Afrika, Ortadoğu ve Körfez
bölgelerinde son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisine yansımalarını
ve alınabilecek önlemleri değerlendirmek üzere bölgedeki iş konseyleri
başkanları, İstanbul'da bir araya geldi. Dün (03 Mart Perşembe), Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
başkanlığında gerçekleştirilen basına kapalı toplantının sonunda bir bildiri
yayımlandı. Hisarcıklıoğlu, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona
Yırcalı, Ortadoğu İş Konseyleri Koordinatör Başkanı/Lübnan İş Konseyi
Başkanı Mehmet Habbab, Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatörü
Başkanı, Türk-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı Tamer Taşkın,
Türk-BAE ve KIK İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, Türk-Suriye
İş Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan, Türk-Ürdün İş Konseyi Başkanı
Şerif Egeli, Türk-Bahreyn İş Konseyi Başkanı Osman
Yıldırım Coşkun, Türk-Yemen İş Konseyi Başkanı Sadık
Yıldız, Türk-Fas İş Konseyi Başkanı Banu Anıl
Antonetti, Türk-Tunus İş Konseyi Başkanı Levent Soylu,
Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, Türk-Libya İş
Konseyi Başkanı Ersin Takla, Türk-Sudan İş Konseyi Başkanı
Abdülkadir Taçyıldız imzasıyla yayımlanan bildiriyi okudu.
Bildiride, Türk-Afrika-Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri başkanları
ile Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların ekonomik
ilişkilere etkisinin ele alındığı, olaylar baş gösterdiği andan bu yana DEİK'in,
ilgili ülkelerde faaliyette bulunan üyelerle yoğun temas halinde olduğu, aynı
şekilde Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından kurulan kriz masalarında etkin
bir biçimde yer alarak üyelerle kriz masası arasındaki irtibatı sağladığı ifade
edildi. DEİK'in üye profilinin, yurt dışı yatırımcılardan
müteahhitlere, bankacılardan sigorta kuruluşlarına, lojistik firmalarından hukuk
danışmanlarına kadar geniş bir yelpazeden oluştuğu hatırlatılan bildiride, söz
konusu çeşitliliği barındıran iş konseylerinin yürütme kurulları ile yaşanan
olaylara ilişkin görüşleri paylaşmaya ve çözüm önerileri geliştirmeye yönelik
toplantılar düzenlendiği bildirildi. Türk-Afrika, Ortadoğu ve Körfez iş
konseyleri başkanlarıyla bölgede yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere bugün
bir araya gelindiği anımsatılan bildiride, şöyle
denildi: ''Bu çerçevede, yaşanan sıkıntıların üst
düzey temaslarla en kısa sürede çözüleceğine inancımız tamdır. Bu konuda TOBB ve
DEİK olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Bu noktada kriz sürecini
her anlamda başarıyla yürüten hükümetimize, tüm süreçte iş alemiyle birlikte
proaktif bir şekilde çalışan Dışişleri Bakanlığı ve DTM'ye teşekkürü bir borç
biliriz. Vatandaşlarımızın ve bu şantiyelerde çalışan diğer ülke
vatandaşlarının geri dönüşünü sağlama konusunda çok büyük bir başarı kaydettik.
