Satılık Expo
EXPO Özelleştirme Kapsamına Alındı
EXPO 2021 Resmen Hatay'da
Hatay'ın Expo Üyeliği Resmen...
Hatay Expo ile Moral Buldu
Hatay Antalya’dan sonra Botanik Expo’sunu Türkiye’ye getiren ikinci il oldu. Üstelik Suriye’nin komşusu olmasına rağmen. Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Biz artık pozitif şeylerle anılmak istiyoruz” diyor.
Hürriyet'ten Jale Özgentürk'ün haberine göre, Türkiye’nin güneyinde 5 yıldır devam eden Suriye savaşından en fazla etkilenen illerden biri Hatay. 1.5 milyon olan nüfusu gelen 500 bin Suriyeli ile 2 milyona çıktı.
Hatay Expo ile moral bulduKentte psikolojik, sosyolojik ve ekonomik ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ancak bugünlerde Hatay’da farklı heyecan yaşanıyor. Hatay 2021 yılında uluslararası Botanik Expo’sunu yapmaya hak kazandı. “Medeniyetler Bahçesi” projesi ile Avustralya ve Çin kentleriyle yarışan Hatay, bu ülkeleri geride bıraktı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Biz artık pozitif şeylerle anılmak istiyoruz” diyor ve ekliyor. “Hatay’ın savaş içinde olmadığı, Paris, New York kadar güvenli olduğu bu kararla kanıtlanmış oldu.” - Hatay 2021 yılında Botanik Expo’sunu yapmaya hak kazandı. Bu süreci anlatır mısınız? Adaylık sürecimiz geçen yıl haziran ayında başladı. Eylül ve ocakta projemizin sunumunu yaptık. Biri Avustralya diğeri Çin’den iki kent rakibimizdi. Son toplantıda Botanik Expo’sunu 2021 yılında düzenlemeye hak kazandık. - Nasıl bir önemi var bu organizasyonun? Hatay 8 bin 500 yıllık tarihinde dünyada yaşayan 23 medeniyetin 13’üne ev sahipliği yapmış bir kent. 3 semavi din yıllarca sevgi, barış ve kardeşçe bu topraklarda yaşamış. Suriye’deki savaşın sanki Hatay’da yapılıyormuş gibi algılanması zorumuza gidiyordu. Expo 2021’i almamız, bizim için dünya pazarına açılma konusunda büyük bir fırsat. Bu sergi bir bölgesel kalkınma ve tanıtım projesi bana göre. Biz artık kentimizin pozitif şeylerle anılmasını istiyoruz. Bu organizasyonun Hatay’da yapılması kentimizin marka bir kent olarak dünyaya açılması demek. Tarihi bir fırsat bu. Sergi için bir çok yatırım yapılacak. Kentimiz yeniden şekillenecek. Cazibe noktalarından biri haline gelecek. Terör dünyanın başında bir bela. Şu anda İstanbul, Londra, Paris, New York ne kadar güvenliyse, Hatay da o kadar güvenli. Biz kentimizin üzerindeki kötü algıyı değiştirmek istiyoruz. - Yatırımlar için Ankara ile görüştünüz mü? Destek istiyor musunuz? Expo’yu devletimizle beraber yapmak istiyoruz. Bu Türkiye’nin tanıtımı için de tarihi bir fırsat. Expo 2021’in Türk turizmine katkısı çok büyük olacak. Önce fuarın yerini belirleyeceğiz. 2021 yılında Hatay’da 300 dönümlük Botanik bahçesinde 6 ay boyunca katılacak tüm ülkelerin bahçeleri sergilenecek. - Hatay çok önemli bir noktada. Suriye, Irak kapı komşusu. Savaşın yansımaları nasıl oldu kente? Hatay stratejik bir kent. Eski dönemlerde çevre ülkelerdeki istikrarsızlıklardan çok fazla etkilenmezdik. Ancak 5 yıl önce Suriye’de savaş başlayınca problemler arttı. Hatay ekonomisi bu gelişmelerden çok ciddi etkilendi. - Neler yaşanıyor? 2013’e kadar Hatay Türkiye’nin en büyük yedinci ekonomisine sahipti. 1.5 milyon nüfusumuz vardı. Savaştan sonra 500 bin Suriyeli kentimize geldi. 