İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi
Durbakayım, Türkiye'de kentsel dönüşüm politikalarının hala net bir
şekilde ortaya konulamadığını belirtti. Durbakayım, ''İnşaatçılığın
Dünü, Bugünü ve Yarını'' konulu seminerde yaptığı konuşmada, göçün,
İstanbul ve diğer büyük kentlerdeki çarpık yapılaşmayı da beraberinde
getirdiğini söyledi. İnşaat sektörünün en büyük
sorunu olarak nitelediği hükümetlerin istikrarsız yaklaşımlarının, çarpık
kentlerin ortaya çıkmasında da en büyük etken olduğunu belirten Durbakayım,
Türkiye'deki kentsel dönüşüm politikalarının hala net bir şekilde ortaya
konulamadığını ifade etti. Kentsel dönüşüm konusunda net uygulamalara geçilmeden
rant beklentisi oluşturulduğunu söyleyen Nazmi Durbakayım, Türkiye'de, imar affı
yasaları, yerel yönetimlerin uygulamalarındaki farklılıklar gibi kronik planlama
sorunlarının bulunduğuna dikkat çekti. Planlama
konusunda hukuki ve ekonomik bazı sorunlar yaşandığına da değinen Durbakayım,
mevcut yasada yapılacak düzenlemelerin, sorunun çözümünde etkili olacağını
belirtti. Merkezi yönetimlerle yerel yönetimlerin işbirliği yapmasının
gerektiğini söyleyen Durbakayım, hızlı ve etkili planlama mekanizmasının
geliştirilmesi ve yerel yönetimlere kentsel dönüşüm için arsa tahsis edilmesi
önerilerinde bulundu. ''Bu süreç arzu
edildiği kadar hızlı geliştirilemiyor''
Son dönemde Türkiye'de kentsel dönüşüm çalışmalarının özellikle belediyeler
cephesinde hız kazandığına dikkat çeken Durbakayım, ''Ama daha dönüştürülecek
yüzlerce bölge var. Bu yüzden kentsel dönüşüm uygulamaları çok para, zaman, emek
gerektirdiği ve belediyelerin olanakları kısıtlı olduğu için, bu süreç yazık ki
arzu edildiği kadar hızlı bir şekilde geliştirilemiyor'' dedi. Durbakayım,
Anadolu'daki bir dizi kentte kendi çaplarında başarılı imar planları ve
uygulamalar yapıldığını, Eskişehir örneğinin bu çalışmalar arasında en
başarılılardan biri olarak dikkat çektiğini ifade etti.
Ankara örneğinde olduğu gibi yeni kurulacak
kentlerde sıfırdan imar planları yapılabileceğini belirten Durbakayım, eski ve
tarihi şehirler için yapılacak imar planlarının ise mutlaka kentsel dönüşüm
projeleriyle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Durbakayım, ''Ancak bu şekilde
kentlerin gecekondu bölgeleri ile şehir dışına çıkartılması gereken endüstriyel
bölgeler, çöp toplama alanları ve doğal afetler açısından duyarlı alanlar gibi
bölgeler ıslah edilebilir'' dedi.
Sektörün gelecekteki trendi
Konut sektörünün bu günkü durumunu da değerlendiren İNDER Başkanı Nazmi
Durbakayım, 2005'te konut talebinde görülen patlamadan sonra, piyasadaki
taşların ancak 5 yıl sonra yerine oturma sürecine girdiğini söyledi. Bu süreçte
müşteri seçiciliğinin arttığına dikkat çeken Nazmi Durbakayım, ''Sektörün gerçek
oyuncularının art arda proje gerçekleştirdiğine tanık olduk. Doğal seleksiyonun
yaşandığı bu süreçte, sadece marka olmuş firmaların projeleri talep görürken,
gayrimenkul sektörüne vur-kaç yaparak giren birçok firma şapkalarını önlerine
alıp sektörden ayrıldılar'' dedi.
Bilinçli tüketicinin ağır bastığı bu dönemde, hangi projeyi, ne zaman, kime,
kaça satacağını bilen markaların rağbet gördüğünü vurgulayan Durbakayım, inşaat
sektörünün gelecekteki trendini ve yapılanmasını, büyük kentlerdeki çalışan
kesimin belirleyeceğini belirtti. Durbakayım, ''Geçtiğimiz 5 yıla göre talepteki
seçiciliğinin daha artması ve bu trendin önümüzdeki 10 yılda daha da etkili
olması nedeniyle, ulaşım kolaylığı nedeniyle işyerlerine daha yakın lokasyonları
seçecek olan konut alıcıları, aynı zamanda projelerde sunulması gereken
hizmetlerden dairelerin büyüklüklerine kadar her noktada belirleyici olacak''
diye konuştu.
Nazmi Durbakayım, üçüncü ve dördüncü boğaz köprüsü planlarının, İstanbul'da
önümüzdeki 10 yılın yerleşim şeklini belirleyeceğini, büyük şehir merkezlerinin
dışındaki bölgelerdeki ekonomik konut fiyatlarının da konut talebini etkileyecek
diğer önemli unsurlar arasında yer aldığını kaydetti.
|