Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Nabucco'nun bir ortağı olarak projeye, kaynak ülke, kaynak
proje bulabilmek açısından Türkiye'nin üzerinde fazlaca sorumluluk olduğunu
söyledi. Yıldız, Exxon Mobil Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark
Albers'i makamında kabul etti. Bakan Yıldız, kabul sonrası
gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Uranyum takası konusunda BM Güvenlik Konseyinin alacağı
karara ilişkin bir soru üzerine Yıldız, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri
Bakanlığının yürüttüğü çalışmalarda, gerek bölgede gerek dünyada nükleer
enerjinin mutlaka barışçıl amaçlarla kullanılmasının yanında olduklarını
yineledi. Herhangi maksadını aşan ve barışçıl amaçların dışına çıkan bir
çerçeveye gelmesi halinde, istisna olmaksızın, herhangi bir ülke adı vermeksizin
bunun karşısında olduklarını vurgulayan Yıldız, ''bu tavrımız devam edecek. Bu
dünyadaki bütün ülkelerin de bu konuda bir uzlaşı içerisine girmesi, bir
konsensüs içinde bulunması, bizden sonraki neslimizin, geleceğimizin
beklentisidir. Bu konuda her birimizin kendi çocuklarına gösterdiği hassasiyeti
geleceğimize dönük de göstermemiz gerekir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanının Güney Kore seyahatinin olduğu
hatırlatılarak, bu ziyaret çerçevesinde nükleer enerji anlaşmasının yapılıp
yapılmayacağına ilişkin bir soru üzerine Bakan Yıldız, Cumhurbaşkanı
Gül'ün Güney Kore gezisine bir aksilik olmazsa kendisinin de
katılacağını, nükleer güç santrallerinin Sinop'ta yapılmasıyla ilgili Güney
Kore'nin verdiği teklifin değerlendirileceğini söyledi. Konuya ilişkin teknik
çalışmaların henüz sonuca ulaşmadığını bildiren Yıldız, ''zannediyorum bir ay
kadar daha süreye ihtiyacımız var. Güney Kore'de bir anlaşma çıkmayabilir ama o
anlaşmanın oluşmasına ilişkin olarak önemli görüşmeler olacak'' dedi.
Azerilerle imzalanan anlaşmayla Türkiye-Yunanistan-İtalya
ara bağlantı projesi olan ITGI'nin Nabucco'yu avantajlı kılıp
kılmayacağına dönük bir soru üzerine de Bakan Yıldız şöyle konuştu:
''Bizim imzaladığımız projenin ITGI projesi olmadığını bir kez daha
belirtiyorum. O proje Türkiye'nin arz güvenliğine dönük 6 milyar metreküp gazın
2017, 2018 ve 2019'dan sonra alınmasıyla alakalı konuydu. Ama bu imzadan sonra,
ITGI gibi Nabucco gibi projeler bunun arkasından gelebilir. Bu konuda tabii ki
Şahdeniz'deki konsorsiyumun vereceği karar da önemli. Biz hem Nabucco'nun ortağı
olarak hem ITGI ile alakalı Türkiye'den geçiş yolu olması vesilesiyle her iki
projeye de desteğimiz olduğunu söyleyebiliriz.''
Mavi Akım 2'nin güzergahının yeniden belirlenmesine ilişkin
bir soru üzerine de Yıldız, bu konudaki talepleri değerlendirdiklerini söyledi.
İsrail'in bu konuda önceden oluşmuş bir talebinin bulunmadığını belirten Yıldız,
''hem Gazprom yetkilileri ile dün görüşmelerimizde hem de Sayın Putin ile Sayın
Başbakanımızın görüşmelerinde bu konu gündeme geldi ve İsrail'le alakalı şu anda
geliştirilecek bir projenin olgunlaşmadığı yönünde bir mutabakat sağlandı. Tabii
ki herhangi bir teknik gerekçenin ardına saklanmaksızın, İsrail ile
ilişkilerimiz normalleşinceye kadar bu konudaki teknik bir gelişmenin olmamasını
kamuoyunun son derece normal karşılaması gerekiyor'' dedi.
