IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn,
dünyanın, 1929 yılındaki "Büyük Buhran"dan bu yana en kötü
ekonomik gerilemeyle mücadele ettiğini bildirdi. Strauss-Kahn, raporun girişinde
yer alan mesajında, ABD konut piyasasının bir kesiminden kaynaklı krizin hızla
tüm dünyaya yayıldığını, gelişmiş ekonomileri, gelişmekte olan ekonomileri ve
düşük gelirli ekonomileri etkilediğini ifade etti.
Ülkeler krizle boğuşurken, IMF'nin de ön safhada yer aldığını belirten
Strauss-Kahn, savunmanın ilk hattında para cephanesinin tamamının kullanılmasını
desteklediğini, Ocak 2008'de küresel mali teşviklerin devreye sokulması
çağrısında bulunduklarını kaydetti. Bunu yaptıklarını çünkü, raporlarının özel
talepte sıradışı büyüklükte ve uzun süreli düşüş öngördüğünü ve bunun sadece
mali politikayla çözümlenemeyeceğini bildiren Strauss-Kahn, ülkelere, gayri safi
yurtiçi hasılalarının yüzde 2'si oranında teşvik paketleri önerdiklerini ve
ülkelerin de bunu büyük oranda yerine getirdiklerini belirtti.
Aynı zamanda, bankaların bilançolarının toksik ya da değerini kaybetmiş
varlıklardan temizlemesini istediklerini ifade eden Strauss-Kahn, mali krizdeki
tecrübelerinin, bu yapılmadığı sürece finansal sistemin düzelmeyeceğini ve
talebi destekleme çabalarının sonuçsuz kalacağını kanıtladığını kaydetti.
Krizin, küresel ekonominin hızla devreye sokulabilecek etkili bir savunmaya
ihtiyacı olduğunu da gösterdiğini ve IMF'nin bu cephede aktif hareket ettiğini
bildiren Strauss-Kahn, IMF'nin, birçok ülkeye finans ihtiyaçlarını gidermesinde
yardımcı olduğunu ve bu yüzden krizin ekonomik ve sosyal maliyetlerini
hafiflettiğini vurguladı.
IMF'nin borç verme kapasitesini üçe katlayarak 750 milyar dolara çıkardığını
ve düşük gelirli ülkelere verdiği imtiyazlı kredilerin kapasitesini de iki
katına çıkardığını belirten Strauss-Kahn, ayrıca, IMF'nin özel olarak esnek
kredi hattını devreye sokarak ülkelere herhangi bir siyasi koşul aramaksızın
geniş destek sağladığını bildirdi.
Strauss-Kahn, düşük gelirli üye ülkelere yönelik özel sorumluluklarının
olduğunu, imtiyazlı kredilerin olanaklarının geliştirilerek daha esnek ve etkili
olması konusunda çalıştıklarını belirtti.
"Eşine az rastlanır ekonomik işbirliği"
Kriz sırasında, yakın tarihte çok az örneği görülür derecede, ülkeler
arasında ekonomik işbirliği yaşandığını ifade eden Strauss-Kahn, ülkeler
arasında, mali teşviklerle birlikte finansal alanda ve şu anda da işaretlerinin
görülmeye başlandığı üzere bankaların bilançolarının temizlenmesi konusunda
işbirliği görüldüğünü kaydetti.
Dünya ekonomisini etkileyen sistemik risklerin azaldığını, 2010 yılının ilk
yarısında toparlanma tahmin ettiklerini ifade eden Strauss-Kahn, zorluğun, kriz
sona erse bile, bu derece bir işbirliğinin sürdürülmesi olduğunu bildirdi.
Dinamik gelişmekte olan ülkeler dünya sahnesinde daha fazla rol alırken,
bunun IMF'ye yansıması olması gerektiğini ifade eden Strauss-Kahn, Uluslararası
Para ve Mali Komite'nin (IMFC) gelişmekte olan ve düşük gelirli ülkelerin
kotalarının artırılması ve daha çok seslerinin duyurulması konusundaki
reformlara hız verilmesinin uygun olacağını önerdiğini belirtti.
İleriye bakıldığında, zorlukların göz korkutucu olduğunu ifade eden
Strauss-Kahn, küresel finansal krizin henüz sona ermediğini ancak ülkelerin,
krizle mücadelede uygulamaya konulan eşi görülmemiş ekonomi politikalarından
çıkış stratejileri hazırladıklarını kaydetti.
|