STRONG>EPDK Başkanı Köktaş, hidroelektrik santralleri özelleştirmeleri
ile ilgili olarak, "Bazı yatırımcılar, belli sektöre girişin maliyeti olarak
bunu ödeyebilirler" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
Başkanı Hasan Köktaş, hidroelektrik santrallerin özelleştirme
ihalelerinde verilen rakamları, endüstriyel verilerle kıyasladığında yüksek
bulduğunu söyledi.
Köktaş, "yatırımcıların konuya sadece endüstriyel
veriler açısından bakmadığını, bir değer tespiti açısından bakmadığını da
biliyorum" dedi.
EPDK Başkanı Köktaş, GAZ-BİR ve EPDK tarafından hafta
sonu Antalya'da düzenlenen doğal gaz dağıtım sektörü toplantısının ardından
gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
HES özelleştirme
ihalelerinde teklif edilen rakamları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine
Köktaş, endüstriyel veriler açısından konuya baktığında rakamları yüksek
bulduğunu ifade etti.
Bütün dünyada megavat başına HES, termik, rüzgar,
doğal gaz, kömürün birer değer karşılığı olduğuna işaret eden Köktaş, "Bu
endüstriyel verilerle kıyasladığım zaman işin açıkçası yüksek buluyorum,
yatırımcı açısından baktığımızda yatırımcılar konuya sadece endüstriyel veriler
açısından bakmadığını bir değer tespiti açısından bakmadığını da biliyorum" diye
konuştu.
Yatırımcıların farklı davranışlar sergileyebileceğine dikkati
çeken Köktaş, şöyle devam etti:
"Bazı yatırımcılar, belli sektöre girişin
maliyeti olarak bunu ödeyebilirler. Yani başka bir sürü mühendislik hizmeti,
danışmanlık hizmeti satın alma yerine biraz daha para vererek tesisin kendisini
satın alır orada öğrenir bu işi. Yani teklif sahibinin kendi bulunduğu pozisyona
göre bir değerlendirme yöntemi var. Bir kısmı sektöre giriş bedeli olarak
değerlendirir, (ben çocuklarıma hazır para bırakma yerine düzenli gelir elde
eden bir tesis bırakırım dolayısıyla evladiyelik olur) gibi gerekçelerle fiyat
verenler de oluyor. İhale psikolojisi dediğimiz bir psikoloji türü de
var.
Bakıldığında herkesin kendi fiyatını meşrulaştırma gerekçesi de var.
Bir kısmı sinerji yaratır. Sizin 10 verdiğiniz yere 12 verir, niye onun
yaratacağı ilave sinerjilerle onu elde etmesi mümkündür. Endüstriyel verilerle
baktığımızda yüksek gibi duruyor ama herkesin duruşundan kendi hesabından kendi
perspektifinden baktığımızda herkes kendi parasının kıymetini ve hesabını en iyi
kendisi bilir, verdiğine göre bir bildiği vardır"
"Sektörün
büyümesi artarak devam ediyor"
Sektördeki büyüme oranlarına
ilişkin değerlendirmede bulunan Köktaş, doğal gaz sektörünün 2000-2007 döneminde
Türkiye'de en hızlı gelişen, en hızlı büyüyen sektör olduğunu
söyledi.
2010 yılının ilk üç aylık verilere bakıldığında da doğal gaz
sektöründe ciddi bir hareketlenme olduğuna dikkati çeken Köktaş, dağıtım
şirketlerinin taşıdığı doğal gaz miktarının bu yılın üç ayında geçen senenin
aynı dönemine göre yüzde 18 oranında arttığını kaydetti.
Doğal gaz
sektöründe sadece ihalelerini EPDK'nın yaptığı 53 şirketin de aynı dönemde geçen
yıla göre 2 kat artışla 41-42 milyon liralık yatırım yaptığını anlatan Köktaş,
bu yılın ilk 4 ayında elektrik tüketiminde yüzde 10'a yakın artış olduğunu ifade
etti.
Elektrik tüketimindeki artışın daha çok sanayi kullanımındaki
artıştan kaynaklandığını belirten Köktaş, 1970'den bu yana son 40 yılda,
ortalama yıllık ekonomik büyüme yüzde 4,1 iken elektrik sektöründe tüketim
büyümesinin bu dönemdeki ortalamasının yüzde 8,4 olduğunu bildirdi.
