Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
ile BTS – Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın
"Haydarpaşa Garı ve Yakın Çevresinin Geleceğine Birlikte Karar
Verelim" çağrısı üzerine 1 Nisan 2011 Cuma günü saat
15.00’te 'Haydarpaşa Dayanışması' bileşenleri, Haydarpaşa Garı
Memur Kafeteryası’nda bir araya geldi. Toplantıda alınan kararları sonuç
bildirisiyle kamuoyu ile paylaşma kararı alan 'Haydarpaşa Bileşenleri'
hazırladıkları basın metninde Haydarpaşa Garı’nın rant amaçlı dönüştürülmesine
yönelik kaygılarını ve taleplerini paylaştılar.
'Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması' adına TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi ve BTS - Birleşik Taşımacılık Çalışanları
Sendikası’nın konu ile ilgili olarak yayınlanan basın metninin tamamı ise
şöyle:
"İstanbul’un simgesel değerlerinden biri ve kent içi ulaşımın önemli bir
unsuru olan Haydarpaşa Garı, 100 yıllı aşkın geçmişinde tarihimizin önemli
olaylarına sahne olmuş ve Anadolu’nun batıya açılan kapısı konumuyla toplumsal
belleğimizde çok özel bir yer edinmiştir. Tarihi, kültürel değerleriyle aynen
korunması gereken 1. grup kültür varlığı olarak tescil edilmiş olan Haydarpaşa
Garı ve yakın çevresi bu özellikleri nedeni ile UNESCO tarafından İstanbul
siluetinin vazgeçilmez bir varlığı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bu alan,
deprem bekleyen kentimizin Anadolu yakasında toplanma ve dağılım merkezi olarak
kullanılabilecek nitelikte, deniz ve demiryolu bağlantısıyla bölgenin dünya ile
temas kurabileceği tek alan olma özelliğini de taşımaktadır.
Tarihsel, doğal değerlerine ve bu değerlerin güvencesi olan yasalara ve
İstanbulluların yoğun tepkilerine rağmen 2003 yılından beri bölge rant amaçlı
baskılarla 'dönüştürülerek' betonlaştırılmak istenmektedir.
Bu süreçte, özgünlüğü ve çevresel değerleri nedeniyle Haydarpaşa Garı, Limanı
ve yakın çevresi İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu’nun 26.04.2010 gün ve 85 sayılı kararı ile 'kentsel ve tarihi sit alanı'
olarak tescil edilerek koruma yönünde önemli bir adım atılmıştır.
Haydarpaşa bölgesini rant amaçlı 'dönüştürme' girişimleri, kurulun aldığı
'kentsel ve tarihi sit alanı' kararı sonrasında bile hiçbir bağlayıcı gelişme
yokmuş gibi çeşitli şekillerde devam ettirilmiş ve 'yağma' bu kez 'koruma amaçlı
plan' vasıtasıyla gerçekleştirilmek istenmiştir.
Ne tesadüf ki, bölgeye yönelik rant hesaplarının yapıldığı sırada,
İstanbul’un göbeğinde ve herkesin gözü önünde, en iyimser bir yaklaşımla 'bir
dizi sorumsuzluk ve ihmal' sonucu Haydarpaşa Garı binası yandı. Toplumsal
tepkiler nedeniyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen 'dönüşüm', 28 Kasım 2010
tarihindeki yangın bahane edilerek ne yazık ki yeniden gündeme
getirilmiştir.
Daha önce alınmış bulunan kurul kararlarını, ulusal ve uluslararası bilimsel
çevrelerin ve kamuoyunun tepkilerini yok sayan bir plan, Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu gündemine bir dayatma olarak getirilmiştir. Bu plan
2003 yılından bu yana gündeme getirilen ve reddedilen yapılaşma kararlarını esas
alan bir niteliktedir. Büyükşehir Belediyesi Meclisinden oy çokluğu ile
geçirilen planın onaylanması için kurula taraflarca yoğun baskılar yapıldığı
kamuoyunun bilgisi dahilindedir.
Haydarpaşa Garı çatısının yanmasından sonra hızla gerçekleştirilmesi gereken
restorasyon uygulaması için yapılmakta olan işlemler ise kaygılarımızı artıracak
niteliktedir. Restorasyon sürecinde garın 'çekim merkezi' olması için 'yeniden
kullanım' adı altında 'gar' işlevinin ve binaya yeni işlevler verilmesi fikrinin
tartışmaya açılması, başka bir meşrulaştırma aracı olarak
değerlendirilmektedir.
Bu değerlendirmeler çerçevesinde Haydarpaşa Dayanışması bileşenleri olarak
bizler;
1- İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun
21.08.1997 gün ve 4542 sayılı kararı ile '1. grup korunması gerekli kültür
varlığı' olarak tescil edilen Haydarpaşa Garı binasının tarihi ve kültürel
değerleri ile fonksiyonları korunarak uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda
restore edilmesini;
2- Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun önünde bulunan ve kamuoyunun
bilgisine sunulan 'Koruma Amaçlı Plan' İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.04.2010 gün ve 85 sayılı kararı ile 'kentsel
ve tarihi sit alanı' olarak tescil edilen Haydarpaşa Garı ve Limanı ile yakın
çevresinin değerlerini yok eden ve yaklaşık 3.000.000 m2 inşaat öngören bir
yağma planıdır. Anayasa Mahkemesinin 5335 sayılı yasanın 32. maddesinin 1.
fıkrasını iptal etmesinin ardından yasal dayanağı da kalmayan Haydarpaşa Koruma
Amaçlı Nâzım İmar Planının derhal gündemden çekilmesini ve alanın katılımcı bir
planlama anlayışı ile değerlerine uygun şekilde planlanmasını ve
3- Gerek restorasyon ve gerekse planlama sürecinde evrensel planlamanın
olmazsa olmazı olan 'katılımcılık' ilkesi temelinde Haydarpaşa Dayanışması
bileşenlerinin sürece gözlemci statüsünde katılımının mutlaka sağlanmasını talep
ediyoruz.
Beklentilerimizi değerli kamuoyumuzun bilgisine sunar, Haydarpaşa Dayanışması
olarak, tarihi ve kültürel değerimizin, toplumsal belleğimizin bir parçası olan
Haydarpaşa Garı, Limanı ve yakın çevresinin yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi
bir kez daha yineleriz".
|