Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imarın değişmez kurallarını bakanlık olarak ortaya koyduklarını belirterek, "İhlal edilemeyecek kırmızı çizgilerimizi belirliyoruz. Sonra illere, büyükşehirlere, il belediyelerine göndereceğiz. Diyeceğiz ki 'Siz de kendi şartlarınızı belirleyin ve bize gönderin. Sonra inceleyeceğiz burada. Her şehrin imar yönetmeliği ayrı olacak. Ortaya böyle bir şey çıkartacağız. Bunu 6 ay içerisinde kesinleştireceğiz." dedi. Bakan Özhaseki, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) tarafından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde düzenlenen "İnşaat Sektörü Çalıştayı"na katıldı.
Özhaseki, burada yaptığı konuşmada, özellikle 1950'lerden sonra başlayan göç dalgası sonrasında yaşanan gelişmelerle sağlıksız ve kimliksiz kentlerin oluştuğuna dikkati çekerek, "Japonya'da 6-7 şiddetinde deprem durmadan oluyor, herkes evinde yatıyor, kimse dışarı çıkmıyor. Bizde 5-6 şiddetinde deprem birkaç kişinin mutlaka ölümüne sebep oluyor. Allah korusun 7 şiddetinde bir deprem biraz daha süresi uzarsa binlerce insanın ölümüne sebep olacak." diye konuştu.
Standartlar ölçüsünde yeşil alanın, sosyal donatıların yerli yerinde yerleştirilemediğini de aktaran Özhaseki, şehirlerin tarihinin insanların tarihinden eski olduğuna, şehirlerin insanların aynası gibi olduğuna dikkati çekti.
"Dönüşümü sizler sağlayacaksınız"
"Hangi şehrimiz bizi anlatıyor ki?" diyen Özhaseki, geçmişte tarihi eserler dahil yapılan uygulama hatalarını anlattı. Özhaseki, "Tarihi eserlerimizi bile kendi elimizle biz yıkmışız. Belediyeler eliyle başlayan bu iş daha sonra imar planlarının delinmesiyle devam etmiş. İmar planları delik deşik edilerek daha da perişan hale getirmişiz. Müthiş bir uygulama hatası var. Arkasından tabii ki bizim bakanlığımız da bu işe müdahil olduktan sonra ufak tefek bizimkiler de batırmaya başlamışlar." ifadelerini kullandı. Kentsel dönüşümün başlamasının çok doğru bir karar olduğunu vurgulayan Özhaseki, "Geldiğimiz noktaya bakıyorum, 81 vilayette 400 bin civarında evin dönüşümünü sağlıyoruz. Her gün 3-5 tane artıyor o yüzden tam rakam vermiyorum. 10-20 tane her gün artıyor ama toplamda 400 bin civarında bir binadan bahsediyoruz. 180-190 yerde de kentsel dönüşüm için riskli alan ilan etmişiz, yeterli mi? Yetmiyor, en fazla 3 milyon insanı ilgilendiriyor. Demek ki burada da bizim hızlı davranmamız lazım." diye konuştu.
Bakan Özhaseki, inşaat sektörünün dışarıdan çok çabuk etkilenmesine karşın, Türkiye'de önü en açık sektörlerin başında geldiğine dikkati çekerek, "Yapı stoğumuz çürük, 6-7 milyon civarında bir yapı stoğunun çok hızlı değişmesi lazım. Bütün bu parametreleri yan yana koyduğunuzda bizim inşaat sektörümüzün önünün açık olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Salonda bulunan inşaat sektörü temsilcilerine seslenen Özhaseki, şunları söyledi: "Bu dönüşümü sizler sağlayacaksınız. Eğer 7 milyon konut, önümüzdeki 10 sene içerisinde hedefleyip ve değiştireceksek çok hızlı olarak ortalama yılda 700 bin konut eder. 20 yıla bölersek, kentsel dönüşümden dolayı sadece dönüştürmek zorunda olduğumuz uygun olmayan yapılardan bahsediyorum, 350 bin tane konut eder."
