CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyesi Bülent
Soylan, İDO'nun özelleştirmesine ilişkin ihalenin
yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesine dava
açtı. CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ve bazı
partililerle İstanbul Bölge İdare Mahkemesi binasına gelen
Bülent Soylan, hazırladığı dava dilekçesini, İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesine
sundu.
Berhah Şimşek, konuya ilişkin basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 30
yıllığına intifası verilen gemi ve iskeleden oluşan menkul ve gayrimenkullerin
mülkiyetlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu belirterek, şöyle
konuştu:
"Belediyenin sözü edilen mallarla ilgili tasarrufu ve yaptığı işlemlerin
denetimi, Kamu İhale Yasası'na tabidir. Belediye bu denetim ve kontrolden
kaçınmak için kendi bünyesinde özel şirket kurmuştur. Bu malların intifasını
kurduğu şirkete vermiştir. Şirket ise özel hukuk tüzel kişisidir. Herhangi bir
kamu denetimine tabi değildir. Ancak bu şirketin denetimi aynen ticari
piyasadaki şirketlerle eş değerdir. Kamu denetiminden ve kontrolünden kaçırmak
için bu malların 30 yıllık intifasını özel şirkete vermişlerdir."
İşin en önemli noktasının ise şirkete 30 yıllığına intifası verilen malları
bir başka kişi ve kuruluşlara verilebileceği yetkisinin olacağını söyleyen
Şimşek, "bu şekliyle, malları kendi yandaşlarına peşkeş çekmenin yolunu
açtıklarını" söyledi.
Berhan Şimşek, ihalenin herkese açık olması gerekirken, ihale gizlice
yapıldığını ve sırf bu iş için özel şirket kurulduğunu kaydederek, "İhale
işlemleri hakkında kamuoyuna bugüne kadar herhangi bir bilgi verilmemiştir.
Dolayısıyla saydamlık ilkesi ihlal edilmiştir. İhaleye katılacak adaylar ile
katılan istekli arasında eşit muamele sağlanmamıştır. Yani eşitlik ilkesi ihlal
edilmiştir" diye konuştu.
Şimşek, ihalede rekabet ilkesi, saydamlık ilkesi, kamuya açıklık ilkesi,
kamunun denetim ilkesinin ihlal edildiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"İhalenin başından ve ihalenin yapılmasından sonraki tüm ilan işlemleri
usulüne uygun yapılmamıştır. Bu ilan ve ihalenin yapılmasından sonraki tüm ilan
işlemleri usulüne uygun yapılmamıştır. Bu ilan ve ihalenin sonuçları İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından bir görev olarak yüklendiği
halde bu görevin gereklerinin yerine getirilmemiş olması dolayısıyla sorumlu
bulunmaktadır. Kadir Topbaş'ın bu eylemi, Kamu İhale Kanunu'nun 60. maddesi
uyarınca soruşturmayı gerektirmektedir. Bu sebeple Cumhuriyet başsavcılıklarını
göreve davet ediyoruz."
Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde de İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığına bağlı 32 adet yolcu vapuru, 3 adet yolcu motoru, 1 adet römorkör, 2
adet hizmet motoru, 1 adet yakıt gemisi, 7 adet yüzer iskele olmak üzere toplam
46 adet deniz vasıtası ile 49 adet iskele ve terminal ile Haliç Tersanesinin
tümünün intifa hakkı karşılığı 30 yıl süre ile işletilmesi işinin ihalesinin
gerçekleştirildiği belirtildi.
Dava konusu ihalenin, muhammen bedelinin 400 bin lira gösterildiği belirtilen
dilekçede, su görüşlere yer verildi:
"Kabaca bir hesaplamada, yukarıdaki 32 yolcu vapuru ve 46 iskele ile Haliç
Tersanesinin de dahil olduğu toplam 96 parça kıymetli gayrı menkulün yıllık
asgari kirası 400 bin lira ihale bedeli olarak kabul edilirse, her birinin
ortalama aylık kirası 347 lira 22 kuruşa gelmektedir. Hesaplanan bu ortalama
kira bedeli daha iyi anlaşılabilmesi için günlüğe çevrildiğinde, bir şehir
hatları vapurunun veya bir vapur iskelesinin günlük kirası sadece 11 lira 57
kuruşa geldiği görülecektir"
İhalede, kanunun belirlediği usule uyulmadığı, duyurunun sadece bir yerel
gazetede iki ayrı günde yayınlanarak yapıldığı savunulan dilekçede, diğer
illerde ve Resmi Gazete'de ilan yapılmadığı, böylece ihalenin en önemli ilkeleri
olan aleniyet ve rekabetin sağlanmadığı kaydedildi.
Dilekçede, açık teklif usulüyle yapılan ihalenin ilanının usule uymadığı ve
geçersiz sayılacağından iptali ile ihalenin ve yapılmış ise sözleşmenin
uygulaması telafisi mümkün olmayan zarara sebebiyet vereceğinden yürütmenin
durdurulması istendi.
|