BR> Murat Cano / Anadolu çocuklarımıza da
kalsın
Tam 15 yıldır Hasankeyf için ulusal ve uluslararası
alanlarda hukuk mücadelesi veriyor Murat Cano. Sadece Hasankeyf mi? Munzur,
Fırtına Vadisi, Çoruh Kanyonu… Biliyor ki, su insan, hayat demek. “Dünya
Barajlar Komisyonu Türkiye raportörlüğü yaptım. Dolayısıyla suyla yanlış
oynandığında neye yol açtığını öğrendim” diyor, “Bir zamanlar su zengini olan
İspanya, neden kuraklık yaşıyor, Fransa’dan su dileniyor? Türkiye’de bir ikisi
dışında bozulmayan havza yok. İnsan öğrendikçe, bildikçe seyredemiyor. Anadolu
çocuklarıma da kalsın istiyorum”.
SİT alanı olan Hasankeyf’e baraj yapma
projesinin koruma mevzuatlarını hiçe saydığını söylemeye gerek yok. Tarafı
olunan Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, UNESCO’nun SİT alanlarının korunması
sözleşmelerini ihlal ettiğini de. Ilısu Barajı’yla ilgili açtığı iki dava
bulunuyor Cano’nun. Biri Diyarbakır İdari Mahkemesi’nde. Gerisi ondan: “97’deki
Erbakan hükümeti döneminde bir kontrat imzalandı İtalya, İngiltere gibi
ülkelerden şirketlerle. Ben de hem Bakanlar Kurulu’nun kararıyla yapılması
planlanan barajın hem de kontratın iptali için Başbakanlığa, Enerji Bakanlığı’na
ve bu şirketlere karşı dava açtım. Mahkeme keşif kararı verdi, ancak yıllardır
keşif yapacak heyet belirlenmedi, bekliyoruz”.
AİHM’deki davada ise,
barajın yaşama hakkını ihlal ettiğini ileri sürdü Cano, “Yaşama hakkını kuşla,
balıkla, açık havada yaşamak, kültürel değerleriyle var olmak, bunları sonraki
kuşaklara aktarabilmek olarak ifade ediyorum. AİHM sözleşmesinde kültürel mirası
korumak için başlı başına bir hüküm yok. Bu davayla AİHM temel bir eksiğini
mahkeme kararıyla ispatlamış, kültürel miras da insan hakları arasına girmiş
olacak. Bu davanın böyle bir tarihsel rolü var” diyor.
AİHM davayı kabul
etti, hem de öncelikli dava saydı. Hatta çok değil daha geçen hafta AİHM tedbir
konusunda olağanüstü toplanmaya çağrıldı, şimdi heyecanla sonucu bekliyor
Cano.
|