İnşaat sektörünün 200'den fazla yerli ve milli sektörü doğrudan etkilediğini de vurgulayan Özhaseki, dünyada 250 firma arasında 42 Türk firmasının bulunduğunu bildirdi. Özhaseki, "Türkiye'deki dönüşümü kamu yapmalı" gibi bir mantığın olmadığını belirterek, siyaset kurumundaki ana fikrin "Eninde sonunda birçok yerin yerele devredilmesi" olduğunu kaydetti.
İnşaat sektörünü canlandırmak için yapılması gereken işler bulunduğunu anlatan Bakan Özhaseki, bunlardan ilkinin İmar Yönetmeliği olduğunu ifade etti. Ankara'dan, bakanlıktan İmar Yönetmeliği yapılamayacağını, böyle yapılması durumunda uygulamanın İstanbul için de Sivas'ın Şarkışla ilçesi için de aynı standartlarda geçerli olacağına dikkati çeken Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman biz şimdi imarın değişmez kurallarını bakanlık olarak ortaya koyuyoruz. İhlal edilemeyecek kırmızı çizgilerimizi belirliyoruz. Sonra illere, büyükşehirlere, il belediyelerine göndereceğiz. Diyeceğiz ki, 'Siz de kendi şartlarınızı belirleyin ve bize gönderin. Sonra inceleyeceğiz burada. Her şehrin imar yönetmeliği ayrı olacak. Ortaya böyle bir şey çıkartacağız. Bunu 6 ay içerisinde kesinleştireceğiz. Süre verdik. Biz bugünlerde çalışmamızı bitiririz, belediyelere yazarız. Orada da mutlaka sizlerin de belediye meclislerinde temsilcileri vardır. Kendi şehrinin özelliğine, ortamına göre orada hazırlarsınız. Sonra bize gelir. Aykırı bulmadıklarımızı anında onaylarız. 6 ay içerisinde biz, bu İmar Yönetmeliği ile ilgili artık tartışmayı bitiririz."
"Kentsel dönüşümü yeni baştan kurgulayacağız"
Bakan Özhaseki, ikinci yeni çalışmalarına yönelik olarak da, "Kentsel dönüşümü yeni baştan kurgulayacağız. Şu anda geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. Çok hızlı yapmamız lazım ve aksaklıkları da biliyoruz." diye konuştu. Özellikle İstanbul özelinde imarda yaşanan sıkıntılara değinen Özhaseki, burada "İmar yoğunluğu 2, 4 verirsem, bu işi çözerim" mantığında hareket edildiğini anlattı.
İstanbul'un nüfusunun bu anlayışla 30 milyona çıkabileceğine ve bu mantığın da yanlış olduğuna işaret eden Özhaseki, "Bizim de devlet olarak şu anda verdiğimiz teşvikler, belki ekonomik daralmadan meydana gelen bir durum ama az ve doğru değil. Birtakım kamu arazilerinin bu işe hasredilmesi lazım. Bölge itibarıyla düşünmek lazım. Bu işlerde kamuya verilen ne kadar teşvik varsa, bu işin dönüşümünde uğraşan özel sektöre de verilmesi lazım. Bütün bunların hazırlığını yapıyoruz. Bunun için bir ay sonra 'Şehircilik Kurultayı'nı başlatıyoruz. Kurultayda dört ana maddemiz var, birisi kentsel dönüşümle ilgili." diye konuştu.