Bunun
da enerji sektörünün ekonomik büyümenin üstünde bir büyüme hızı yakaladığını
ortaya koyduğuna dikkati çeken Köktaş "sektördeki veriler bizim hem doğal gaz
sektöründe elektrik sektöründe büyüme trendine yeniden girdiğini ve bunun
artarak devam edeceğini gösteriyor." dedi.
Köktaş, elektrik dağıtım
bölgelerinin özelleştirmesinde de son aşamaya gelindiğini hatırlatarak son
grubun özelleştirmelerinin de 2010 yılı içerisinde bitmiş olacağını, 2010
yılının ikinci yarısında da üretim özelleştirmeleri başlayacağını
söyledi.
Yabancı sermaye girişinin önemli enstrümanı enerji
olacak
Enerji sektörünün doğrudan sermayeyi Türkiye'ye çeken en
cazip, en önemli sektörlerden biri haline geldiğine işaret eden Köktaş, 2008'den
bu yana verilere bakıldığında ülkede en yüksek yabancı sermaye girişi olan
sektörün enerji sektörü olduğunu belirtti.
Ülkeye, yabancı sermayenin,
özelleştirmeler yoluyla, birleşmeler ve devralmalar yoluyla, ilk yatırım yoluyla
girdiğini anlatan Köktaş, "Türkiye'ye kısa süre içerisinde çok ciddi sayılacak
doğrudan yabancı sermaye girişi enerji sektörü marifetiyle mümkün olacak. Kısa
bir süre içinde ciddi rakamların girebileceğini tahmin ediyoruz. Türkiye'de
yabancı sermaye girmesinin en önemli enstrümanı olarak enerji portföyü, enerji
yatırımları olacağını düşünüyorum" dedi.
Halka arzlar önümüzdeki
günlerde daha da artacak
Son dönemde halka arz çalışmalarının
enerji sektöründe arttığına dikkati çeken Köktaş, dolayısıyla enerji sektörünün
ciddi şekilde halka arz faaliyetlerinin, borsa işlemlerinin yoğun olacağı sektör
olacağını belirtti.
Köktaş, Türkiye'ye yabancı sermaye girmesinin en
önemli enstrümanı olarak enerji portföyü, enerji yatırımları olacağını
düşündüğünü vurguladı.
Önümüzdeki 20 yılda Türkiye'nin ortalama ekonomik
büyümesinin yüzde 4-4,1 olacağını buna karşın enerji sektörünün yüzde 6,5 bir
ortalama büyümeyi gerçekleştireceğini tahmin ettiklerini ifade eden Köktaş,
Türkiye'nin elektrik üretiminde, iletiminde, dağıtımında kullanabileceği 310
milyar liralık yatırım ihtiyacı olduğunu kaydetti,
Bunun da özel sektör
aracılığıyla yapılacağını anlatan Köktaş, şöyle devam etti:
"Bu paranın
öz kaynak kısmını kuşkusuz özel sektör koyacak ama bunun borçlanma kısmı olacak
bunun para piyasalarından (bankalar) veya sermaye piyasalarından elde etmek
mümkün. Para piyasalarından bu ölçekli parayı tek başına elde etmek mümkün
olmayabilir. Bu halka arzları çok önemsiyorum önümüzdeki günlerde daha
artacağını ifade etmek istiyorum yakın gelecekte farklı enstrümanların da
sermaye piyasası enstrümanlarının da enerji sektöründe kullanılması gerektiğini
düşünüyorum ve kullanılacağını biliyorum.
Artık enerji sektörünün de
sermaye piyasalarından kaynak elde etmeye yönelmesi bizim için düzenleyici
kurumu olarak son derece sevindirici. Bunun yönetimde şeffaflık ve
denetlenebilir olmanın artması anlamında sektörümüze çok ciddi katkı
getireceğini düşünüyorum."
Enerji endeksi oluşturulmasının da önemli
göstergeler olduğunu ve sektörün endüstriyel değerlerini ortaya koyduğunu ifade
eden Köktaş, enerji firmalarının halka arzıyla beraber borsadaki sayısının
artmasının beraberinde enerji endeksinin daha güvenilir, daha gösterge
niteliğinde olmasını getireceğini vurguladı.
|