Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan
Elmas, en sorunsuz arsada bile inşaatçının resmi prosedürleri
tamamlamak için 6 ay uğraştığını belirterek, “Bürokrasi dehşet bir şey. 17
yıldır bu işi yapıyorum. İlk yıllarda bir bina yapmak için 200 imzaya gerek
vardı. Şimdi 300 küsur imza gerekiyor. Bürokratik oligarşi diyor ya Başbakan,
haklı” dedi.
İstanbul ve İzmir’de yeni konut-alışveriş merkezi projelerine başlamak için
hazırlık yapan, aynı zamanda kurdukları enerji şirketiyle hidroelektrik santral
ve rüzgar enerjisine 500 milyon dolarlık yatırım planı olan Sur Yapı’nın Yönetim
Kurulu Başkanı Altan Elmas, inşaatçıların en büyük sorununun ‘bürokrasi’
olduğunu söyledi. “Yanlış anlaşılmasın, her kurumda bu yok” diyen Elmas,
‘sistem’in doğru kurulamamasından yakındı.
Zihniyet değişmeli
İnşaatçılar açısından sistemin ‘sınırlama’ mantığı üzerine kurulu olduğunu
belirten Altan Elmas, “Her kurumda, her idarede, belediyelerde ve bakanlıklarda
sıkıntı var. Bir zihniyet değişimi lazım. Eskiden şirket kuruluşları da
böyleydi: 2 ayda şirket kurulabilirdi. Şimdi 1 günde kuruluyor. Demek ki
oluyormuş. Biz de, 6 ay yerine, 1 ay içinde projeye başlayacak kadar bürokrasi
istiyoruz” dedi. 17 yıl önce bir mimar olarak, kurdukları proje ofisine ortak
olduğunu hatırlatan Altan Elmas şöyle devam etti:
1.5 milyar dolarlık projeler
“Bugün Sur Yapı, yıllık yaklaşık 150-200 milyon dolarlık iş hacmine sahip.
Son olarak Sancaktepe’de 1012 konutluk AdaPark’ı etaplandırdık, satışa çıkardık.
Bu yıla kadar yılda 350 konut ürettik. Fakat İstanbul’da; Çamlıca, Bayrampaşa,
Kağıthane’de ve ayrıca İzmir’de toplam 1.4-1.5 milyar dolar hasılat beklediğimiz
projelere başlayacağız; 2013 sonuna kadar yıllık konut üretme kapasitemiz 1000’e
ulaşacak. İnşaatçılar bazen bir proje için 2-3 yıl bürokrasiyle uğraşıyor.
Bürokrasi dehşet bir şey. Bir arsayı aldığınızda, üzerine proje hayata geçirene
kadar müthiş bürokrasi var. 17 yıl önce bina yapmak için yaklaşık 200 imzaya
gerek vardı. Şimdi o imza sayısı 300 küsura çıktı. Sorunsuz arsada bile süreç en
iyi ihtimalle 6 ay sürer. 60 bin metrekare kapalı alanı olan ve 20 katı geçen
her proje Büyükşehir’e gidiyor. Fabrika kuruyormuşuz gibi ÇED raporu
isteniyor.”
Bu iş, ömür törpüsü
Sivil Havacılık’tan veya askeri kurumlardan da yazı almak gerekebildiğini
ifade eden Elmas “Adeta, ömür törpüsü. İmzaları alıp Büyükşehir’e veriyorsunuz,
milim milim geçiyor, bu kez ilçe belediyesine geliyorsunuz. Türkçesi, devletin
acelesi yok” vurgusunu yaptı. Başbakan Erdoğan’ın ‘bürokratik oligarşi’ye
isyanını hatırlatan Elmas, “Aynen öyle” dedi ve sorunun merkezileşmeyle
çözüleceğine inanmadığını, belediyelere indirgenerek çözülmesi gerektiğini
belirtti.
Yüzde 15 kâr, başarı sayılır
Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, “İnşaatçılar çok kâr ediyor”
düşüncesinin yanlış olduğunu savundu, “Çoğu zaman brüt kâr yüzde 20’yi
geçmez. Yüzde 15 kâr, başarı sayılır. Özellikle İstanbul’da en büyük problem,
arsa rantı. Bir mantık hatası yapılıyor: Yüzde 40 kat karşılığı aldığınız
arsada; 100 metrekare dairenin sadece inşaatı 100 bin liraya malolur, yüzde 40
arsa payı ile toplam maliyet ise en az 180 bin liraya gelir. Çünkü inşaatın
yüzde 60’ını kendinize yapıyorsunuz” diyor.
GYO kurup halka açacak borçlanmadan büyüyecek
Sur Yapı’yı gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüştürme hedefini de anlatan
Altan Elmas, şunları söyledi: “Elimizdeki projelerin büyük kısmını GYO içine
koyacağız. 500-600 milyon dolarlık bir GYO olabiliriz. Halka arz yapar da
başarılı olursak, elde edeceğimiz gelir, elimizdeki projeleri bitirmeye fazla
fazla yeter. GYO’ların kurumlar vergisi avantajı var. Bu da, teşvik edici bir
unsur. Kârın yüzde 20’si; ama yine de ciddi fark yaratır. Borçlanmadan, çapı
birkaç katına çıkarma avantajı var. Bu şartlarda, GYO olmamak iş değil. Büyütme
hedefi olan GYO olmalı. ‘Zaten dediğim içtiğim üç lokma’ demiyorsan, hedef
büyütme olmalı.”
Konut alım iştahı var ‘acaba’ya takılan yanılır
Avrupa’da, Yunanistan ile başlayan ve yayılan endişelerin, konut müşterisini
son 1 aydır, ‘Acaba ne oluyor’ dedirtmeye başladığını bildiren Altan Elmas,
“Konut müşterisi hafif bekleme sürecine girdi. Ben, krizin çok derinleşeceğini
düşünmüyorum. Fakat bu süreç, hafif hafif en az 2 sene daha gider. Alım iştahı
var, acabalar da var. İnsanlar alım kararı veremiyor. Korkuyla hareket edince,
kararlar doğru olmuyor” dedi. Fiyatlama olarak piyasanın iyi yerde olduğunu
savunan Altan Elmas, “Fiyatlar maliyetlere çok yansımadı. İnşaat demiri yüzde
20-30 zamlandı. Çimento 70 liradan 90’a geldi. Bunlar, maliyete ufak ufak
yansımaya başladı” uyarısını yaptı.
Müşterinin birikmişini ve geleceğini bağlıyoruz, bu sorumluluk çok
ağır
İnşaatçılar olarak ağır bir sorumluluğun altına girdiklerine işaret eden
Altan Elmas, “Ben şahsen bu işin sorumluluğunun altında eziliyorum. Çoğu zaman,
satışa çıkmadan inşaat başlamıyor. Konut sattığınız insanlar yememiş içmemiş,
çocuğundan çoluğundan kısmış. Onu size teslim ediyor. Üzerine bankaya borçlanıp
8-10 yıllık geleceğini bağlıyor. O parayı siz alıyorsunuz bankadan. Bir şekilde,
çok ağır sorumluluk. Ben bunun altında sıkılıyorum. Anahtar teslimine kadar
sorumluluk bizim sırtımızda” diye konuşuyor.
|