Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’ne bağlı Beyobası Beldesi’ndeki
Yuvarlakçay Irmağı üzerine kurulacak olan Hidroelektrik
Santralına (HES) tepki gösteren köylülerin başlattığı çevre nöbeti
sürüyor. Yuvarlakçay, 6 köye içme suyu sağladığı için farklı köylerde olmalarına
rağmen sırt sırta veren köylüler, orman içine kurdukları çadırlarda bekleyerek
regülatörün kurulacağı alanda kesilen anıt ağaçlarının ört pas edilmemesi ve
delillerinin karartılmaması için gece gündüz nöbet tutuyor. Şu ana kadar
yaklaşık 2 bin ağacın kesildiğini söylüyor.
Bölgeye HES yapılacağı açıklanınca, çevre mücadelesini kurumsallaştırmak
amacıyla bölgedeki demokrtatik kitle örgütleri, çevre dernekleri ve köylülerin
katılımıyla oluşturulan Yuvarlakçayı Koruma Platformu'nun
sözcücü ve TEMA gönüllüsü Murat Demirci,
gözlerden uzak verdikleri mücadelenin amacını ve koşullarını şöyle
anlatıyor:
“HES projesi kapsamında aralarında asırlık çınar ağaçlarının da bulunduğu
bine yakın ağacın kesilmesine tepki gösteriyoruz. Kurulacak HES için bölgede
bulunan ve 150 ile 300 yaşında olduğu tespit edilen 30 anıt ağaçtan 10'u
kesildi. Köylüler, bu ağaçların kesilmesinin ardından tepkilerini artırdı.
Köylüler için su demek hayat demek, köylüler onlar için altından daha değerli
olan sularını vermek istemiyor. Kesilen anıt ağaçların çürüdüğü için kesildiği
açıklandı. Kesilen anıt ağaçların HES'in yapılacağı noktada olması dikkat
çekici."
Çevre nöbetlerinin tutulduğu naylon çadırlarda 60'ı kadın ve çocuk, yaklaşık
100 kişi nöbet tuttuyor. Çadırlarda nöbet tutan köylüler özellikle soğuk
gecelerde zor anlar yaşasa da, olumsuz doğa koşullarına rağmen eylemlerini
sürdürmeye kararlı olduklarını her fırsatta belirtiyor. Bu süreçte nöbet tutan
bir çok arkadaşlarının hastalanarak hastaneye kaldırıldığını da anlatan çevre
nöbetçileri, bazen bir çadırı 5 aile paylaştıklarını söylüyor.
Yuvarlakçay Irmağı'na yaklaşık 50 metre mesafede bulunan çadırlarda nöbet
tutan ve mücadelenin sayısal olarak üstünlüğünü elde tutan çevreci kadınlar,
ısınmak amacıyla yakacakları odunları çevreden sırayla topluyor.
Kıyasıya Bir Çevre Mücadelesi
En çok kesilen anıt ağaçlara üzüldüklerini hatta, 'koca çınarlar'ın yerde
yattığını gördüklerinde birçok arkadaşlarının hırstan ağladığını anlatan
köylülerin, çocukları da mücadelede önemli bir rol oynuyor. Nöbet çadırlarının
da neşe kaynağı olan çocuklar, kesilen her anıt ağacın yerine bir çınar fidanı
dikmiş. Nöbet tutan köylüler, ağaçların altına kurdukları derme çatma 'çadır
mutfak'ta imece usulüyle yemek hazırlıyor. Hazırlanan yemek, çadırlarda
kalanlara eşit olarak dağıtılıyor. Yemek için kullanılan malzemeler ise köylüler
ve eyleme destek veren yurttaşlarca temin ediliyor.
Eyleme 2 yaşındaki oğlu Yusuf Ziya ile katılan Fatma
Sarıtaş, HES'e tepki amacıyla çadırlarda çocuklarıyla beraber
kaldıklarını ifade ederek, "Biz yaşadığımız onca zorluğa rağmen eyleme devam
edeceğiz” diyerek kararlılıklarının altını çiziyor.
Bölge sakinlerinden Berna Babaoğlu Ulutaş da "Bizim, bu yöre
halkı olarak şimdiki konumda bulunmamız, bizleri böyle bir işle kurumların
uğraştırması saçmalık. Günlerdir bir çoğumuz evimizden uzakta suyun gözüne, anıt
ağaçlara bekçilik ediyor, yapılacak yanlışı durdurmak için nöbet tutuyoruz.
Çevreyi korumak sadece sivil toplum örgütlerinin görevi değildir, devletin bu
alanda inisiyatif kullanıp, çevreyi koruyucu kararlar alması yasal görevidir.
Maalesef, böyle bir uygulama ülkemizde bir türlü gerçekleşmiyor.
Vaatlerin Ardından Soruşturma Geldi
Köylüler, kesilen ağaçların fazlasıyla yerine dikileceği ve Yuvarlakçay'ın
sermayenin kıskacında kalmayarak kendi kullanımlarına açık kalacağı vaadlerine
ise inanmıyor. Muğla Valiliği ise tüm bunların tam tersini iddia ederek,
yurttaşların santral devreye girse bile Yuvarlakçay’ ın sularından yararlanmaya
devam edeceklerini iddia ediyor.
Yuvarlakçayı Koruma Platformu Sözcüsü Murat Demirci, HES
için kesilen ağaçları almak amacıyla bölgeye gelen Köyceğiz Orman İşletme
Müdürlüğü ekiplerine karşı çıkarak, ağaçları görevlilere vermeyen 13 köylü
hakkında ''Orman görevlilerinin görevlerini engelledikleri ve ormanlık alanda
çadır kurdukları'' gerekçesiyle tutanak tutulduğunu söyledi.
Demirci, ''Bu tür olaylar orman işletmesi ve kolluk kuvvetleriyle karşı
karşıya gelmek istemeyen ve tek amaçları doğayı ve sularını korumak olan
köylülerle idareyi karşı karşıya getiriyor” dedi. Savcılıkça Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 13 köylüye soruşturma
açıldı. Soruşturmayı protesto eden köylüler, buna tepki amacıyla yaklaşık 1200
imza topladı. Eylemlerine devam eden köylülerin, bölgede bulunan 380 yıllık
çınar ağacını dilek ağacına dönüştürmeleri de dikkati çekti.
|