Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Hoşçakal Alkazar!

27 Şubat Cumartesi son kez Alkazar’ın beyaz perdesinin üzerine ışık vuracaktı, son kez dönecekti makara ve biz de o gün Alkazar’la vedalaşacaktık. Yalnız değildik, bizim gibi başka Alkazar müdavimleri de gelmişti son kez film izlemek için. Koltukları, sinemanın içini, duvarlarındaki afişleri çeken buğulu gözlü sinemaseverlerle uğurladık Alkazar’ı.

Cumhuriyet Dergi
Hoşçakal Alkazar!

lk duyduğum anda karar vermiştim ağlamayacağıma. Yaşamımın önemli bir parçası olan Alkazar sinemasının perdelerini karartacağını öğrendiğimde boğazımdaki düğüme, yüreğimdeki acıya rağmen “Ağlamak yok” demiştim kendi kendime. Ortaokul, lise ve üniversite yıllarımı beraber geçirdiğim, onunla birlikte büyüdüğüm, benim için İstanbul’la özdeş olan Alkazar artık omayacaktı. Çocukluğumun ve ilk gençliğimin bir parçası olan film makaralarına artık eskisi gibi yakın olamayacaktım. Oysa ömrümün bütün güzel filmlerini orada izlemiştim. Postacı’dan (Il Postino), Germinal’e kadar... Almadovar’la tanıştırmıştı beni Alkazar, Kieslowski’yle büyütmüştü beni. Nasıl özel olmazdı bana ve benim gibi binlercesine bunları yaşatmış bir yer? Ama dedim ya ağlamak yok! Çünkü Alkazar’ın kurucu ortağı ve yöneticisi olan Adalet Dinamit, yani annem, yıllarca emek verdiği ve çok sevdiği bir çocuğunu kaybediyor gibi mutsuzdu zaten.

27 Şubat Cumartesi son kez Alkazar’ın beyaz perdesinin üzerine ışık vuracaktı, son kez dönecekti makara ve biz de o gün Alkazar’la vedalaşacaktık. Yalnız değildik, bizim gibi başka Alkazar müdavimleri de gelmişti son kez film izlemek için. Koltukları, sinemanın içini, duvarlarındaki afişleri çeken buğulu gözlü sinemaseverlerle uğurladık Alkazar’ı. O zamana kadar tuttuğum tüm gözyaşlarımla ve annemle Alkazar hakkında yaptığım bu söyleşiyle hoşçakal Alkazar...

- Okuyucular bilmiyordur, Alkazar’ı açmaya karar verdiğiniz zamanları anlatır mısın?

- O zamanlar Fitaş’ın 2 salonu vardı. Biri Dünya, diğeri Fitaş. Biz üç ortak olarak Dünya’yı işletiyorduk ve tahliye olmak üzereydik. Bir gün Onat Kutlar aradı ve Alkazar’ı bulduğunu, hem maddi, hem de manevi olarak bana ihtiyaç duyduklarını söyledi. Onat Ağabey kendi odasına bir masa koydurmuş, “Bu masa senin. Gel bize ortak ol, bizle birlikte çalış. Senle çalışmaktan çok mutlu oluruz. Zaten Dünya’da da tadın yok” dedi. O zamanlar Onat Ağabey’in de içinde olduğu İstanbul Film Ajansı estetik kaygıyla çekilmiş filmlerin Türkiye haklarını alıyordu. Eşimle değerlendirdik ve böylece ortak oldum ben de.

- Dünya Sineması’ndan neden tahliye oldunuz?

- Baktılar bizim salon doluyor, onlarınki boş kalıyor, işletemiyorlar. Önce ortaklık teklif ettiler. Kabul etmedik çünkü tarzımız farklıydı. Onlar popüler Amerikan filmleri oynatıyordu, sabun köpüğü gibi filmler gösteriyorlardı. Dolayısıyla “Siz kendinizinkini işletin, biz de kendimizinkini. Ama eğer film programı konusunda yardım istiyorsanız elimden geleni yaparım tabii” dedim. Bizi kapının önüne koymak istediler. Elektriğimizi kestiler, “Burası pasaj 19.00’da kapıları kaparız” dediler. Uzun ve zorlu bir süreçten sonra tahliye olduk sonuçta.

- Alkazar’ı ilk kez Onat Ağabey’le beraber sinemayı devralmak için gittiğinizde görmüştün değil mi?

- Evet. Alkazar’da o sırada yani 1993’te porno filmler oynuyordu. Bir altındaki Avrupa Sineması da daha önce Ayfer Feray Tiyatrosu olmuş, ardından da bir depo. Alkazar’la ilgili hayatımın en komik hikâyelerinden birini yaşadık o gün. O zaman Yılmaz Zafer de ortaklardan biriydi. Yılmaz Zafer, Onat Ağabey ve ben sinemayı devralmaya gittik. Raşit Erman ve Bekir Bektaş’a çeki verdik, “Nakit isteriz biz” dediler biz de geri döndük. Bir yandan hâlâ porno filmleri oynatıyorlar. O kadar para bir James Bond çantaya ancak sığar diye ertesi güne erteledik. Sözleştiğimiz saatte gittik, yine porno film oynatıyordu. “Parayı getirdik, niye hâlâ oynatıyorsun” dedik. “Siz parayı verin ben hemen durdururum” dedi. Parayı verdik, uzun bir süre tek tek saydı. Sonra gerçekten filmin ortasında durdurdu. “Hadi çıkın boşalıyor burası” dedi. İçeriden adamlar çıkıyor, ben, Yılmaz Zafer ve Onat Ağabey duruyoruz. Basıldıklarını düşünerek bizi ahlak zabıtasından sandılar.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/hoscakal-alkazar_77341.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!