Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte katıldığı
'2023'e doğru Özel Ekonomi Bölgeleri Çalıştayı'nda yaptığı
konuşmada, Türk ekonomisinin geleceği açısından hayati öneme sahip olan
Özel Ekonomi Bölgeleri konusunda Ekonomi Bakanlığındaki
görevlilerin bir yıldan beri çok ciddi bir çalışma içerisinde olduğunu söyledi.
Özel Ekonomik Bölgeler'in her yurt içi, hem de yurt dışı boyutu olduğuna işaret
eden Bakan Çağlayan, şöyle konuştu: ''Neden
Gaziantep'te, Adana'da ya da Mersin'de bir Özel Ekonomik Bölge olmasın. Tabi
bunları yaparken, mevcut serbest bölgelerin imkanları da bu işin içinde olacak.
Serbest Bölge mantığını şimdi bu sistemin içinde bir mantıkla değerlendiriyoruz.
Aslında bu çalışmanın iki önemli boyutu var. Birinci boyutu kümelenme.
Sektörlerin birbirini tamamladığı ve bir arada bulunduğu bir yapılanma. Serbest
Bölgeler kümelenme mantığını en iyi şekilde geliştirecek bir anlayışta
olacaktır. Yani bir değer bütünlüğü oluşturacaktır.
Özel ekonomik bölgelerin bir fonksiyonu daha var. Birincisi Türkiye'deki
serbest Bölge Anlayışını Özel Ekonomik Bölge anlayışına getirmek. Bunun yanı
sıra Türkiye'deki yatırımcıların başka ülkelerdeki bazı stratejik yatırımlarını
da Devlet olarak, Bakanlık olarak destekleyeceğiz. Şu anda Türkiye'ye gelen
doğrudan sermaye stoku 181 milyar dolar. Türk yatırımcılarının dünyadaki yatırım
tutarı ise 25 milyar dolar. Dış ülkelerdeki yatırımlar çok önemli. Çin'de,
Hindistan'da, Kore'de ve ABD'de Türk Özel Ekonomi Bölgeleri oluşturacağız. Artık
Türkiye çok farklı bir ülke. Yeni bir ekonomi anlayışı ile hareket ediyoruz. Bu
gelişmeler, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini
gösteriyor.'' ''İnovasyon da Önemli''
Bakan Çağlayan, Türk ekonomisinin
gelişmesi açısından inovasyonun da hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
''İnovasyon demek, teknoloji demek, Araştırma Geliştirme (AR-GE) demek'' diyen
Çağlayan, şöyle devam etti: ''İleri teknoloji
son derece önemli. Türkiye'nin ileri teknoloji ürünleri ihracatını arttırması
gerekir. Örneğin, Gaziantep, ihracatta çok önemli bir noktada olmasına rağmen,
ileri teknoloji ürünleri ihracatında yeterli seviyede değil. Yıllık ihracatını 6
milyar dolara yaklaştıran Gaziantep'in yaptığı ihracatta, yüksek teknoloji
ürünlerinin tutarı binde 3 civarında. Bu yeterli değil, Gaziantep'in bu alandaki
ihracatını da arttırması gerekir.''
Hisarcıklıoğlu: Türkiye'nin yeni bir serbest bölge anlayışına
ihitiyacı var
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu da, Türkiye'nin yüksek teknolojiye geçişi sağlaması ve
bu noktada yeni bir serbest bölge anlayışına ihtiyacı olduğunu belirterek,
''Türk sanayisinin değer zincirinde bir üst aşamaya sıçramasını sağlamak için
yeni yapılanmayı kurmamız gerekir'' dedi. Hisarcıklıoğlu, özel ekonomi
bölgelerinin, hem serbest bölgeleri hem organize sanayi bölgelerini hem
teknoloji bölgelerini hem de lojistik merkezlerini kapsadığını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin
sanayileşmesinin ilk kilometre taşı 1962'de kurulan organize sanayi bölgeleriyle
(OSB) başlamıştır. Yıllar içerisinde OSB'ler çok başarılı oldu. İkinci kilometre
taşı, bu da rahmetli Özal'ın vizyonuydu. 1980 sonrasında Türkiye'yi dışa açık
bir ekonomiye dönüştürülmesinde serbest bölgelerin gerekli olduğunu koydu ve bu
kavramla bizi tanıştırmıştı. Türkiye 30 yılda 3 milyar dolar ihracattan 135
milyar dolar ihracata bu altyapıları kurarak geldi. Bu dönemde serbest
bölgelerde 50 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi, Türkiye
ekonomisine büyük katkı sağladı.''
|