"Herkesin Plan Yaptığı Yerde Plan Olmaz"

Ege Postası'nın haberine göre, planlar karşısında dava açmalarının söz konusu olmadığını da belirten Kocaoğlu, projenin Çeşme’nin dokusunu bozacağını belirterek, proje kent çıkarına olmadığı takdirde karşı olacaklarının da altını çizdi.

Çeşme’de yapılması planlanan TOKİ konutları, Kapatılacak olan İl Özel İdaresi’nin mal paylaşımı ve Karşıyaka Yamanlar’daki Katı Atık Çöp Tesisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yine çok konuşulacak sözlerin altına imza attı. Kentin çıkarına olan bu üç önemli konuda haklarını alamadıkları takdirde yargı yoluna gidebileceklerinin sinyalini veren Kocaoğlu, İzmir Valiliği, Karşıyaka Belediyesi ve TOKİ ile Özelleştirme İdaresi’ne de önemli mesajlar gönderdi.

“Herkesin plan yaptığı yerde plan diye birşey olmaz”

Çeşme’de yapılması planlanan ve büyük tepkiyle karşılanan TOKİ konutları projesi hakkında önemli bir konuya vurgu yapan Başkan Kocaoğlu, uzlaşma olmadan projenin hayata geçirilmeye çalışıldığını söyleyerek, “Bizim orada dava açmamız söz konusu değil. Plan için bize bağlanmadı. Projeyi onlar yürütecek biz de destekleyeceğiz. Orada konut sayısı çok fazlaydı. İmar durumuna göre son durumu bilmiyorum. Ama ilk etapta ciddi bir konum vardı. Çeşme’de o kadar toplu konuta ihtiyaç olmadığı da bir realite. Ne olacak, ne bitecek bilemiyoruz. Urla’da deprem konutları yapılmıştı. Sonrasında kimlerin üzerine ne konut çıktı hepimizin malumudur. Yaşayıp göreceğiz. Çeşme'nin dokusunu bozacak bir yapılanmaya gitmek nedendir bilemiyorum… Çeşme’de nasıl böyle bir şey olur bilemiyorum. Ama planlama konusunda Türkiye bitmiş durumda. TOKİ, özelleştirme dairesi, bakanlığın onaması, sanayi bakanlığı, turizm bakanlığı herkesin plan yaptığı yerde plan olmaz. Herkesin uzlaşmadığı yerde plan olmaz. Plan zaten kentliyle uzlaşmadır. Herkesin planlama ana ilkeleri çerçevesinde doğru yönlere esneyerek kentin geleceğini yapma işidir planlama” dedi.

“Başka arayışımız yok"

Yerel seçimler öncesinde Büyükşehir Belediyesi önünde yer alan iki önemli sorundan birisi olan katı atık tesisi ile ilgili son gelişmeleri de değerlendiren Başkan Kocaoğlu, “Kurum görüşleri geldi. Süreç devam ediyor. Orada eksik olan bir şey yok. Sadece Orman Bölge Müdürlüğü’nde ağaçlandırılacak alan olarak belirlenen bir alanın sadece sınırının belirlenmesi konusu var. Bu süreç devam edecek. Yerel seçimlere kadar adım atılacak mı bilemeyiz, ama biterse elbette atılacaktır. Teknolojimiz, her şeyimiz belli. İhale süreci başlayacak. Yer kesinleştikten sonra biz hemen düğmeye basacağız. Şu anda başka bir yer arayışı yok. Süre veremeyiz. Çalışmalar olumlu gidiyor” dedi.

“Benim hakkım var”

Bornova Ağaçlı Yol’da yer alan Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait arazilerin satışı ile ilgili çıkışlarını sürdüren Başkan Kocaoğlu, son olarak kurumun şantiye yapmayı planladığı arazi için de haklarının devam ettiğini belirterek karara sert tepki gösterdi. Kocaoğlu, söz konusu alanla ilgili olarak, “O 100 dönümlük arazi Büyükşehir Belediyesi’nin tapulu malıdır. Bize dava açtı hazine, burası mera diye. Mera davasını kazandığı için terk ettik. Mera vasfındaki yerimi hazine alıp mera vasfından çıkarıp karayollarına veya şahsa verirse benim orada otomatik olarak hakkım doğar. Ben tapuyu mera diye kaybettim. Mera vasfı kalktı benim tapum gelecek. Oraya bir şey yapamazlar. Benim hakkımdır. Ben tasfiye ettim. Şantiye binası yapacaktım. Dava kazanılınca elimiz önümüzde kaldık. Tapumuz var. Tapu geçerliyse, eğer mülkiyet varsa, benim mera diye kaybettiğim yeri karayolları şantiyesi diye planlarsa gidip mahkemeden orayı üzerime kaydettiririm. Bizim orada çalışanlarımız oldu. Kaç defa gittim ben oraya” diyerek sert tepki gösterdi.

“Hakkımızı alamazsak yargıya gideceğiz"

Geçtiğimiz yılın sonunda çıkan Bütünşehir Yasası ile birlikte kapatılacak olan İl Özel İdaresi’nin mal paylaşımı konusunda da konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, konu hakkında yüzde yüz söz sahibi olması gereken kurum olduklarının altını çizerek, “Valilik’te kurulan komisyona siyasi partilerden ve Büyükşehir Belediyesi’nden kimse alınmadı. Ne alacak olan alındı, ne verecek olan alındı. Ne yapılıyor bilmiyorum. Yasada bu mal varlıkları resmi yerlere verilir diye bir şey var. Bir de işin özü var. İl özel İdaresi’nin mal varlığı yerel kaynaktır. Yerel kaynaklarla elde edilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bütün belediyelerin mal varlığı yerel kaynaktır. Görevin yüzde 99’u, hele hele icraata dair görevin yüzde 100’ü Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğine göre, malların da yüzde 100’ü Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmek zorundadır. Bu amir hükümdür. Bana devredilir, benim ihtiyacım yoksa başka kuruma veririm. Bu güne kadar da verdik zaten. Ama bunların tapusunun, yani bu malların bize geçmesi gerekir. Çünkü İl Özel İdaresi ile Büyükşehir Belediyesi birleşmiştir. Büyükşehir görevlerin hepsini devralmıştır. Bu yerel sermayenin servetin de bize geçmesi gerekir. Bu konuda açıkça söyledik. Onun dışında bir şey olursa, yargı yoluyla hakkımızı arayacağız. Ve yüzde 100’ünün hakkımız olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.