Nabucco projesi
Türkiye'nin Şahdeniz 2'den aldığı gazı Nabucco üzerinden Avrupa'ya
satabilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya karşılık da Taner Yıldız,
şöyle dedi:
''Aslında o yıl içerisindeki gelişmeler ülkeleri mutlaka farklı hareketlere,
farklı davranışlara itecektir. Ama şu an Nabucco'nun da bir ortağı olarak bizim
bu projeye kaynak ülke, kaynak proje bulabilmek açısından üzerimizde fazlaca
sorumluluğun olduğunu hissediyorum. İyi iletişimlerimizin ve bölgedeki
etkinliğimizin her geçen gün daha çok arttığını, özellikle bu son imzadan sonra
görüyorum. Bizim yalnızca Azerbaycan değil Nabucco'ya aynı zamanda Irak gibi,
Türkmenistan gibi ülkeleri katarak iyi bir taşımacılık projesini hayata
geçirebileceğimize inanıyorum.''
Enerji kanunlarında süreç
Petrol kanunu ile yenilenebilir enerjiyle ilgili kanunların ne aşamada
olduğunun sorulması üzerine Enerji Bakanı, şu anda bütün getirilen kanunların
sivil toplum örgütleri ve ilgili sektör temsilcileriyle değerlendirdiklerini
ifade etti. Maden Kanunun TBMM Genel Kurulunda olduğuna işaret eden Yıldız,
yarın enerji KİT'leriyle ilgili TBMM Plan Bütçe Komisyonununda görüşme
yapılacağını, Yenilenebilir Enerji kanununun da TBMM'nin gündemi çok sıkışık
olmazsa bu ay içerisinde değerlendirilebileceğini bildirdi.
Rusya'yla nükleer enerji konusunda yapılan hükümetler arası anlaşmanın da
gündeme getirileceğine inandığını ifade eden Yıldız, ''dolayısıyla bu 4 tane
kanun Enerji Bakanlığı adına geçmiş olacak. Petrol kanununun zamanın
sıkışıklığından dolayı ancak komisyondan geçeceğini düşünüyorum'' dedi.
Meksika Körfezi'ndeki kaza
Exxon Mobil Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Albers da,
Meksika Körfezinde yaşanan kazanın ardından Karadeniz'deki arama çalışmalarına
dönük ne gibi önlemler alınacağının sorulması üzerine, şu an bu konuyla ilgili
araştırma ve soruşturma sürecinin devam ettiğini söyledi. Orada yaşananların ana
nedeninin henüz bilinmediğini ifade eden Albers, şöyle devam etti:
''Endüstri, dünya genelinde 14 bin derin deniz kuyusunda sondaj çalışmalarını
ve faaliyetlerini şu an emniyetli ve güvenli bir şekilde yürütmekte. Üstelik
Meksika körfezindeki kuyudan çok daha derin rezervuara ve çok daha yüksek
basınca sahip alanlarda da şu an endüstri emniyetli şekilde çalışmalarını devam
ettirmekte. İyi eğitimli, uzman personelin yer aldığı, iyi uygulama
prosedürlerinin takip edildiği, düzenli bakım yapılmış ekipmanların kullanıldığı
operasyonlarda bu tip kazalar meydana gelmemekte. Bu soruşturma süreci
tamamlandıktan sonra endüstrinin kendisine sorması gereken soru şu; 'Acaba bu
kazanın nedeni iyi uygulamalardan sapma mıydı? Yoksa bu kazanın gerçekleştiği
kuyunun kendine has özelliklerinden dolayı mı bu kaza meydana geldi? Bunun
cevabı bulunmalı. Buna göre gerekli iyileştirmeler yapılmalı.
Exxon Mobil, emniyet ve güvenliği sağlama konusunda sürece kararlılıkla
bağlı, her türlü güvenlik tedbirini hayata geçirmekte ve gerek çevreye
zararların önlenmesi gerekse sondaj kulesindeki insanların güvenliğinin
sağlanması konusunda her türlü tedbirleri almaktadır. Karadeniz'de yapılacak
çalışmalarda da bu tedbirlerin eksiksiz hayata geçirileceğini ifade ettik.''
AA
|