Vatandaşlarımız devletimizin kendilerine sahip çıktıklarını hissettiler. Artık
firmalarımızın mevcut sıkıntılarının nasıl ele alınacağı gündemimizdedir. Kuzey
Afrika, Ortadoğu ve Körfez bölgesinde son 3 yılda 33 milyar dolarlık
müteahhitlik hizmeti üstlendik. Geçen yıl 26 milyar dolarlık ihracat yaptık. 9,5
milyar dolarlık yatırımımız bulunuyor. Ayrıca 4 milyona yakın da turist
çekiyoruz. Libya'da Türk müteahhitlik firmalarının şu anda devam eden işlerinin
toplam bedeli 15 milyar dolardır. 1 milyar dolarlık da makine parkı ve şantiye
tesisleri vardır. Hizmetler sektörünün Türkiye'nin cari açığının
ve işsizliğin azaltılmasında büyük katkısı vardır. Önümüzdeki dönemde
Türkiye'nin cari açığının olumsuz etkilenmemesi ve işsizliğin artmaması için
Türkiye'nin diğer bölgelerde daha aktif olarak çalışmaya başlaması gerektiğini
düşünüyoruz.'' Bildiride, ayrıca, TOBB ve DEİK olarak
yapılabilecekler, şirketlere mesajlar ve kamu kuruluşlarından beklentilere yer
verildi. Libya'da yaşanan olaylar aşıldığında ülkeye ilk olarak Türk
müteahhitlerinin geri döneceği belirtilen bildiride, ''Hatta diğer ülke
müteahhitlerinin yarım bırakmış olduğu işlere de talip olacaklardır. Bu nedenle
şirketlerimizin Libya'daki işlerinin başlarına tekrar dönmek üzere hazırlık
yürütmeleri önemlidir'' denildi. Mısır'da yaşanan karmaşanın
ardından varlık fiyatlarının yüksek oranda düştüğü ifade edilen bildiride,
şirketlerin, istikrara kavuşacaklarına ve yüksek büyüme performansı
sergileyeceğine inandıkları bölge ülkelerinde fırsatları değerlendirmeyi
düşünmelerinde fayda görüldüğü vurgulandı. ''Müzakereler
tek çatı organizasyon tarafından yönlendirilmeli'' Tunus,
Mısır ve Libya'da yaşanan olayların acil işlemler için yurt dışında faaliyette
bulunan müteahhitlik firmalarının personel listelerini, sayısını, iletişim
bilgilerini, şantiye envanterlerini büyük elçiliklerle paylaşmasının önemli
olduğu, olası durumlarda bu bilgilerin hayati derecede önemli bilgiler haline
geldiği, söz konusu bilgilerin her ay güncellenmesinin de gerekliliğinin ortaya
çıktığı belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi: ''Şantiyelerde
kaybolan ve zarara uğrayan makine, teçhizat ve sigorta kapsamındaki tüm değerler
için sigorta şirketlerine ihbar süresi dolmadan bildirim yapmalarında fayda
görülmektedir. Libya'da yürütülmekte olan işlerin sözleşmeleri halen geçerlidir.
Türk müteahhitleri emniyet ortamının sağlanmasından sonra Libya'ya dönerek
işlerine devam etmek istemektedir. Ortam yatışınca, Libyalı işveren kuruluşlarla
gerek zararların tespiti gerekse sözleşmelerin ne şekilde devam edeceğine
ilişkin bir müzakere süreci başlayacaktır. Bu süreçte müzakereler tek bir çatı
organizasyon tarafından yönlendirilmelidir. TOBB, DEİK, Türkiye Müteahhitler
Birliği gibi özel sektör kuruluşları ile kamu temsilcilerinin katılımıyla
oluşacak müzakere komitesi kurulmasının, gerek süreci kısaltıcı gerekse
kayıpları azaltıcı yönde çok ciddi katkıları olacaktır.''
''Centilmenlik ya da benzeri anlaşma
imzalanmalı'' Bildiride, Libya'da Türk şirketlerinin
yaklaşık 1 milyar dolarlık makine parkının mevcut olduğunun altı çizilerek şöyle
denildi: ''Son dönemdeki karmaşadan dolayı burada zarar meydana
gelmiştir. Müteahhitlerimizin zararlarının tespiti için uluslararası bir
danışmanlık şirketi ile birlikte çalışılmalı. Karşı ülke ile mutabakata
varılarak zararlarımız tespit edilmelidir. Müzakereleri yürütecek olan çatı
kuruluş çalışmalarına devam ederken, Libya tarafının teminat mektuplarının
haksız nakde çevirmek yönünde girişimlerde bulunmaması sağlanmalıdır. Bu amaçla
iki ülke aralarında, centilmenlik anlaşması ya da benzeri bir anlaşma
imzalamalıdır. Libya'da sevki planlanmış, sevk edilmiş, fakat indirilemeden geri
dönmüş proje malların muhafazası için serbest bölgelerde antrepoların ücretsiz
tahsisi konusu çözüm beklemektedir. Leasing ve kredi ile temin edilmiş makine ve
ekipmanın ödeme taksitlerinin işlerin tekrar başlamasına bağlı olarak
ertelenmesi müteahhitlere olumlu katkı sağlayacaktır. Diğer yandan bankalar,
teminat mektupları için komisyon talebinde bulunmaya başlamıştır.''
