Türkiye Bağdat Ticari Müşaviri Metin Kırkın, yaptığı
açıklamada, işin ehli olmayan, teknik ve ahlaki açıdan yeterli olmayan,
kendilerine müteahhit demenin mümkün olmadığı kişi ve kuruluşların iş
almak için Irak'a geldiğini belirtti. Kırkın, Irak'a iş yapmaya gelen ancak ehil
olmayan söz konusu Türk müteahhit ve şirketler nedeniyle Türk işçilerin
sıkıntı yaşadığını ifade etti.
Söz konusu şahısların sadece Türk oldukları için ciddi itibar gördüklerini
dile getiren Kırkın, "Bunlara valiliklerden bazı işler veriliyor. Ama sonuçta
bunların birçoğu maalesef başarısızlıkla sonuçlanıyor. Çünkü, bu gelen firmalar
yetersiz firmalardır. Bunların sayıları çok değil, çok az. Bir firma başarısız
olsa bile bu bizim için çok ciddi bir problem demektir. Buna nasıl son veririz?
Bu başlı başına bir sorun. Bazı işler alınıyor, belirli bir noktaya geliniyor ve
birkaç ay sonra sorunlar çıktığında bize geliniyor. Bizim Türkiye olarak
imajımızı bozma noktasında bu çok önemli. Burada Türk demek, Türk müteahhit
demek, Türk ürünü demek kalite ve güven demek. Bunu sarsmamak lazım" dedi.
Kırkın, Türk müteahhit ve Türk şirketlerinin bitiremediği işler sebebiyle
Türkiye'den gelen işçilerin çok mağdur olduğunu, Irak'a para kazanmak ve
ailelerine para göndermek için gelen işçilerin zaman zaman zor duruma düştüğünü
kaydetti. Irak'ta mağdur olan Türk işçilerinin sayısının çok olduğunu dile
getiren Kırkın, "Büyükelçilik olarak, sayıları yüzleri bulan işçilerin haklarını
koruyarak, Türkiye'ye gönderdiğimiz oluyor. Onun için gelen işçilerin de bir
şekilde araştırmaları lazım. 'Bizi götüren işveren ve müteahhit olduğunu
söyleyen kişi kimdir, gerçekten bu işi yapabilecek kişi midir?' diye
araştırmaları gerekir" dedi.
Irak'ın güneyinde yer alan Nasıriye ilinde kamu inşaat işi alan bir Türk
şirketinde kaçak işçi konumuna düşen ve 3 aylık maaşlarını alamayan bir grup
işçi Türkiye Bağdat Büyükelçiliği'ne gelerek, mağduriyetlerini anlattı. Mağdur
işçiler Büyükelçilikten kendilerini Türkiye'ye göndermesini talep etti.
Mağdur işçilerden Sedat Ekinci, Habur gümrük kapısından aldığı ve Arap
yönetiminde geçersiz olan vize yüzünden kaçak duruma düştüğünü, 10 gün hapis
yattığını ve hapisten çıkmak için ailesinin gönderdiği 3 bin lirayı rüşvet
olarak verdiğini söyledi. Ekinci, pasaport ve kimliğinin Irak polisi tarafından
delindiğini ve 24 saat içerisinde Irak'ı terk etmesi gerektiğini kaydetti.
Düzce'den Irak'a çalışmak için gelen bir başka işçi Alaattin Aşkın,
kendilerini Irak'a getirenlerin kendilerine sahip çıkmadığını, zor duruma
düştüklerini, kendilerinin ve ailelerin de mağdur olduğunu dile getirdi. Aşkın,
şirket kurduklarını iddia eden kişilerin saf ve temiz kalpli insanları Irak'a
getirerek haklarını gasp ettiğine dikkati çekerek, "Biz yetkili makamlardan
haklarımızın alınmasın talep ediyoruz. Kuzey Irak'tan 10 günlük giriş vizesiyle
girdik. Irak'a girdikten sonra sigorta yapılacağı, oturum izni ve serbest
dolaşım hakkının verileceği taahhüt edildi. Taahhütlerden hiçbiri yerine
getirilmedi. Büyükelçiliğe dertlerimizi anlattık. Elçilik imkanları ölçüsünde
bize yardımcı olmaya çalışıyor" dedi.
Büyükelçilik, mağdur 8 işçiyi elçiliğin sağladığı imkanlarla Türkiye'ye
gönderildi.
Bu arada, Bağdat Büyükelçiliği yetkilileri, 2 hafta önce Kut ilinde çalışan
mağdur 10 işçiyi ve pazartesi günü yine Kut ilinde 30 mağdur işçiyi Türkiye'ye
yolladıklarını belirtti.
|