Bir ekonomi hızla büyümeye devam ederken aynı zamanda iklimi
koruma politikaları da yürütülebilir mi? Greenpeace ve
Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği’nin (EREC) bugün açıklanan Enerji [D]evrimi
raporu bu hayati soruya "Evet" cevabını veriyor.
Kopenhag İklim Zirvesi’ne sayılı günler kala açıklanan rapor
Türkiye’nin enerji geleceği için 2050 yılına kadar bilimsel bir yol haritası
çiziyor. Rapora göre, Türkiye bugünden yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmeyi
ve enerji verimliliği için güçlü önlemler almayı tercih ederse, hem büyük oranda
tasarruf edebilir hem de orta vadede enerji maliyetleri daha düşük bir yol
izleyebilir.
Rapor hazırlanırken sera gazı salımlarından küresel petrol
fiyatlarına kadar her şeyi göz önünde bulundurduklarını söyleyen Greenpeace
Akdeniz Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı "Sonuçta görüyoruz ki
iklim ve ekonomi arasında seçim yapmak diye bir şey yok. Gerçek seçim, uzun
vadeli bir temiz enerji vizyonu edinerek, bir yandan iklimi korumak, diğer
yandan ekonomimiz için enerji güvenliğini garanti altına almak ve halka daha
ucuz enerji sağlamaktır" dedi.
Enerji [D]evrimi raporunda 2050 yılına kadar iki muhtemel
senaryo karşılaştırması yapılıyor. İlk senaryoda, mevcut eğilim ve politikalar
devam ederse Türkiye’de enerji sektörünün nasıl bir şekil alacağını detaylı
olarak ele alınıyor. Bu senaryoya göre, 2005-2050 yılları arasında Türkiye’de
enerji sektöründen kaynaklanan kişi başına salım miktarı ikiye katlanacak ve
elektrik üretim maliyetleri yüzde 50 oranında artış gösterecek. Yenilenebilir
enerji ve enerji verimliliği politikalarının ön planda olduğu Enerji [D]evrimi
senaryosuna göre ise, kişi başına salımlar 1,1 tona düşürülüyor ve maliyetlerde
kısa vadede küçük bir artışın ardından 2 sent daha ucuz bir ortalama maliyetle
elektrik üretiliyor.
Greenpeace Uluslararası Yenilenebilir Enerji Direktörü
Sven Teske’ye göre Enerji [D]evrimi, iklim için doğru bir seçim: "Türkiye’de
artık yenilenebilir enerjiler için düğmeye basma zamanı geldi. Kaldı ki, iklimi
kurtarmak ne teknik ne de ekonomik bir meseledir. Tek ihtiyaç siyasi iradedir.
İklim krizini çözmek için şimdi kararlar alınmazsa milyonlarca insanın hayatı ve
sayısız canlının kaderi yok sayılacak. Enerji [D]evrimi’ni başlatmak hem iklim,
hem ekonomi, hem de gelecek nesiller için gerekli."
Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EREC) Genel Sekreteri
Christine Lins ise "Avrupa’da şimdiden yenilenebilir enerji sektöründe 450 bin
kişi istihdam ediliyor. Sektörün yıllık iş hacmi 45 milyar Avro’yu geçti. Enerji
[D]evrimi hem iklim hem de ekonomik krizle savaşmak için yenilenebilir
enerjilerin hayati bir öneme sahip olduğunu gösteriyor" dedi.
Rapor, hükümete Türkiye’nin Kopenhag’da alabileceği salım
sınırlaması sorumlulukları için yol gösterici bir nitelik taşıyor. Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na göre yalnızca yüzde 11’lik bir indirim sağlamak
mümkün iken Enerji [D]evrimi’ne raporu Türkiye’nin, 2020 yılına kadar sadece
enerji sektöründe bile beklenen artışı yüzde 25 oranında azaltabileceğini
gösteriyor.
|