlıklı olarak verimlilik artışlarından kaynaklanıyor. En
çok inşaat ve hizmet sektörleri istihdam yaratmaya devam ediyor. İkinci çeyrekte
iç talepte de bir canlanma var. Ekonomideki yavaşlamanın etkileri daha sonraları
görülecektir.'' OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay
Elif Girgin: 2005'den beri gördüğümüz en düşük seviye
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
de, ''Yeni hesaplama yöntemlerine göre 2005 yılından beri işsizlikte gördüğümüz
en düşük seviye. Bu anlamda olumlu. İşsizliğin düşük seviyede ilerliyor olması,
tüm dünyadaki belirsizliklere rağmen Türkiye'de böyle bir görünümde olması çok
iyi. Önemli olan bunun sürdürülebilir olması. Çünkü biliyoruz ki daha önce
krizde işsizlik bir anda yüzde 16 gibi çok ciddi seviyelere sıçramıştı. O
anlamda bu istihdamın devam etmesi ve istihdam oluşturulması bizim için en
önemli konu'' ifadelerini kullandı. Dünya ekonomisinde belirsizliklerin devam
ettiğini dile getiren Girgin, şöyle devam etti:
''Türkiye de dünyaya entegre bir ekonomi olduğu için dünyadaki gelişmelerden
çok ciddi etkileniyoruz. Bu anlamda belirsizlikler karşısında en büyük başarı
tabii ki bu seviyelerin sürdürülebilmesi. Sürdürülebilir büyüme, sürdürülebilir
istihdam bizim için en önemli hedef olmalı. Bunun devam ettirilmesine yönelik
adımlar atılmalı. Çünkü küresel ekonomide bir ilerleme kaydedilmiş değil. Hatta
belirsizlikler daha da katılaşıyor. Özellikle de Avrupa. Belirsizlik ne kadar
fazla olursa durum o kadar çabuk değişir. Kırılgan bir ortamda sorunları
bertaraf etmeye çalışmak en önemli hedef olmalı diye düşünüyorum.''
Emre Alkin: Memnuniyet verici, ancak sürdürülebilir
olmalı
Ekonomist Emre Alkin, ''Ben böyle bir oranın kalıcı olmasını
isterim. İşsizlik rakamının yüzde 7 seviyesine düşmesi için kalıcı, büyük çaplı
yapısal değişikliklerin olması lazım. Yüzde 8,2 oranı bana sürpriz oldu,
memnuniyet verici. Bu iktisadi faaliyetlerin halen zirve seviyesinde olduğunu
gösterir'' dedi. Senenin ilk üç ayının hem perakende hem de ticaret için
çok iyi geçmediğini dile getiren Alkin, ''Nisan, mayıs, haziran aylarındaysa
direkt olarak işverenlerle yaptığım görüşmelerde, işlerinin düzeldiğini, ilk üç
ayın olumsuzluğunu üzerlerinden attıklarını ifade ettiler'' diye
konuştu. İşsizlik oranının sürdürülebilir olması
gerektiğini vurgulayan Alkin, şöyle devam etti:
''Böyle bir rakam kalıcı olur, düşüş istikrar içerisinde sürerse ters bir
durum gerçekleşecek. Hem büyüme yavaşlıyor, bunun en büyük kanıtı cari işlemler
açığının da yavaşlaması hem sanayi üretimi ve ciro rakamlarından iyi sesler
gelmiyor hem bir yandan kapasite kullanım oranları düşüyor, ama diğer bir yandan
da işsizlik düşüyor. Bu biraz paradoks oluyor. Ben mevsimsel etkilerden
kaynaklandığını düşünüyorum.''
ING Bank Başekonomisti
Dağdeviren: Türkiye'de işsizlik yapısal olarak hala yüksek
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren,
2009 sonrasında istihdam artışının güçlü ve olumlu gerçekleşse de, Türkiye'de
işsizliğin yapısal olarak hala yüksek olduğunu belirtti. Son üç dönemdir
sanayide istihdamın düştüğüne dikkat çeken Dağdeviren, her ne kadar hizmet
sektöründeki istihdam artışının gücünü Mayıs dönemi itibarıyla korusa ve orta ve
uzun vadede hizmetlerin toplam istihdam içindeki payının artması öngörülüyor
olsa da, sanayi istihdamındaki düşüşün önümüzdeki dönemde de izlenmesi
gerektiğini kaydetti. Hizmetlerin toplam istihdama oranının Dünya Bankası
verilerine göre 2010'da Avro Bölgesi'nde yüzde 70, AB'de yüzde 68, Türkiye'de
yüzde 51, Polonya'da ise yüzde 56 olduğunu hatırlatan Dağdeviren, ''Mayıs dönemi
itibarıyla sanayinin istihdamdaki payı önceki yıla göre 0,7 puan düşerek yüzde
18,8'e geriledi. Kısa dönemde dalgalanmalar normal olmakla birlikte ileriye
yönelik olarak bakıldığında istihdamda hizmetlerdeki pay artışının sanayiden
değil (verimlilik artışları ile birlikte) tarımdan gelmesi tercih edilecektir''
şeklinde görüş bildirdi. Dağdeviren
değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
''Dünya Bankası'nın aynı veri setine göre sanayinin istihdam içindeki payı
2010 itibarıyla Avro Bölgesi ve AB'de yüzde 26, Türkiye'de yüzde 25, Polonya'da
ise yüzde 31 düzeyinde idi. Her ne kadar 2009 sonrasında istihdam artışı güçlü
ve olumlu gerçekleşse de, Türkiye'de işsizlik yapısal olarak hala yüksek,
dolayısıyla önümüzdeki dönemde orta uzun vadeli reformların istihdama etkisi
önemli.''
|