Fotoğraflar: Murat Öner TAŞ / AA Aksaray'ın Gülağaç
ilçesinde bulunan 7 bin yıllık Güvercinkayası kazı alanı ve
içerisindeki tarihi sur duvarı, Mamasın Barajı'ndaki su seviyesinin
yükselmesiyle ada haline geldi. Güvercinkayası
Kazı Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü
Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevil Gülçur, orta
kalkolitik dönemden günümüze ulaşan Güvercinkayası'nın 7 bin yıllık geçmişiyle
İç Anadolu'daki kale kent modelinin bilinen ilk örneği olduğunu
söyledi.
Güvercinkayası'nı 1994 yılında yüzey araştırması sırasında
bulduklarını belirten Gülçur, baraj suları altında kalma tehlikesi nedeniyle
1996'da Güvercinkayası'nda kurtarma amaçlı kazı
çalışmalarına başladıklarını ve çalışmaları aralıksız her yıl devam
ettirdiklerini ifade etti.
Gülçur, Güvercinkayası'nda kazı çalışmalarına aşağı yerleşmeden
başladıklarını ifade ederek, 1997 yılında höyüğün en yüksek alanında açığa
çıkardıkları yanıklı alanın, buranın basit bir köy yerleşiminden
çok, kompleks yapıya sahip bir yerleşme olduğunu
belgelediğini anlattı. Güvercinkayası'nın
sınıflı toplumların başlangıcı ve kale kent modelinin
öncüsü olduğunu vurgulayan Gülçur, şunları kaydetti:
''Burası aşağı ve
yukarı yerleşme olarak ikiye ayrılıyor. Ortasında bugüne kadar sağlam
kalmış bir sur duvarı bulunuyor ve yerleşmeyi ikiye bölüyor. Bu
sur duvarı Anadolu'daki sınıflı toplumların bir başlangıcı ve somut belgesini
oluşturmaktadır. Sur duvarının üst kısmında iç kale bulunuyor.
Bu iç kalenin arkasına yerleşen binaların, aşağı yerleşme konutlarına göre daha
zengin bir donanıma sahip olduğunu ortaya çıkardık. Bu bağlamda MÖ
5200-4750 yıllarına tarihlediğimiz Güvercinkayası, kentleşmenin çok
öncesindeki hiyerarşik bir yapılanmayı ortaya koymaktadır.''
Baraj, Güvercinkayası'nı su altında
bırakabilir Güvercinkayası'nın,
Mamasın Barajı sularının yükselmesiyle adaya dönüştüğünü
vurgulayan Gülçur, ''Önümüzdeki yıllarda barajın suları bugünkü seviyesinden 2-3
metre daha yükselirse, 7 bin yıllık Güvercinkayası ve içerisindeki tarihi sur
duvarı tamamen sular altında kalabilir'' dedi.
Mamasın Barajı'nın
Güvercinkayası'nı dalga ve su erozyonuyla yok ettiğine dikkati çeken Gülçur,
şöyle devam etti: ''1962'de yapılan Mamasın
Barajı'nda kış aylarında su tutulurken, yaz aylarında salınmaktadır. Baraj
suyundaki bu yükselme ve alçalma, dalga ve su erozyonuna neden olmaktadır. Baraj
suları 1962'den günümüze kazı alanının kuzey yamaçlarının büyük bölümünü dalga
ve su erozyonuyla yok etti. Bu yıl da baraj suları kazı alanımızın bir kısmını
aldı. Tek korkum, kazıların kesintiye uğramasıyla yapılan çalışmaların boşa
gitmesi ve tarihi yapının yok olmasıdır. Sonuçta tarihi önemi olan bir ören
yerimizin izleri tamamen silinecek.''
Türkiye'de yüzlerce eserin baraj tehdidi altında olduğunu hatırlatan Gülçur,
''Sular altında kalan alanlarda tarih ve kültür Hasankeyf'te olduğu gibi
kayboluyor. Ancak Güvercinkayası diğer yerlere göre daha şanslı. Çünkü bugüne
kadar düzenli olarak kazı çalışması yaptık ve tarihi önemini ortaya çıkardık''
diye konuştu.
Gülçur, Güvercinkayası'nın yakından takip edilerek, yok
olmasının önlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)
|