İMO'dan Demiryolları Özelleştirmesine Tepki!

“Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Hakkında Kanun Tasarısı” 6 Mart 2013 tarihinde Meclis gündemine geldi. AKP hükümeti tarafından hazırlanan yasa tasarısının, olası birkaç küçük değişiklik dışında, AKP grubunun oylarıyla yasalaşması bekleniyor.

Tasarı yasalaşırsa, bir kamu kurumu olan TCDD’nin yetki ve sorumlulukları daraltılacak, TCDD A.Ş adını alarak kamusal özelliği ortadan kaldırılacak, kamu eliyle sürdürülen demiryolu işletmeciliği özelleştirilecek.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) yaptığı basın açıklamasında, özelleştirmede sırasının TCDD’ye ve demiryolu taşımacılığına geldiğine ve AKP’li yıllarda özelleştirmelerin dur-durak bilmediğine dikkat çekti.

24 Mayıs 1924 tarihinde çıkartılan 506 sayılı Kanun’la mevcut demiryollarının millileştirildiğini anımsatan İMO, Türkiye’nin “ülkenin demir ağlarla örülmesi” hedefinin değişik ekonomik-sosyal etkenlerin devreye girmesiyle ihmal edildiğine dikkat çekti.

Yıllar içinde Türkiye’nin demiryolu taşımacılığını millileştiren bir ülkeyken, özelleştiren bir ülke durumuna geçtiğini vurgulayan İMO, bugün TCDD ve demiryolu taşımacılığının özelleştirilmesi arifesinde olunduğunu kaydetti.

İMO, AKP hükümeti tarafından hazırlanan tasarının; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün demiryolu altyapı işletmecisi olarak yapılandırılmasını, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Taşımacılık Anonim Şirketi adıyla demiryolu tren işletmecisi olarak bir şirket kurulmasını, kamu tüzel kişileri ile ticaret siciline kayıtlı anonim şirketlerin demiryolu altyapısı inşa etmesini ve demiryolu altyapı işletmeciliği ve demiryolu tren işletmeciliği yapmasını öngördüğünü belirtti.

Bunun en açık ifadesiyle demiryolu ulaşımının artık piyasa ilişkilerinin bir unsuru haline getirilmesi olduğunun altını çizen İMO, tasarıda yer alan halen TCDD bünyesinde çalışanların emekliliğe teşvik edileceği ifadesinin ise özelleştirmenin çalışanlar açısından işsizlik anlamına geldiğinin ve sosyal sorunlara yol açtığının kanıtı niteliğinde olduğunu vurguladı.