20-22 bin çadır kentlerde yaşıyor. Geri kalanı ise kentin çeşitli ilçelerine dağılmış durumda. Psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak etkilendik. Ancak Orta Doğu’daki bu yangın yerinin ortasında olmamıza rağmen çok şükür kendi içimizde bir kargaşa yaşanmadı, yaşanmıyor. Halkımız, sivil toplum örgütleri 6 yıldır buradaki yaşam şartlarını düzeltmek için destek veriyor. - Belediye hizmetleri açısından nasıl etkilendiniz? Belediye hizmetlerini 1.5 milyon kişiye göre verirken 500 bin kişi daha etkilendi. Kanalizasyon, çöp, içme suyu gibi hizmetlerde ihtiyaçlar arttı. Sosyal ve temizlik anlayışlarımız farklı. Mesela ilk zamanlar geceleri onlar ayakta, yerli halk uyuyordu. Şimdi değişmeye başladılar. Ekonomik olarak birkaç aile birleşerek ev tuttukları için kiralar yükseldi. 300 TL’lik daireler 800-1000 TL oldu. Esnaflık yapanlar arttı, vergi vermediği için haksız rekabet var. İstihdamda ise daha ucuz ve sigortasız çalışan gençler yerli gençlerin işini alıyor. Boşanmalarda önemli artış var. - Bölgeye ihracat yapılıyordu şimdi zor. Bu nasıl etkiledi? 13-14 ülkeye ihracat yapamaz hale geldik. Lojistik sektörü çok gelişmişti. 11 bin civarında TIR vardı. İstanbul’dan sonra ikinci sıradaydık. TIR’la geçimini sağlayan esnaf şimdi çok zor durumda. TIR satışları arttı. Günlük 750 bin dolarlık bavul ticareti vardı. 20 bin dolarlara düştü. Bölgenin en önemli sektörü demir çelik. Yaş meyve ve sebze, hububat üretimi de vardı. Ancak Rusya ile ihracatın durması ile o da etkilendi. Turizmde ise 400 bin olan turist sayımız 30-40 bini ancak buluyor. İş dünyası sıkıntıda - İç turizm de durdu, değil mi? Evet. Hatay’ı sanki savaşın ortasında gösteren haberler etkiliyor. Medya Gaziantep, Hatay, Kilis’i adeta gözden çıkarmış gibi görünüyorlar. Başkan olarak çok dolaşıyorum. Bu temaslarımızda görüyoruz ki borç alma ve ödemede büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bu bizim majör sorunumuz. Ekonomi gittikçe sığlaşıyor. İpotek gösterilen menkuller ancak yüzde 20’lik değerle fiyatlanıyor. Bankalar alınan borcun daha kısa sürede ödenmesini istiyor. Özel bankalar kredi vermek istemiyor. Sanki savaş var gibi. Küçük esnaf da çok zor durumda. - İşsizlik oranınız kaç? Ticaretimiz en alt seviyeye inmiş durumda. İstihdam konusunda çok zorlanıyoruz Yüzde 15’in altında değil. Gençlerde 30’a kadar çıkıyor. Oysa hükümetimizin buradaki iş dünyasını ayakta tutması gerekir. Çünkü bölgede yakın zamanda yeniden yapılanma başlayacak. En yakın il olarak bizim şansımız var. Demir çelik, sigorta sektörlerimiz gelişmiş. Hazır olmamız lazım. Sorunlardan çıkış için önerileriniz nedir? Hükümetimiz yakın zamanda 23 ile teşvik paketi açıkladı. Bu illerin çoğu güney ve Güneydoğu illerinde. Teşvik o illerde fonksiyon görmüyor. Terörden dolayı orada yatırım yapmak istemiyor iş dünyası. Gaziantep ise her teşvikte yer alan bir il. Biz de bu teşvik bölgelerinde yer almak istiyoruz. Muhalefetteki, iktidardaki tüm milletvekillerine bunu anlattım ama bir hareket yok. Başbakanımıza da arz ettim. Hatay iş dünyası can çekişiyor. Bu serzenişimizi siyasi polemik olarak almasınlar. Şirketlerimizin yeniden yapılanmaya kadar ayakta kalmaları lazım. Ekonomimiz gerçekten teşvik kapsamında ki illerden daha geri. İnsanımız bu kadar sıkıntı çekip oradaki gelişmelerden pay alamazsa bu benim zoruma gider. |