"Yoğunluk artışlarının yasaklanacağı Belediye Yasası gelecek"
Yapı denetim firmalarına yönelik de bazı sıkıntılar olduğunu aktaran Özhaseki, bu konuyla ilgili yaptıkları çalışmanın da Şehircilik Kurultayı'nda ele alınacağını bildirdi. Belediyeler Yasası'na yönelik de daha önce bu konunun 4-5 başlık halinde çalışıldığını, belediye başkanlarının ve diğer tüm ilgililerin görüşlerinin alındığını anımsatan Özhaseki, "Onların kendi içerisindeki hak, yetki ve imtiyazları, özlük hakları, birtakım finansman kaynaklarını arttırmakla ilgili, biraz da belki de onların öz gelirlerini arttırıcı birtakım tedbirlerin alınması icap ediyor." diye konuştu. Özhaseki, bunların yanı sıra herkesi rahatsız eden boşluklar da bulunduğuna dikkati çekerek, "Değer artışı diye bir şey var, değer artış payı diye de bir şey alınıyor. İmar planları değişmez, katı, keskin kurallarla bağlanırsa hayat durur zaten. İhtiyaçlar doğabilir. Hayat aktığı, ihtiyaçlar da çok çabuk değiştiği için siz de imar planlarında değişiklik yapabilirsiniz ama bu biraz ölçüsü içerisinde olmalı. Bu birtakım kayıtlar, şartlar altında yapılmalı." dedi.
Birisinin gelip bütün evlerin 5 katlı olduğu yerde 10 katlı yapı yapabildiğine işaret eden Özhaseki, "Kim kime 10 kat fazla verir? Kim kime bir yerde hiç işe yaramaz bir arsasını değiştirip, çok büyük bir iş, alışveriş merkezi koyarak, milyonlarca dolar sağladığı halde belediyesine hiçbir şey almadan durabilir? İnsaflı, düzgün, Allah'tan korkan adamlar belediyeye hibe olarak alıyorlar veya dışarıda kamunun ihtiyacını giderecek şekilde yer tarif ediyorlar. Gözünü hırs bürümüş, her tarafı haram olmuş ve ölürken de nasıl öleceğini tahmin edemediğim adamlar da alıp cebine atıyor. Bu işin doğrusu şeffaflıktır, kayıt altına alınmasıdır, kanuni düzenlemedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bir yerde bir değer artışı oluyorsa, bunun tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Özhaseki, şöyle devam etti: "Makul şekilde onun kamuya alınması, belki de bunun kentsel dönüşümde kullanılması lazım. Bir yerde, rastgele söylüyorum, konut alanı gözüküyor ama hiçbir ihtiyaç yok, konut dolu her taraf da. Özel okul diye bir şey çıkmış, 'Özel okul yapmak istiyorum' diyor. Hayatı durduramazsınız, çevirin özel okula. Bir değer artışı da olursa, bir liraysa bile cebine alanın Allah canını alsın, kamuya gelsin bu para. Kamu alsın bunu. Veren adam da iç rahatlığıyla versin. Parsel bazlı yoğunluk artışlarının yasaklanacağı, rastgele yapılamayacağı bir Belediye Yasası da geliyor, bu gelecek."
Gayrimenkul Borsası
İnşaat sektörünü canlandırmaya yönelik İstanbul'da, bakanlıkta birçok toplantı yapıldığını belirten Özhaseki, "Birincisi, Gayrimenkul Borsası kurulması işini biz teklif edeceğiz, Bakanlar Kurulu'na getireceğiz. Yani sizin elinizdeki gayrimenkulu menkule çevirmek için bir vasıtaya ihtiyacınız var. Vatandaş borsada gidip, bir şey bankasının, firmasının hissesini alana kadar sizin gayrimenkul sepetinizden alsın. Bir taraftan hem sizin finansman ihtiyacınızı karşılayabilir bu iş, bir taraftan da yurt dışından gelecek yatırımcılara da kapı açabilir ve işinizi de rahatlatır." diye konuştu.
Vatandaşın da parasını böylelikle gayrimenkulde değerlendirebileceğine işaret eden Bakan Özhaseki, bu çalışmanın yanı sıra imar hakkı transferi, gayrimenkul sertifikası ile müteahhitlik sektörünün beklediği 10 kadar ana başlığın bulunduğunu, bunların tamamının değerlendirildiğini ve maddeler haline getirildiğini, bu çalışmanın Bakanlar Kuruluna sunulacağını bildirdi. Özhaseki, sektörün sıkıntılarını bildiklerini vurgulayarak, Şehircilik Kurultayı'nda da bunların ortaya konulacağını aktardı.
|