Uçağının kalkmasına bir saat vardı. Yola çıkıp bir taksi çevirdi. Şoföre
havalimanına sürmesini söyledi. Yol açık görünüyordu. Bu şekilde giderse
rahatlıkla uçağa yetişebileceğini düşündü. Fakat İstanbul'da yaşadığını
unutmuştu sanki. Az ileride oluşan trafik, onu da içine alacaktı. Korna
seslerini duyduğunda ise yapabileceği bir şey kalmamıştı. Kaçınılmaz sonun
içinde buldu kendini. Yanlarından geçen bir motosiklete baktı. Takside değil de
o motosiklette olmayı hayal etti bir an. Trafikte duran araçların arasından
sıyrılarak uçağa yetişebilirdi. Böylece bir süre daha bekledi. Artık
yetişemeyeceğini anlamıştı. Aracın camından dışarı bakarken, kaçan uçağının
havalanmasını seyre daldı.
Büyük şehirde yaşamanın bedeli böyle ödeniyor olmalı. Kaçan uçaklar, geç
kalınan işler, yetişilemeyen konserler, maçlar... Ama artık bunun bir çözümü
var. Trafikte arabanın camından dışarı bakarken yanımızdan hızla geçen
motosikletler, İstanbul ve İzmir'de "taksi" olarak da karşımıza çıkıyor.
Avrupa'da genellikle trafiğin yoğun olduğu şehirlerde tercih edilen motor
taksiler, bizde de kullanılmaya başlandı. Ülkemizde gerekli yasal düzenlemenin
olmaması sebebiyle motor taksilere çalışma izni verilmiyor ancak yurdum
işletmecisi bunun çözümünü bulmuş. Kurye şirketleri, motosikletlerini motor
taksi olarak da kullanmaya başlamış. Özellikle İstanbul'daki küçük bütçeli
kuryelerin el attığı bu yeni meslek dalı, saatlerce trafikte bekleme
zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Adrenalin fiyata dahil!
Tek yolcu kapasitesi olan motor taksiler, sizi bulunduğunuz yerden alıp
istediğiniz adrese bırakıyor. Konfor bakımından bazı sorunlar yaşasanız da
ulaşım kolaylığı bu açığı kapatıyor. Araçların en önemli özelliği, gidebilmesi
için illaki bir yola ihtiyaç duymaması! Gerektiğinde kaldırımı bile kullanan
motor taksi sürücüleri, sizi hızlı bir şekilde adresinize ulaştırmak için her
yolu deniyor.
Mesela İlhan Bey, on yıldır kurye olarak çalışıyor. Şirketin yeni başlattığı
motor taksi hizmetinde de görev yapıyor aynı zamanda. Normal taksi şoförlerinin
sürekli söylediği 'kelle koltukta yaşıyoruz' tabiri onun için mecaz anlam
taşımıyor. Bahçelievler'den Üsküdar'a olan yolculuğumuz sırasında ucuz
atlattığımız kaza da bunun göstergesiydi. Trafiğin yavaşladığı anlarda kendini
gösteren İlhan Bey, araçlar arasında makas atarak normal taksilerden farkını
ortaya koyuyor. Normal taksilerle ortalama bir saat süren Bahçelievler-Üsküdar
yolunu, motor taksiyle 40 dakikada bitiriyoruz. Fiyatı ise normal taksi
tarifesine yakın. Açılış ücreti olmayan bu 'taksi'ye, 30 kilometrelik yol için
50 TL ödüyoruz. Bu sırada yaşadığımız gerilim ise sadece aksiyon filmlerinde
karşımıza çıkabilecek türden.
'Uçan araba çıkmadığı sürece İstanbul'da motor taksiye ihtiyaç
olacak'
Muaz Yıldırım, İstanbul Üni-versitesi'nde Coğrafya bölümünde okuyor. Henüz 2.
sınıfta. Yıldırım, okul dışında dağıtım işinde çalıştığı için dersleriyle arası
iyi değil. Onun tek düşündüğü iş çıkışında ve hafta sonları yaptığı motor taksi
işinde büyümek. Öyle ki, "Trilyonlarım da olsa bu işi yapmak istiyorum." diyecek
kadar tutkulu. Yıldırım'ın motor taksi rüyası, Uzakdoğu ile ilgili belgeselleri
izlerken başlamış. Tayvan'da bu mesleğin normal taksicilikten daha yaygın
olduğunu öğrenince "Neden İstanbul'da da olmasın?" diye düşünmüş. Motor
taksiciliğini resmi olarak yapmak için Fatih Belediyesi'ne bir proje sunmuş, ama
ilgilenen olmamış. Bu durum onu yıldırmamış. Bir motosiklet alıp çalıştığı işten
arta kalan zamanda motor taksi hizmeti vermeye başlamış. 5 bin broşür bastırıp
dağıtmış ve bu sayede işlerini biraz büyütmüş. Bu işin isminin bile ülkemizde
bilinmediğinden dert yanan genç girişimci, "Motor taksiyi bir taksi durağının
adı zanneden var. Bazen arayıp '4 kişiyiz, taksi gönderir misiniz?" diyorlar,
yaptığım işin motorlu taksicilik olduğunu anlatınca çok şaşırıyorlar." diyor.
Yıldırım, bu mesleğin önünün açık olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Uçan arabalar
icat edilmediği sürece motor taksilere İstanbul'da ihtiyaç olacak."
|