Libya, Cezayir, Irak, Filistin, Yemen, Bahreyn, BAE gibi
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) anlaşmaları imzalanmayan
veya henüz yürürlüğe girmeyen tüm ülkelerle bu anlaşmaların tesis edilmesi,
yenilenmesi gerekenlerle de yenilenmesi gerektiği vurgulanan bildiride, bu
anlaşmaların bundan sonraki krizler için müteahhitleri güvence altına alacağı
belirtildi. ''İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları
genişletilmeli'' Bildiride, yurt dışında çalışan, ancak
ülkede yaşanan kriz durumları nedeniyle Türkiye'ye dönmek zorunda kalan
işçilerin işsizlik sigortasından yararlanma koşullarının genişletilmesi
gerektiği, Eximbank tarafından ''siyasi risk sigortası'' enstrümanlarının
oluşturulmasına yönelik çalışmaların ivedilikle sonuçlandırılmasında fayda
görüldüğü kaydedildi. Bölgedeki siyasi karmaşadan zarar görmüş
şirketlerin banka kredi geri ödemelerinde kolaylık sağlanması gerektiği ifade
edilen bildiride, ''Bu kredilerin vadeleri uzatılmalı ve faiz oranları yeniden
değerlendirilmelidir. İhtiyaç halinde bankaların firmalara köprü finansman
imkanı sağlaması gündeme gelmelidir. Ayrıca, Eximbank'ın köprü kredi programının
kapsam ve limitlerinin genişletilmesi imkanı da değerlendirilmelidir. Bu
kredilerin maliyetlerinin de daha uygun hale getirilmesini beklemekteyiz''
denildi. DEİK'in, leasing, sigorta ve bankacılık sektörleriyle
sayılan bütün sorunların çözümü için bir arada çalışacağının vurgulandığı
bildiride, 12 Mart'ta Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile iş
konseyleri başkanlarının bir araya gelerek konuyla ilgili karşılıklı istişarede
bulunacağı bildirildi. ''Zararlar, bağımsız organizasyon
tarafından tespit edilmeli'' TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, zararlar noktasında bir
bilgileri olmadığını belirterek, ''Zararların Türkiye ile Libya'nın karşılıklı
iki devlet olarak mutabık kalacağı bir bağımsız organizasyon tarafından tespit
edilmesi, bunların tanzimi noktasına gidilmesi lazım. Bunlarla ilgili
çalışmalara şimdi başlıyor olmamız lazım'' şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Mısır ziyaretine ilişkin bir soru
üzerine ise Hisarcıklıoğlu, seyahati çok olumlu karşıladıklarını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de hukuk fakültelerinin çok fazla olmasına
karşın uluslararası ticari, hukuk sözleşmelerinde ihtisaslaşmış hukukçular
bulunmadığını, tüm hukuk fakültelerine yazı yazarak önümüzdeki dönemde hukuk
fakültelerinde master programları açılmasını isteyeceklerini söyledi.
Libya'daki gelişmelere ilişkin bir soruyu Hisarcıklıoğlu, ''Şu
anda karşımızda muhatap yok. Bu da normal. Şu anda birinci konu, ülkedeki
güvenlik meselesi. Bizim de ev ödevimizi hazırlamamız lazım'' diye
yanıtladı.
|